Provokasyonun daniskası

04:0023/04/2019, Salı
G: 23/04/2019, Salı
Mehmet Şeker

Çağrılmadığı yere kim gider?Ya çörekçi börekçi, ya leblebici fıstıkçı.Olur da üç beş satış yapar, birkaç kuruş kazanır, rızkımızı temin ederiz diye.Ondan ötesi, davetsiz misafir.Düstur belli: Çağrılan yere erinme, çağrılmayan yere görünme.*Peki, ya gelmesi istenmeyen, reddedilen, gelme isteği geri çevrilen...Lütfen gelmesin, sakın gelmesin, asla gelmesin diye haber ulaştırılan?Var mı böylesi? Var.Ne yapacak? İnatla, ısrarla gidecek mi? Gitmeli mi?Asla… Otursun yerinde, yakışan o değil mi?Yahut oturmasın,

Çağrılmadığı yere kim gider?

Ya çörekçi börekçi, ya leblebici fıstıkçı.

Olur da üç beş satış yapar, birkaç kuruş kazanır, rızkımızı temin ederiz diye.

Ondan ötesi, davetsiz misafir.

Düstur belli: Çağrılan yere erinme, çağrılmayan yere görünme.



*

Peki, ya gelmesi istenmeyen, reddedilen, gelme isteği geri çevrilen...

Lütfen gelmesin, sakın gelmesin, asla gelmesin diye haber ulaştırılan?

Var mı böylesi? Var.

Ne yapacak? İnatla, ısrarla gidecek mi? Gitmeli mi?

Asla… Otursun yerinde, yakışan o değil mi?

Yahut oturmasın, ayakta beklesin.

Fakat illa ki yerinde. Olduğu yerde.

Yahut olmayıp, olamayıp, sadece durduğu yerde.

(Olmak, başka bir anlam da taşır.)

*

Yerinde durmuyorsa, ısrarla gidiyorsa, vardır bir bildiği.

Onun bildiğini, belli ki gelme diyenler bilmiyor.

Aşırıya kaçan tepki, yumruk…

Orası herhangi bir yer değil. İki gün önce şehit düşmüş aslan parçasının evi.

O yumruk ne işe yaradı?

Birinin çenesi, birinin eli acıdı da ne oldu?

Kim ne kazandı? Kim ne kaybetti?

Oradan bir şeyler devşirmeyi düşünenlerin maksadı hedefe ulaştı.

Gelen istenmiyorsa, daha anlamlı şekilde tepki gösterilebilir.

Herkes arkasını dönse mesela.

Yüzüne bakmasa.

Elini uzattığında eli havada kalsa.

Sadece basit bir cümle söylense: “Niye geldin?”

Verecek cevap bulabilir mi? Söyleyeceği hangi söz işe yarar?

*

Yumrukla iş çözülmez. Şiddet her zaman sahibine zarar verir.

Karşıdaki yanlış yapmış da olsa bir anda mağdur konumuna oturur.

O yüzden sırıtır.

Siz hiç daha önce yumruk yiyen birinin sırıttığını görmüş müydünüz?

Parsayı toplayan sırıtır.

Nitekim toplanmıştır. Şapkanın içi dolmuştur.

Bir sonraki hamleyi hesap edemeyen, hareketinin neticesini tahmin edemeyen, öfkesine hâkim olamayan kaybeder. Nitekim daha ilk anda zarar fark edilmiştir.

*

“Mümtaz basın” da bu hadiseyi ne büyük bir başarıyla köpürtür.

“Linç girişimi” ifadelerini kullanmalarından belli.

Anlaşılan bugüne kadar hiç linç görmemişler.

Bir yumruktan linç olmaz.

Aslında çok iyi biliyorlar da maksat kargayı kartala çevirmek olduğundan öyle göstermeyi görev sayıyorlar.

Az önce bir kartal geçti peh, peh, peh…

Ne kartalı yahu, kargaydı o.

Sen yanlış görmüşsün, dev gibi bir şeydi, kocaman kanatları vardı. Rüzgârından ağaçlar sallandı.

*

Bu defa yumruğa muhatap olanın, evvelce benzer saldırıya rakipleri maruz kaldığı zaman söylediği “Rüzgâr eken fırtına biçer” gibi sözleri unutulmadı elbette.

Saldıranlara sarılanlar, kucaklayanlar, övenler, terini silenler, alkışlayanlar unutulmadı.

Ama biz de onlar gibi olmak zorunda değiliz. Hatta, olmamak zorundayız.

En çarpıcı olan tespit ise şu: Herkes bir yumruk yiyeni konuşuyor da, öte yanda kurşun yiyip şehit düşen, dualarla toprağa verilen yiğidi konuşmuyor.

Plan yapan hep kazançlı, fevri davranan hep ziyanda.

Takas yöntemi hâlâ geçerli.

Bazen bir yumruğa mukabil güçlü bir mağduriyet, bazen iki kuleye karşılık iki ülke…

#Şehit
#Cenaze