Çocuklarda kurban algısı

04:0026/08/2017, Cumartesi
G: 17/09/2019, Salı
Mücahit Öztürk

Biz yetişkinleri için Kurban Bayramı’nın telaşı ve koşturmacası bir başkadır. Her ne kadar kurbanlarını güvendiği kurumlara bağışlayan, hatta dünyanın öbür ucundaki kardeşlerimize kurban bağışı gönderenlerimiz olsa da, hala büyük çoğunluğumuz kendimiz uğraşırız kurban süreciyle. Satın almasından, kesimine, paylaşımından, dağıtımına kadar yoğun bir mesai bekliyor Kurban Bayramı ve öncesinde bizleri.Buna karışıklık çocuklar genellikle unutulur ve olup biteni sadece seyirci olarak izlemek durumunda

Biz yetişkinleri için Kurban Bayramı’nın telaşı ve koşturmacası bir başkadır. Her ne kadar kurbanlarını güvendiği kurumlara bağışlayan, hatta dünyanın öbür ucundaki kardeşlerimize kurban bağışı gönderenlerimiz olsa da, hala büyük çoğunluğumuz kendimiz uğraşırız kurban süreciyle. Satın almasından, kesimine, paylaşımından, dağıtımına kadar yoğun bir mesai bekliyor Kurban Bayramı ve öncesinde bizleri.

Buna karışıklık çocuklar genellikle unutulur ve olup biteni sadece seyirci olarak izlemek durumunda kalırlar bu bayramda. Oysa kurban ibadeti çocuğa aktarılması gereken birçok farklı anlamlar içermekte.

Kurban sadece bir çeşit “hayvan kesme” ibadetine indirgeyen her türlü yaklaşım, çocuklardaki ibadet algısını zedeler. Kurbanlıklar, fiyatları, kesim yerleri ve kesme işlemi bayram öncesi ve bayram süresinde yazılı ve görsel basında çok detaylı şekilde işlenir. Hayvanları kesme şekli, kaçan ve kovalanan hayvanlar, elini kesen acemi kasaplar. Ya da şükür ki yapılan düzenlemelerle son yıllarda artık rastlamadığımız sokakta kurban kesim manzaraları.

İbadetlerde var olan sembollerin, o ibadetin anlam ve amaçların önüne geçme tehlikesini en çok yaşadığımız bir ibadettir kurban. Bu nedenle kurban kavramının daha en başında, salt hayvan kesmek olmadığını, ekonomik olarak yetersizlikleri nedeniyle kesmeyenlere ülkemizde ya da dünyanın her tarafında ikram edilerek insanların birbirlerine yakınlaşmalarına vesile olacağını, çocuklara daha özenle anlatmamız gerekir.

İnancın gereği yapılan ibadetlerimiz çocukların bilişsel gelişim düzeyine uygun şekilde ve çok yalın bir dille anlatılmalıdır. Hikayeleştirmek, ancak bunu yaparken de yanlış anlamaları önlemek zorundayız. Örneğin Hz. İbrahim ile Hz. İsmail arasında geçen ve temelinde farklı hikmetlerin gizlendiği ve mesajların verildiği kıssayı hangi bölümlerine vurgu yapılacağını özenle seçerek anlatmalıyız çocuklarımıza.

12-13 yaşından önce bu hikâyeyi sadeleştirerek anlatmaz ve vurguyu yanlış yere yapar isek, o yaştaki çocuğun zihninde sadece “babasının bir çocuğu niçin öldürmeye götürdüğü” düşüncesi kalır ki, bu ancak çocuğun zihnindeki Allah ve din algını zedeler. Çocuk için kurban bayramı gezmeler, alınan hediyeler, harçlıklar, oyunlar, akraba ziyaretleri yani diğer günlerden farklı, hareketli, mutlu geçen bir süreç olarak önemlidir. Bu mutluluğun yanına eklenecek kısa ve doğru mesajlar Kurban’ın verdiği mesajı algılamaları için yeterlidir.

Fedakârlığı, malından vazgeçebilip dostlarla ve ihtiyaç sahipleriyle paylaşmayı, karşı tarafın duygularını anlayabilmeyi, hakka teslim olmayı, kötülerin yolda çıkarma taktiklerini bozmayı, Allah’ın sonsuz merhametini ve bunun kullara yansımasını yani kurbanı, çocuklarımıza tam olarak aktarabilmek için aslında hac ibadetiyle ilişkilendirerek anlatmak daha açıklayıcı ve anlaşılır olacaktır. Haccın içerdiği tüm semboller ve ritüeller üzerinden her fiil bir anlam taşır, çocuğu eğitir ve bilinçlendirir.

Diğer taraftan çocukların farklı niyetlerle kurban kesimine şahit olduklarını görüyoruz. Köyde yaşayan bir çocuk için bu sıradan bir durum olabilir. Ancak şehir yaşamında çocukların özellikle 12 -13 yaşlarından önce kesim olayına asla şahit olamamaları gerekir. Ayrıca evde birkaç gün önceden beslenmeye başlanan kurbanlık hayvanla çocuğun duygusal bir bağ kurması olağandır. Duygusal bağ kurduğu hayvanın kurban edilmesinin çocuk için travmatik etki oluşturması doğaldır. Bu nedenle çocukların kurbanlık hayvanla bağ kurmasını engellemek gerekir.

#İbadet
#Kurban
#Algı