Suçlamak kolay veya ihanete ortak olmak

04:002/03/2018, Cuma
G: 2/03/2018, Cuma
Mehmet Şeker

“Yalancı tavuk” diyerek kızıyor adam, gıdaklayıp duran tavuğuna. Follukta yumurta göremediği için.Tavuk yalancı değil aslında. Yumurtlamış fakat başkasının kümesine.İhanet şebekesinin durumu bu. Kendi kümesi yerine, başka folluklara alışmışlar.*Reis yalnız. Fetö ile mücadele zayıf. Olması gerektiği gibi gitmediği malûm.Resmî kurumlar tam anlamıyla temizlenemedi.Hâlâ Fetö ile yakın bağı olan pek çok kişi görevine devam ediyor.Büyük başlar kaçtı, küçükler yakalandı.Açık vermeden kendini gizlemeyi

“Yalancı tavuk” diyerek kızıyor adam, gıdaklayıp duran tavuğuna. Follukta yumurta göremediği için.

Tavuk yalancı değil aslında. Yumurtlamış fakat başkasının kümesine.

İhanet şebekesinin durumu bu. Kendi kümesi yerine, başka folluklara alışmışlar.

*



Reis yalnız. Fetö ile mücadele zayıf. Olması gerektiği gibi gitmediği malûm.

Resmî kurumlar tam anlamıyla temizlenemedi.

Hâlâ Fetö ile yakın bağı olan pek çok kişi görevine devam ediyor.

Büyük başlar kaçtı, küçükler yakalandı.

Açık vermeden kendini gizlemeyi başaranlar, yeniden organize olurlarsa, vay memleketin haline.

İşte o zaman hepimizin canına okurlar.

Bizim canımız mühim değil, vatan elden gider. «

15 Temmuz’da darbecilere karşı mücadele eden sıradan insanların dilinde bu cümleler dolaşıyor.

Tehlikenin tam anlamıyla geçmediğini düşünenlerin sayısı az değil.

Kırk yıllık hazırlık sonunda bir gecede başarısızlığa uğrayan, içimizden çıkartılmış basit bir örgüt değil ki; arkasında ağababaları var.

Plan program yapan, ihtimalleri gözeten; görev verdiği örgütü besleyip büyüten, yönlendiren, görevlendiren, destekleyen.

Plan tutmayınca, sağlık olsun diyerek kenara çekilecek değiller.

Hırslı oyuncular gibi gelecek maçlara iyi hazırlanmak gerektiğini düşüneceklerdir.

O yüzden tedbiri elden bırakmak, gaflete düşmek olur.

O yüzden çok kişinin yalnız olduğunu düşündüğü Reis, her kim tanıyorsa haber versin istiyor; oğlu kızı da olsa, kardeşi de olsa bildirsin istiyor.

Bildiğimizi, gördüğümüzü bildirelim de hangisi ne kadar örgüt içinde, hangisi ne kadar dışında tam olarak tespit etmek zor.

*

ABD’ye kızıyoruz, Avrupa ülkelerinin tutumlarına sinirleniyoruz; terör örgütüne destek veriyorlar, aramızdaki anlaşmalara rağmen istediğimiz suçluları iade etmiyorlar diye.

Bu nasıl müttefiklik sorusu havada kalıyor.

Sormaya başlayınca başka sorular da sırada.

Bosna, Fetöcülerin önemli bir durağı. Atlama noktası.

Bugüne kadar oraya kaç kişi sığındı, kaç kişiyi istedik, Bosna yönetimi ne kadarını yakalayıp gönderdi?

Buna yukarıdakiler cevap versin de benim bildiğim, şu denecek bir kişi bile yok.

*

Dışişleri bünyesinde ne ölçüde temizlik yapıldığı hususu da açık ve net bir cevaba muhtaç.

Bosna’daki devlet görevlilerimiz hakkında türlü söylentiler var.

Ne kadarının doğru olduğunu bilemeyiz.

Devletimizin emniyeti var, istihbaratı var; onlar araştırsın.

Çekemeyen, kıskanan, yerinde gözü olanların iftirası mı dolaşıyor ortalıkta, yoksa gerçekler mi?

Üst düzey bir görevlinin, üniversite eğitimi sırasında örgüt (o zamanki cemaat) evlerinde kaldığını söyleyene, bunun yeterli bir delil olmadığını söyledim. Kim kalmadı ki?

O dönem yakın arkadaşlık ettiği kişilerin Fetö üyeliği sebebiyle görevden alındığı ifade edilince, suçun şahsiliğinden bahsettim.

*

Atatürkçü bilinen, içki içen, örgütün diğer kurumlarıyla bir bağı olduğuna ilişkin veri bulunmayan diyecektim; tamam işte takiye dediler.

“Zaten Türkiye’deyken namazlarını da gizli kılardı. Herhangi bir sakınca olmadığı halde bakanlıkta değil, yakındaki siteden kiraladığı eve gitmeyi tercih ederdi.”

Fena halde kafa karıştırıcı bir durum.

Daha sağlam deliller olması gerektiğine inandığım için bu tür bilgilerin herkes hakkında iddia edilebileceğini düşündüm. Müfettiş değilim neticede.

Dini hassasiyetlere sahip biri olmasına rağmen, dışarıda tamamen farklı bir kimliğe bürünmesi, görev yaptığı kurumun hassasiyetinden kaynaklanıyor olabilir.

15 Temmuz’da nerede olduğuna bakmak lazım, örgütün gizli haberleşme ağına dâhil olup olmadığını kontrol etmek lazım, örgüt mensuplarıyla teması var mı yok mu araştırmak lazım. Bütün bunlar bizim boyumuzu aşan hususlar.

*

Sağlam delil olmadan suçlamak insanı vebal altında bırakır. Ama mevcut ihbarları da dikkate almamak, hatta yok saymak, Allah muhafaza, ihanete ortak olma tehlikesini doğurduğunu da bilmek gerekir.

Hakkında birçok ihbar ve rapor olmasına rağmen Dışişleri’nin 17-25 Aralık ile 15 Temmuz arası, ayrıca o meşum gece ve sonrasındaki hallerini soruşturmaya bile gerek duymaması, bu şahsın korunduğunu düşündürüyor.

#FETÖ
#ABD