Bir gün geleceği bilinen, serçe ürkekliğiyle beklenen, erken vakitte olmasa, gecikse diye dua edilen, yine de ulaştığı anda insanı üzen haberlerden biri geldi işte.
.
Mustafa Cambaz’ın annesi.
Oğlunun acısını iki sene taşıdı yüreğinde.
Alpaslan en veciz şekliyle özetledi.
“Yunanistan’dan haber geldi, babaannem ölmüş. Benim doğum günümde babam gitti, babamın doğum gününde anası gitti. Korkarım evlat acısı ve bu yalnızlık dedeyi de çok tutmaz dünyada. Aradaki sınır, diplomasi, alışkanlıklar… Buraya gelse de yapamaz.
Kıymetini bilin ailenizdeki yaşlıların, hiçbiri kalmıyor sonra. Yine bu hafta, 13 Kasım da anneannemin ölüm yıldönümüydü. Aynı binada yaşadığımız, hayatımda en çok gördüğüm aile büyüğümdü. 2005’ti. Koltukta uyuyakaldığımda üşümeyeyim diye üstümü örten, beni sarıp sarmalayan o koca, yaşlıca merhametin eksikliğini çekmeye başladığım tarih.
Rahmetle.
Yalnızlıkla.”
*
Hep beraber son buluşma, 15 Temmuz’dan epey önce Keşan’da olmuştu.
Mustafa, annesi, babası, ağabeyi, yengesi, yeğenler, akrabalar orada büyük marketin bahçesinde bir araya gelmiş, hasret gidermiştik.
Annesiyle babası yaşlı olduğu için, hep endişe duyardı.
“Ya vefat ederler de ben sınırı geçemediğim için cenazeye gidemezsem…”
Pasaportu yoktu, kimliği bile yoktu.
Geçici ikamet belgesiyle son gününe kadar idare etti.
O gün, fotoğraflarını çekmiştim.
Bir süre sonra, darbe teşebbüsünün yaşandığı gece, göğsünden iki kurşunla şehit düştü.
Basın dünyasının tek şehidi.
Aynı zamanda Batı Trakya’nın, Gümülcine’nin, Menetler Köyü’nün tek şehidi.
*
Annesi o sıra hasta olduğu için gelemedi.
Birkaç ay sonra geldiklerinde, manzarasına hayran olduğu için kiraladığı evinde Mustafa’sız bir araya gelmiş, eski günleri anıyorduk.
İşte bu fotoğrafta babası, annesi, arkada çerçeve içinde de kendi fotoğrafı.
Burada gözle görülen, hatta neredeyse elle tutulacak derecede metanet var.
Acı, sabır, hasret, hepsi mevcut.
*
“Gel” demişti orada otururken Ayşe Teyze, “Bir daha sarılayım. Sana sarılınca Mustafa’mın kokusunu alıyorum.”
Benim için ne büyük bir hediyeydi bu söz.
*
Her fırsatta şehit olmak istediğini söylerdi.
Senin için savaş mı çıkaralım diye takılırdık. Ülkenin savaşa girmesini hiçbir zaman istemezdi.
Arkadaş, hem savaş olmasın, hem sen şehit ol, nasıl olacak bu?
İşte o zaman o müthiş cevabı vermişti bir defasında.
“O tarafını da ben mi düşüneyim? Benim niyetim bu. Ötesi O’na kalmış.”
Tam da dediği gibi oldu.
Ülke savaşın eşiğinden döndü, o muradına erdi.
Şimdi de annesi…
*
Alpaslanlar şimdi cenazeye yetişmeye çalışıyor ama vize işleri büyük bir mesele haline geliyor ve önlerine duvar gibi dikiliyor.
“Vize için sabahtan beri koşturuyorum ama diplomasinin en hızlısı bile bizi cenazeye yetiştirmiyor. Defin olurken dedemin ayakta nasıl duramadığına, yüzüne, beni mahvedecek her ayrıntısına şahit olmak isterdim…”
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.