|
Ticaret değil bu düpedüz ahlâksızlık

İki yolcu, A noktasından B noktasına uçak yolculuğu yapacaklar.

İzmir Adnan Menderes Havalimanı’na vaktinde gelmişler ama uçak vaktinde kalkmamış.

Rötar üstüne rötar eklenip tam 6 saat gecikmiş.

İnsan 6 saat bekleyince mutlu olmaz. Fena halde canı sıkılır.

İki kişi de olsan sohbetle en fazla bir iki saat idare eder. Ondan sonrası eziyete döner. Sinirler gerilir. Dakikalar saat gibi gelmeye başlar.

Acıkma başlar, bir şeyler içme ihtiyacı kaçınılmaz olur.

*

O iki yolcu da içinde bulundukları durumu değiştirmek için ellerinden bir şey gelmediğinin bilinciyle beklerken birer çay içmek istemişler.

Havalimanlarında fiyatlar dışarıya göre biraz yüksektir. Yine de iki çay için aşırı fiyat istenince, öfkelenmek göreve dönüşür.

Bunu herkes bilir ve ona göre davranır ama bu defa aşırının da ötesine geçilmiş.

Alenen soygunculukla karşı karşıya kaldıklarını düşünmüşler.

Gelen fişin fotoğrafını bir internet sitesine göndermelerinin ardından haber yapılmış.

Sitede şöyle deniliyor: “İki çay için 320 lira hesap geldi.”

*

Hesabı gördükleri anda sert tepki göstermişler ama ödemekten başka bir çare yok elbette.

Yayınlanan fişe biz de baktık.

Haberi yapanlar abartmış!

Gelen hesap 320 lira değil.

Sadece 319 lira 70 kuruş.

Ayrıntısı şu şekilde:

İki büyük çay: 290,64

Yüzde on servis ücreti: 29,06

KDV: 31,26

Toplam: 319,70

*

Bu soygunu makul karşılayacak bir kişi var mıdır yeryüzünde?

Serbest piyasadan anladıkları bu mudur? Bir insaf sınırı yok mudur?

Dünyada serbest piyasa sadece bizde mi var? Herkes kafasına göre fiyat koyabilir mi?

Onu geçelim ve bir manav tezgâhına bakalım… Hakikaten bir tezgâh kurulmuş. Tam anlamıyla etiket terörü.

Kiraz: 99,99

Kavun: 29,99

Kayısı: 59,99

Yüz lira değil, otuz lira değil, altmış lira değil. Birer kuruş noksan.

İnsaflı davranmış manav tezgâhını kuran.

Ya kiraz tam yüz lira olsaydı?

Nasıl ödeme zorluğu çekerdi müşteriler, değil mi?

*

Kapitalizmin aptalca bir numarası.

Basit, ilkel bir numara aynı zamanda.

Müşteriye “yüz liranın altında” hissettirme çabası. Karşısındakini aptal yerine koyma…

Yaklaşık bir kilo civarında isteyip elektronik hesap yapınca ve nakit yerine kredi kartıyla ödenince sorun yaşanmıyor ama böyle davrananlara karşı bir şeyler düşünmeli.

Gramı gramına tam bir kilo isteyip, yüz lira vermek ve para üstünü beklemek lâzım.

İki tane kiraz ekleyip düzlemesini kabul etmeden ısrarla o bir kuruşu talep etse biri ne olacak?

Kim nerede bulacak o bir kuruşu?

#Ticaret
#havalimanı
#rötar
2 gün önce
Ticaret değil bu düpedüz ahlâksızlık
Mülteci kamplarındaki sanatçılar-3
Dört ayaklı ısırıyor, iki ayaklı yakıyor
Başka bir şey
Sefer abi kırmızı çizgimiz
Bakan Şimşek’in Singapur seyahatinin değişimler rehberi