Süt oğlan saldırdı

04:004/02/2020, Salı
G: 4/02/2020, Salı
Mehmet Şeker

Seni hiç sevmedim süt oğlan. Zaten babanı da sevmezdim.Bu söz, meşhur bir Yeşilçam filminden aklımıza takılan repliklerden biri olarak bilinse de aslında Şener Şen’in Kemal Sunal’a söylediğinden ziyade Beşşar Eset’e uygun bir cümle.Peşinden de şu gelebilir: “O da senin gibi gulyabani idi.”Babası Hafız Eset de kendi vatandaşına eziyet etmekte, hayatı zindana çevirmekte, sesini çıkaranın kafasını kesmekte pek mahirdi.Hapse giren bir daha çıkamazdı. Ne durumda olduğunu sormaya gidenin bile hayatı riske

Seni hiç sevmedim süt oğlan. Zaten babanı da sevmezdim.

Bu söz, meşhur bir Yeşilçam filminden aklımıza takılan repliklerden biri olarak bilinse de aslında Şener Şen’in Kemal Sunal’a söylediğinden ziyade Beşşar Eset’e uygun bir cümle.

Peşinden de şu gelebilir: “O da senin gibi gulyabani idi.”

Babası Hafız Eset de kendi vatandaşına eziyet etmekte, hayatı zindana çevirmekte, sesini çıkaranın kafasını kesmekte pek mahirdi.

Hapse giren bir daha çıkamazdı. Ne durumda olduğunu sormaya gidenin bile hayatı riske girerdi.

Bugün de farklı değil.

Hatta bu süt oğlan, babasını da geçti.

Vatandaşlarının bazıları vatandaş statüsünde bile değildi.

*

Normal bir ülkede köpeklere, ineklere bile bir numara verilir, kaydı tutulur, kulağına etiket takılır.

Bu herifler kendi insanlarının bir kısmına vatandaşlığı bile çok gördü.

Kelebek gibi doğdular, kelebek gibi yaşayıp öldüler. Kaçabilen kaçtı.

Kaçmasaydılar, başlarında bombalar patlayacaktı.

“Niye geliyorlar? Gelmesinler. İstemiyoruz. Burası bizim ülkemiz.” diye tepinenlerin kulakları çınlasın.

Öyle bir çınlasın ki hiç kesilmesin.

Akılları başlarına gelene kadar, insaf damarlarında kan hareket etmeye başlayana kadar çın çın çınlasın.

*

Şu saat itibariyle altı şehidimiz, yedi yaralımız var.

Süt oğlanın adamları konvoyumuza saldırdı.

Barışı sağlamak için, ülke güvenliğimizi korumak için orada bulunan askerlerimiz toprağa düştü.

Kahraman askerlerimize Allah’tan rahmet diliyoruz. Yaralılarımızın bir an önce iyileşmesi için dua ediyoruz.

Ne güvenli bölge dinlediler, ne Astana, ne Soçi, ne İdlib mutabakatı.

Güya Rusya ile anlaşmamız vardı.

Çatışmasızlık esastı.

Rusya, süt oğlanın hareketlerini kontrol ediyor, yönlendiriyor, ara sıra gemliyordu.

Bu defa nasıl olduysa yapılmaması gereken yapıldı.

İki ihtimal var. Ya Rusya’yı da dinlemedi, ya Rusya ikili oynamayı seçti.

Zira İdlib, kilit noktası.

Her iki durumda da ilişkilerimiz zedelenir.

*

Rusya’dan izinsiz rüya bile göremeyen süt oğlan, kendi başına bu saldırıyı yaptıysa, Putin’in de itibarı sarsılır.

Sözüne güvenilir bir kişi rolünü oynamaya devam etmesi zorlanır.

Eğer onun bilgisi dâhilinde hatta talimatıyla saldırdıysa, Rusya’nın ABD’leşmeye başladığı kesinleşmiş demektir.

*

İkinci ihtimal komplo teorisi gibi duruyor ama uluslararası ilişkiler bu tür teorilere muhtaçtır her zaman.

Diyebiliriz ki Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ukrayna’ya değil de Japonya’ya gidiyor olsaydı, belki bu saldırı gerçekleşmeyecekti.

Türkiye’nin Ukrayna ile yakınlaşmasından duyduğu rahatsızlığı bu şekilde belli etti.

Böyle oyunlarla bizim yolumuzdan cayacak, kararlılığımızdan taviz verecek hâlimiz yok elbette.

İdlib hep önemliydi, bugün daha da önemli konuma geldi.

*

Büyük göç dalgasını sınırımızın ötesinde karşılamaya çalışıyoruz.

Gücümüz bir yere kadar. Bundan ötesi şartları çok ağırlaştırır.

O yüzden güvenli bölge diye yıllardır direnmekteyiz.

Bakın Avrupa üç beş tane bile göçmen gelmesin diye nerelerini yırtıyor.

Yunanistan denize bile bariyer yapmaya niyetlendi.

Oldu olacak duvar örün!

*

Merkel son gelişinde de bizim çalışmalarımızı, gayretlerimizi büyük takdirle karşıladı. Diğer batılı liderler gibi hayranlığını ifade etti. Ve yardımcı olabileceklerini söyledi.

Olacağını değil, olabileceklerini.

Senin yardım ihtimalini sevsinler Merkel.

#Kelebek
#Yunanistan
#İdlib
#Türkiye
#Recep Tayyip Erdoğan