24 Ağustos 2016 günü elime bir video geçti. 30 saniyelik bir video ama o günden beri durup durup açıyorum, döndürüp döndürüp en az yarım saat izliyorum. Müthiş bir kalabalık… Yürüyor… Ve hep bir ağızdan tekrar tekrar şöyle bağırıyor:Allâhümme salli alâ seyyidina Muhammedin’nin-nebiyyi’il-ümmiyyi ve alâ âlihi ve sahbihî ve sellim.Yer Cizre… Cizre Köprüsü’nden geçerken kalabalığın içinden çekilen bu görüntüler15 Temmuz gecesineait. FETÖ’cülerin darbeye kalkıştığı öğrenen Cizreliler, abdestlerini alıyor,
24 Ağustos 2016 günü elime bir video geçti. 30 saniyelik bir video ama o günden beri durup durup açıyorum, döndürüp döndürüp en az yarım saat izliyorum. Müthiş bir kalabalık… Yürüyor… Ve hep bir ağızdan tekrar tekrar şöyle bağırıyor:
Allâhümme salli alâ seyyidina Muhammedin’nin-nebiyyi’il-ümmiyyi ve alâ âlihi ve sahbihî ve sellim
.
… Cizre Köprüsü’nden geçerken kalabalığın içinden çekilen bu görüntüler
ait. FETÖ’cülerin darbeye kalkıştığı öğrenen Cizreliler, abdestlerini alıyor, aileleriyle vedalaşıyor ve dönmemek üzere sokağa çıkıyor. Amaçları hükümet konağının önünde toplanmak. Yürüyüşleri sırasında, Cizre’ye yarım saat mesafedeki
Şırnak’tan, Çakırsöğüt Jandarma Komando Tugayı’ndan yola çıkan
300’ü aşkın komando uzman çavuş ve başlarındaki komutanın
Cizre’ye doğru geldiğini öğreniyorlar. Kışladan çıkan bu darbecilerin amacıysa Cizre’yi geçip
İdil yolu üzerindeki Şerafettin Elçi Havalimanı
’na ulaşmak. Zira kargo uçakları bu eğitimli, hendek terörüyle mücadele sırasında
ve
’dekişehir çatışmalarında üst düzey tecrübe kazanmış komandoları alıp
ulaştıracak. Polis özel harekatın Cizre Emniyet Müdürlüğü’nün önüne gelmelerini söylemesi üzerine kalabalık yönünü oraya çeviriyor. İşte o görüntüler o anlara ait.
’in 19 Temmuz günü El Cezire Türkçe’de yayınlanan haberine göre, o köprüden geçerken, tam ortada duran zırhlı bir araç tarafından durduruluyorlar.
olduğu söylenen kişi,
“Arkadaşlar sıkıntı geçti, evlerinize dönebilirsiniz,”
dediyse de zırhlı aracın üstünden geçerek yollarına devam ediyorlar
. Cizre Hüda-Par İlçe Başkanı Ahmet Elçin
’in bana anlattıklarına göre, tekbirlerle, salavatlarla, “Asker kışlaya” sloganlarıyla HDP’lilerin yaşadığı bölgeden geçerken küfürlere maruz kalıyorlar, taşlanıyorlar. Durmuyor, devam ediyorlar, Emniyet’in önüne varıyorlar.
O gece Cizre Emniyet Müdürlüğü’nün karşısındaki
direnişin oradaki merkezi oluyor. Emniyet Müdürlüğü’nden çıkan zırhlı araçlar caddenin tamamını üç araç sırasıyla kapatıyor. Dönemin
Şırnak Valisi Ali İhsan Su
ve
’nün yanısıra
’nün yönetiminde, halkın tüyleri diken diken eden desteğiyle burada darbecilere karşı müthiş bir direniş sergileniyor. Tüm polis memurları namluya mermilerini sürüyor, keskin nişancılar yerlerini alıyor. Bugün
49’u tutuklu 385 tam donanımlı komando
105. noktada durduruluyor. Halkın soluksuz desteği ve sloganları arasında Cizre Emniyet Müdürü, Çakırsöğüt Jandarma Komando Tugay Komutanı
Tuğgeneral Ali Osman Gürca
n’a geçemeyeceklerini ve geri dönmek zorunda olduklarını, geçmeye yeltenirlerse keskin nişancıların onları gerektiği biçimde durduracağını söylüyor. Darbeciler ısrar edecek oluyor, özel harekat polisleri havaya ateş açarak kararlılıklarını ortaya koyuyor. Ali Osman Gürcan’ın devam etmeye yüreği yetmiyor.
