Dünya Sağlık Örgütü, dünyada önlenebilir ölümlerde ilk nedeninin sigara olduğunu belirtiyor. Buna rağmen tüm dünyada sigara kullanımında beklenen azalma bir türlü gerçekleşmiyor. Sigarayla mücadele tüm hızıyla devam ederken, tütün endüstrisi daha fazla kar elde etmek ya da karlılığının devamı için yeni yöntemlerle karşımıza çıkıyor. İşte elektronik sigara, kısacası e-sigara da bunlardan biri. Tüm reklamlarda sigaradan daha az zararlı olduğu imajı oluşturulmaya çalışılmakta. Aynen 1950’li yıllarda
Dünya Sağlık Örgütü, dünyada önlenebilir ölümlerde ilk nedeninin sigara olduğunu belirtiyor. Buna rağmen tüm dünyada sigara kullanımında beklenen azalma bir türlü gerçekleşmiyor. Sigarayla mücadele tüm hızıyla devam ederken, tütün endüstrisi daha fazla kar elde etmek ya da karlılığının devamı için yeni yöntemlerle karşımıza çıkıyor. İşte elektronik sigara, kısacası e-sigara da bunlardan biri. Tüm reklamlarda sigaradan daha az zararlı olduğu imajı oluşturulmaya çalışılmakta. Aynen 1950’li yıllarda filtreli sigara üretildiğinde zararsız diye lanse edildiği gibi, e- sigara da benzer şekilde zararsız diye lanse ediliyor. Hatta işi daha da ileriye götürüp sigarayı bıraktırma aracıymış gibi göstermeye çalışan kötü niyetli yaklaşımlar da var. Hâlbuki bilimsel araştırmalarda, e-sigara kullananlarda, sigara ile beraber kullanma oranlarının gittikçe arttığı gösteriliyor. Sigara firmaları e-sigarayı, sigaranın zararlarını bilen ve sigara içmeyen milyonlarca genç için yeni bir bağımlılık kapısı olarak kullanmakta.
E- sigara lanse edildiği gibi bir sigara bırakma aracı asla değil, sigara, nargile, pipo, puro gibi bir tütün ürünü ve tütün endüstrisi tarafından üretilmekte. Aynen sigara gibi kanserojen ve bağımlılık yapıcı maddeler içeriyor. Bu maddeler de solunum sistemi üzerine olumsuz etkileri olan kimyasallar. Bu kimyasalları soluyan ikinci şahıslar sigara gibi pasif içici oluyorlar. Özellikle, ürünü pazarlayan tütün endüstrisinin ana hedef kitlesini oluşturan gençlerde, e-sigara kullanımındaki artış çok süratli ve endişe verici. Yakın gelecekte e-sigara satışlarının klasik sigara satışlarını geride bırakabileceği dahi ön görülmekte. Ayrıca, e-sigara kullananların sigara ve diğer tütün ürünlerine geçişi de daha kolay olmakta.
E-sigara dumanındaki nikotin sigarada olduğu gibi bağımlılık yapıyor. Ayrıca daha kontrolsüz ve yüksek doz nikotin alındığı için mide-bağırsak sisteminde yan etkilere, baş ağrısına, çarpıntı ve ağız, ciltte hastalıklara neden oluyor. Kartuşlar nikotin sızıntısı yaparak cildin fazla nikotine maruz kalmasına ve hatta zehirlenmeye yol açabiliyor. Bazı e-sigara kartuşlarının kullanıcı tarafından da değişimine olanak tanınmakta. Bu durum, kartuşun içine başka bağımlılık yapıcı zararlı maddelerin konulmasına imkân verdiğinden çocuklar ve gençlerimiz için çok ciddi bir tehlike oluşturmakta. Tütün içermediği, nikotin içerdiği iddia edilen e-sigaralarda nornikotin, miyozmin gibi tütün ürünlerinin yanında, dumanında da birçok zararlı maddeler ve kadmiyum, kurşun, nikel, bakır, kalay gibi metaller saptanmış.
Özetle; e-sigara tütün endüstrisin yeni aldatmaca ürünü. Milyar dolarlık bu pazarda kendine yeni pazarlar açma savaşının son icadı. Sigarayı bırakmak isteyen herkes bir uzman desteğiyle bu süreci kolaylıkla ve doğru bir şekilde atlatabilir aslında. Sigara üreticilerinin aldatmaca taktikleri ile değil. Bu konuda Yeşilay’ın Sağlık Bakanlığıyla birlikte hayata geçirdiği “Sigarayı Bırak, Hayatı Bırakma” kampanyası kapsamında hazırlanan bırakabilirsin.org sitesinden yararlanabilirsiniz.