Kamuoyunda, yolsuzlukların ortaya çıkarılmasına inanmış, bu yolda büyük çaba sarfeden insanların kafasında Sadettin Tantan''ın İçişleri Bakanlığı''ndan alınması ile birlikte her şeyin bittiğine dair bir izlenim oluştu. Bir haftadır kimle konuştuysam bu izlenimi aldım. Konuştuklarım arasında sıradan vatandaştan bürokrata ve siyasetçiye kadar birçok kişi vardı. Peki gerçekten "her şey bitti mi?"Bugüne kadar gerçekleştirilen "Kasırga", "Paraşüt", "Buffalo", "Beyaz Enerji" gibi birçok operasyon boşuna
Kamuoyunda, yolsuzlukların ortaya çıkarılmasına inanmış, bu yolda büyük çaba sarfeden insanların kafasında Sadettin Tantan''ın İçişleri Bakanlığı''ndan alınması ile birlikte her şeyin bittiğine dair bir izlenim oluştu. Bir haftadır kimle konuştuysam bu izlenimi aldım. Konuştuklarım arasında sıradan vatandaştan bürokrata ve siyasetçiye kadar birçok kişi vardı. Peki gerçekten "her şey bitti mi?"
Bugüne kadar gerçekleştirilen "Kasırga", "Paraşüt", "Buffalo", "Beyaz Enerji" gibi birçok operasyon boşuna mı yapıldı? Bu operasyonlar "temizlik" için bir başlangıç olmadı mı?
Peki yarım kalan operasyonlar ne olacak? Yaklaşık 1 yıldır başlayan değişim tamamen ortadan kalkacak mı? Tantan''ın görevden alınması ile birlikte, bugüne kadar hep onun yaptıklarının yanında yer alan ve yaptıkları açıklamalarla kendisine destek olan yüksek rakımlı tepelerdekilerin bundan sonraki tavrı ne olacak? Yoksa "Beyaz Enerji" Operasyonu''na açık açık müdahalede bulunanlar ve bugüne kadarki salvolarında başarıya ulaşanlar mı bu kavgadan galip çıkacak?
Bütün bu sorular en az benim kadar birçok kesimin cevabını merak ettiği sorular. Ben düşünülenin aksine bu operasyonların "geri dönüşü olmayan bir başlangıç" olduğuna inanıyorum. Yaklaşık 1 yıldır yaşananlar sayıları çok olmasa da bazı kesimlerde belli bir mantalitenin oturmasını sağladı. Bu mantalitenin adı "artık Türkiye bağırsaklarını temizlemeli" mantalitesi. Bürokrasiden bazı siyasetçilere hatta medya dünyasındakilere kadar bu mantaliteye inanmış isimler var. Kısacası artık geri dönüş yok. Yarım kalan operasyonlar tamamlanacak ve eskiye dönüş kesinlikle olmayacak, olmamalı da. Eteklerderi bütün taşlar teker teker dökülmeye, bugüne kadar vatandaşa çıkarılan faturaların bedeli ödetilmeye başlamışken birkaç kişinin "endişeyle" yaptıkları yanına kâr kalmamalı.
Yine Lehman Brothers
Geçtiğimiz hafta hemen hemen bütün batık bankalarla kredi ilişkisinde olan Lehman Brothers London''dan bahsetmiş, ortaklarının kim olduğunu, Türkiye''deki bankalarla bu kadar sıkı bir ilişki içinde olmasının nereden kaynaklandığını sormuştuk. Bu hafta da yine Lehman Brothers London''un batık bankalar arasında yer alan Bank Kapital''le olan ilişkisini ortaya koyacağız.
Bank Kapital''le ilgili olarak Bankalar Yeminli Murakıpları''nın hazırladığı raporda bu ilişki şöyle anlatılıyor:
"Banka''ca yayımlanan 30.06.2000 tarihli bilançoda 22.132 milyar lira bakiye arz eden alınan krediler hesabının 14.256 milyar liralık bölümü vergi ertelemesi amacıyla Lehman Brothers ile yapılan işlemdan kaynaklanmaktadır. Lehman Brothers''dan sağlanan 48 milyon mark kredi karşılığı edinilen Eurobondlar bağlı menkul kıymetler hesabında izlenmektedir. 04.09.2000 tarihinde vadesi dolan bu krediye ilişkin yine aynı tarihte yapılan anapara değişimi ile kurumlar nezdinde oluşan gelir ve giderler eşitlenmiş, anapara alınan krediler ve bağlı menkul kıymetler hesaplarından karşılıklı olarak düşülmüştür."
Evet, bu da Lehman Brothers isminin karıştığı bir başka işlem. Bakalım bu isim daha önümüze hangi olaylarda çıkacak?