Bir kapitalist portresi

00:0014/03/2014, Cuma
G: 12/09/2019, Perşembe
Mehmet Ziya Gökalp

On beş yaşında bir çocuk öldü. Hiçbir ağıt, hiçbir haykırış bu acıyı tarif edemez. Allah rahmet eylesin, ailesine sabır versin ve kimsenin başına vermesin böyle bir acıyı.Bunun kadar acı olan ise bu ölümden açık bir şekilde pazar elde edebilme umudu ile kaba bir dil ve utanmaz bir yüz ile başsağlığı bile dilemeden rol kapmaya çalışmaktır.Türkiye son on iki yılda birçok alanda olduğu gibi demokratikleşme konusunda da büyük adımlar attı. Adeta demokratik cumhuriyeti yeniden ele aldı. Yaptıkları var,

On beş yaşında bir çocuk öldü. Hiçbir ağıt, hiçbir haykırış bu acıyı tarif edemez. Allah rahmet eylesin, ailesine sabır versin ve kimsenin başına vermesin böyle bir acıyı.

Bunun kadar acı olan ise bu ölümden açık bir şekilde pazar elde edebilme umudu ile kaba bir dil ve utanmaz bir yüz ile başsağlığı bile dilemeden rol kapmaya çalışmaktır.

Türkiye son on iki yılda birçok alanda olduğu gibi demokratikleşme konusunda da büyük adımlar attı. Adeta demokratik cumhuriyeti yeniden ele aldı. Yaptıkları var, eksikleri var ama ciddi mesafe alındı. Yine de bu gelişmeler, bu adımlar bazılarına göre beklenenin gerisinde kalmış olabilir. İnsanların farklı talepleri, demokratik hak istekleri, refahtan pay alma istekleri, daha da özgür bir Türkiye talepleri olabilir ve bu konuların hükümetin takvimi içinde değil, kendi talepleri doğrultusunda daha hızlı çözümlenmesini isteyebilirler. Bunu her tür demokratik şartı zorlayarak talep etmek, gerçekleşmesini sağlamak herkesin en doğal hakkı.

Ancak, ister küçük gruplar olsun ister kitleler olsun bu talepleri dile getirirken sertliğe, kargaşaya dönüştürecek bir çağrıda bulunmak, halkı kışkırtmak en basit hali ile insanlık dışı bir davranıştır.

Bunların tamamını Cem Boyner dün yaptı. Yaptığı açıklama ile kendi kurumlarında destek verme vaadi ile insanları, en hafif deyimiyle sokağa davet etti.

Bu vahşi kapitalist zihniyet, hala Kürt olsun, Alevi olsun, laik, Atatürkçü, muhafazakâr ne olursa olsun hepsinin zekâsı ile alay ediyor. İnsanlarımızın canını, kanını, geleceğini ve ümitlerini vereceği bir su, ilk yardım malzemesi, iki kuruşluk gıda karşılığında kendi istediği Türkiye emeline ulaşmak için almak istiyor.

Kendi çocuklarınla sıcak evinde, lüks gezmelerine, tüketimine, kazancına, milyon dolarlık evlilik seremonilerine devam edeceksin, insanların eğitim hakkı, kimlik talepleri, refahtan pay alma talepleri varken kılını kıpırdatmayacaksın ama sadece hükümete karşı yürüsünler diye başkalarını kışkırtacak, onların hayatlarını ortaya koymalarını isteyeceksin.

Ne için? Senin ve senin gibilerin servetine servet katacak bir anlayışın tekrar iktidara gelmesi, halkın, sen ve senin gibilerin tebâsı, emekçisi, el açıcısı olması için.

Bugün hayal bile edemezsiniz ama diyelim ki CHP iktidarda olsa ve bir yavrunun ölümden sonra muhafazakâr biri bu tarz bir açıklama yapsaydı ne olurdu tahmin edebiliyor musunuz?

Tabi ki artık tahmin edemezsiniz diyemem. Daha dün 25 Aralık"ta, üstelik Ak Parti iktidarda olduğu halde, haksız bir şekilde birçok iş adamımıza yapılmak istenen ortada iken bunu tahmin etmemek saflık olur. Bu tarz infazlar CHP iktidarında yapılmaya çalışılmaz, hayata geçer kimse gıkını bile çıkaramazdı.

Peki, Doğan medyasının haberi verişine ne demeli; "Boyner"den Berkin mesajı " öyle mi, "yazıklar olsun size" demekten başka bir şey gelmiyor, ne diyelim.

Gezi olaylarında çevreci gençlerden çapulcu olarak rol kapma kompleksi, Divan oteli olayından sonra Koç"tan rol kapma kompleksininin altında ezilmişti. Şimdi herkesten önce rol kapmalıydı, öne atıldı.

Bazıları bir türlü kendisi olmayı başaramayabilir, farklı rehberlerin peşinden kimlik, kişilik çalmaya çalışabilir, ardından gidebilir ama bunu yaparken halkın sırtına binmekten vazgeçsin, acıları çalmasın.

Bu tarz insanlara bakınca Marx"ın çıkış noktası olan İngiltere kapitalizmini anlamaya, görmeye gerek yok, daha kötü bir kapitalist, Vandal anlayışı ile yanı başımızda bütün kibri ile duruyor.