1983 yılında Bingöl’de doğdu. Lisans eğitimini Bilkent Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümünde tamamladı. Yüksek Lisansını Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Ortadoğu Çalışmaları bölümünde yaptı. Doktora öğrenimi Ankara Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler bölümünde devam etmektedir. İyi derecede İngilizce ve Farsça bilmekle beraber orta derecede Arapça bilgisine sahiptir. Çeşitli gazete ve dergilerde yazıları yayımlandı.
Bir zamanlar Samsun'un Ulugazi mahallesinde kimsenin adını bilmediği bir dilenci yaşardı. Yalınayak, yırtık elbiseleriyle dolaşan bu adamın ayağı ise hafif aksaktı. Mahalleli, ona Pampupu adını vermişti. Bunun da sebebi Pampupu'nun dilinden düşürmediği Pampupu adlı şarkıydı. Bu ismin ne anlama geldiğini de bilen yoktu.
Pampupu'nun özel bir tutkusu vardı. Mahalleden Ayşe Hanım'ın evinin kapısına her gün mutlaka bir kez gidip ona “Ayşe Hanım, Ayşe Hanım, bana kızını verecek misin?” diye sorardı. Ayrıca yanında o gün ne varsa onu da ya Ayse Hanım'ın eline tutuşturup ya da kapısına bırakıp öyle dönerdi. Bu bazen bir para bazen de yiyecek olabiliyordu.
Onun bu garip halinden kimseler anlamaz hatta mahallenin çocukları onunla alay eder, sürekli ona taş atardı. Öyle ki kimse onun daha önce neler yaşadığı hakkında en küçük bir fikre bile sahip değildi. Yaşadığı dramı ve acıyı mahalleden hiç kimseye anlatamıyor sadece içinde yaşıyordu. Derken Pampupu'nun hayatı bu şekilde devam ediyordu.
Önceki hayatından onu tanıyan birkaç kişinin anlattığına göre, Pampupu, bir zamanlar aşka tutulmuştu. Sevdiği kızı tum ısrarlarına rağmen ona vermemişlerdi. Kavuşmamanın verdiği ıstırapla da aklını yitirmiş, bir garip meczuba dönüşmüştü.
Aynı mahalleden bir genç onun hayat hikâyesini duyduğunda Pampupu'ya çok üzülmüş gözleri dolu dolu olmuştu. Onun yaşadığı ıstırabı söze dökerek Pampupu'nun yaşadığı aşkı ölümsüzleştirmek istedi. Yıllar sonra şöhretin zirvesine yerleşen bu genç, Türk müzik tarihinin en etkili isimlerinden biri olan Orhan Gencebay'dan başkası değildi. Bağlamasını eline alarak onun için yazdığı sözler tam da şu şekildeydi:
Bir dilenciyim senden aşkı dilenen
Her fırsatta hor görülüp belki gülüp alay edilen
Bir dilenciyim geleceği bilmeyen
Senden ne para ne pul ne de acımanı bekleyen
Kırdım kırılmayan
Gururumu ve o çok değer verdiğim onurumu
Serdim yollarına ömür boyu beslediğim büyüttüğüm
Yaşatan umudumu
Bekliyorum her gün
Seni görmek için ve çizmen için kaderimin yolunu
Beklemek zormuş
Sabretmek çok zor
Bekletilmek çok zor
Ömrümün her köşesinde seni bekliyorum.
1990'da Kervan plakçılıktan çıkan “Utan-Dokunma” albümünde yer alan “Dilenci” şarkısı tüm zamanların en popüler Orhan Gencebay şarkılarından biri oldu. Dramatik bir hayat hikâyesinin ürünü olan eser, halka sunulduktan sonra herkes kendisinden bir parça buldu. Zaten önemli olan yaşanılan duygulardan öte, bu duyguları gönüllerde birleştirebilmekti. Orhan Gencebay'ın da yaptığı tam olarak buydu.
Merhaba, sitemizde paylaştığınız yorumlar, diğer kullanıcılar için değerli bir kaynak oluşturur. Lütfen diğer kullanıcılara ve farklı görüşlere saygı gösterin. Kaba, saldırgan, aşağılayıcı veya ayrımcı dil kullanmayın.
İlk yorumu siz yapın.
Günün en önemli haberlerini e-posta olarak almak için tıklayın. Buradan üye olun.
Üye olarak Albayrak Medya Grubu sitelerinden elektronik iletişime izin vermiş ve Kullanım Koşullarını ve Gizlilik Pollitikasını kabul etmiş olursunuz.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.