Gökyüzünde onları almaya gelen ama İdil’e iniş yapamayan
dolaşıyor. Zira Şırnak Valisi’nin kesin emriyle itfaiye ve belediye araçları havalimanına çekilerek uçakların inmesi engelleniyor. Bölgeden darbenin diğer merkezlerine sadece askerlerin değil, aynı zamanda
10’dan fazla Süper Kobra savaş helikopterinin
de gönderilmesi planlanıyor ancak Vali Su
Şırnak 23. Jandarma Tümen Komutanı Tümgeneral Abdullah Baysar
’ı arayarak birliklerden kalkacak her helikopterin vurulacağını açıkça belirtiyor.
İki saatlik bekleyişin sonunda 105. noktayı geçemeyeceklerini anlayan komandolar, darbeci tuğgeneral Ali Osman Gürcan’ın talimatıyla Şırnak’a geri dönüyor. Ancak onları burada da acı bir sürpriz bekliyor. Yolu kapatan Şırnak Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı polis ekipleri... Vali Su’nun Tümen Komutanı’na ve Şırnak emniyet Müdürü’ne verdiği direktifle sabaha kadar süren göz altına alma ve adli işlemler başlatılıyor.
105. noktada sabah ezanına kadar bekleyen ve dağılmayan kalabalık, ancak durumun kontrol altına alındığı bilgisi geldiğinde namaza gitmek üzere oradan ayrılıyor.
2015-16’da aylar boyu
günler ve geceler süren sokağa çıkma yasaklarını
yaşamış insanlardan bahsediyoruz.
PKK’nın hendek terörü ve yaşanan şehir savaşı
nedeniyle
ortasında kalmışlar 15 Temmuz öncesinde. Ondan öncesindeyse savaşı yeniden başlatmayı kafasına koymuş örgüt tarafından “
Daeş’e destek vermekle”, “IŞİDci olmakla”
suçlanmış,
sakalları, namazları, başörtüleri yüzünden hedef gösterilmişler
. Evvelde devletin Kürtlere karşı acımasız politikalarına maruz kalmış, ve her daim, PKK’nın beyin yıkama propagandaları, tehditleri ve kendisine destek vermeyen Kürtlere karşı gösterdiği şiddet ve zulüm yaşamışlar. Ama yine de, ve belki de tam da bu yüzden, o gece o komandolar 105. noktadan geçip kargo uçaklarına binebilirse bu ülkeyi nasıl bir geleceğin beklediğini herkesten iyi biliyorlar. O yüzden dönmek değil, gerekirse ölmek için sokağa çıkıyorlar o gece. Dillerinde tekbirler, salavatlar.
Bir
“Halkın ordusu musunuz, AKP’nin, Saray’ın ordusu mu?”
diyerek TSK’yı aylarca darbeye çağıran PKK liderlerinin, HDP yöneticilerinin uluslararası medyaya verdiği fotoğrafa bakın, bir de o gece Cizre sokaklarında toplanıp 105. noktaya varanlara. Batı’dan ve Batı medyasından görsek bizi şaşırtacak objektifliği beklemiyorum, ama kendi medyamızın, Türkçesiyle Kürtçesiyle, İngilizcesiyle, sosyal ve geleneksel medyasıyla, bu ve benzeri fotoğraf karelerini, yani bölgenin gerçeklerini yılmadan, bıkmadan göstermesi gerekmez mi? Leyla İmret’in Batı medyasına
“İç savaş buradan başlayacak
” diye röportajlar verdiği Cizre’nin o geceki destansı direnişinin en azından bir afişi olsa iyi olmaz mıydı?
Evet, İstanbul Ankara önemlidir, 81 il ve ilçenin hepsi önemlidir, ama Şırnak da en az onlar kadar önemlidir, çünkü 105. nokta direnişi yıkmak istedikleri birliğimizi asla yıkamayacaklarının, parçalamak istedikleri ülkemizi asla parçalayamayacaklarının, bölmek istedikleri topraklarımızı asla bölemeyeceklerinin sembolüdür. Tüm dünyaya göğsümüzü gere gere göstereceğimiz, ciğerlerimizi patlata patlaya haykıracağımız gerçeğin ta kendisidir. Cizre Köprüsü’ndeki o video öncesiyle sonrasıyla, Türkiye içinde ve dışarıda tüm yaşadıklarımızla 15 Temmuz’u tek kalemde anlatan karedir.
#15 Temmuz
#Türkiye
#İstanbul
#Ankara