Önümüzde çok önemli bir seçim var.
Bugüne kadar önemsiz olan tek seçim bile görmedik ama bu başka.
Başkalık şurada:
Büyük ve köklü bir değişiklik olacak.
Türkiye üzerine kurulan kirli hesaplar bozulacak.
Tuzak hazırlayanların hamleleri boşa çıkacak.
Önümüzde bu kadar önemli bir seçim varsa, bunu bir an önce yapmak gerekir.
Beklemenin, şah mat demek için gecikmek demek olduğu aşikâr.
*
“Seni başkan yaptırmayacağız… Seni başkan yaptırmayacağız… Seni başkan yaptırmayacağız…” diyenlerin, neden bir defa söylemekle yetinmeyip üçleme yaptıklarının sebebini biliyoruz.
Ona kimlerin sufle verdiğini biliyoruz.
Ezberlediklerini aralıksız tekrarlayan fakat anlamını bilmeyen papağanlar gibi desek, olmaz.
Bunlar söylediklerinin ne anlama geldiğinin farkında.
*
Seçim tarihinin açıklanması üzerine piyasa hareketlendi; dolar inişe geçti, borsa yükseldi.
Eğer seçimle ilgili endişe duyulsaydı, tersi olurdu.
En ufak tedirginlik, ürkek kuşlardan daha hassas davranan piyasayı olumsuz etkilerdi.
*
Seçim sözünü ilk zikreden Devlet Bahçeli idi.
Bahçeli ne zaman seçimden bahsetse, memleketin hayrına gelişmeler yaşanıyor.
Yine öyle oldu.
“Erken seçim” öyle bir terkip ki, bir defa telaffuz edilince, beklenti her an biraz daha büyür, çığa döner.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın seçim tarihini 24 Haziran olarak açıklaması bu yüzden sürpriz değildi.
*
CHP’den yapılan seçimle ilgili açıklamalara bakınca, endişeli bir hava görüyoruz.
Burada da bir ‘yine’ durumu söz konusu.
Seçim erken olsa ne, geç olsa ne?
CHP için sonuç aynı olacağından, itiraz kokulu açıklamaların pek önemi yok.
Eleştiriler alışıldık kalıplar üzerine kurulu.
Hem 24 Haziran tarihinden memnun olmayıp, hem “Hodri meydan” demekse, bambaşka bir güzellik.
CHP tarihi böyle güzelliklerle dolu.
*
“Hodri meydan” demenin ne anlama geldiğini bilmek, galiba herkese nasip değil.
Bir şeyi -veya bir sorunu- bütün halinde çözmek zor geliyorsa, parçalara bölerek kolaylaştırmak gerekir.
O halde ‘hodri’ ve ‘meydan’ olarak tek tek ele alıp bakılmalı.
Daha ileri giderek, hecelere ayırmaksa, aşırıya kaçmak olur.
CHP’liler için bu minik bir ödev olsun.
Vakti olan baksın.
*
“Ohal’de seçime gidilmez” diyen CHP’nin 1995’te aynı şartlarda seçime götürdüğü, tarihin tozsuz sayfalarından çıkarılınca, cevap gelmedi.
Üstelik o tarihe 58 gün sonrasına gün verilmiş.
Bugünse 66 günlük bir süre tanındı.
Bu konuda da henüz bir ses duymadık.
«
Biraz yardımcı olalım.
O zamanki CHP başka, bugünkü CHP başka.
En azından 95’te CHP Genel Başkanı Kemal Bey değildi.
Ayrıca, “Dün dündür, bugün bugündür” gibi bir temel kalıp var elimizde.
Çekinmeden kullanmalarını tavsiye eder, yarışmacı arkadaşlara başarılar dilerim.
*
Gelelim, zurnanın tuhaf sesler çıkardığı yere…
CHP’nin cumhurbaşkanı adayı kim olacak?
İşte bu, can alıcı bir soru.
Bir parti düşünün ki, genel başkan olan kişiyi göğsünü gere gere aday gösteremiyor.
Başka isimler konuşuluyor.
“Kesici mi olur, biçici mi olur” türünden ihtimaller dolaşıyor ortalıkta.
“Genel başkan da olabilir, muhtemeldir” gibi sözler duyuluyor.
Ne kadar acıklı bir durum.
Mensubu olmak bir yana, insanın kendini yakın hissettiği partiden bu tür sözler duyması bile, çileden çıkmak için yeterli.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.