Bugün 23 Nisan, neşe doluyor insan…
Dediler, biz de inandık, her zamanki gibi neşeyle dolduk.
Bir kesim ise ne inandı, ne de sevinci, neşeyi hissetti.
Aksine, öfke ve huzursuzluk içindeydiler.
Eleştirilecek çok husus gördüler.
Ne çok bayramımız var dediler.
Bu kadarı fazlaydı onlara göre.
*
23 Nisan çocukların bayramı, 19 Mayıs gençlerin bayramı, 29 Ekim cumhuriyetin yani cumhurun yani herkesin bayramı…
1 Mayıs’ı unutmayalım, işçinin emekçinin bayramı.
Bir de Ramazan ve Kurban bayramları var.
Durmadan bayram yapıyormuşuz...
Çok çalışmaktan, aralıksız iş yapmaktan yanaymış gibi konuşuyorlar.
Bıraksalar 7 gün, 24 saat çalışacaklar sanki.
Bütün mesele, yılda beş altı gün bayram olması.
*
Esasen, dünyada en fazla çalışan ülkeler sıralamasında, Türkiye üst sıralarda yer alıyor.
Bunu gözden kaçırmamak gerekir.
Çocukların, gençlerin bayramı varken, bir gün de bebekler için ayrılsa, fena mı olur?
Bebek arabalarıyla sıra sıra dizilirler, bayraklar ve balonlar arasından geçiş yaparlar.
Ağlayanı, güleni hepsi bir arada şenliğe katılır.
Yanında anneleri, babaları…
Bu hususu bir düşünelim.
*
23 Nisan’ın kaçıncı yılını kutluyoruz diye düşünerek bir hesap yaptım.
1920’den 2000 yılına kadar 80 sene.
16 yıl da buradan eklersek, kaç eder?
96 dedim kendi kendime.
Aklımdan böyle geçirirken, bir anda hesabın yanlış olduğunu fark ettim.
Yıl 2018 iken, nasıl 16 ekleyebiliriz ki?
Elbette 18 ekleyecek ve 98’i bulacağız.
Doğrusu bu.
Bir iki saniye içinde hesabı düzelttim ama bu sefer de böyle hâlime gülerek bir hatayı niye yaptığımı düşünmek durumundaydım.
*
2016 yılına niye takıldığımı sordum kendime.
Kendim de dedi ki: 15 Temmuz’dan dolayı.
Evet, buldum sebebini.
Ayrıca o günü, bayramlar arasında saymayı da unutmuşum.
Tarihimiz içinde en önemli günlerden biriydi.
Bayramı her zerresiyle, her saniyesiyle hak ettiği aşikâr.
İlk defa bir darbe girişimi halk tarafından engellenmiş, ardından gelecek işgal projesi, bütün haşmetiyle suya düşmüştü o gün.
Hem de ne düşüş!
*
Eğer 15 Temmuz gecesi darbeciler hedeflerine ulaşsaydı…
Hemen sonrasında işgal hareketi gerçekleşseydi…
Elimizde ne 23 Nisan kalırdı, ne 19 Mayıs, ne 29 Ekim.
Göstermelik olarak devam ettirilse bile anlamı kalmazdı.
İçi boş şekilde kutlanırdı.
Ruhsuz, kupkuru…
Âdet yerini bulsun diye…
Anlamını kavrayarak, önemini bilerek, değerini bütün kalbimizle hissederek bayram kutlamak nasip oluyorsa, bunu da o gece şehit düşenlere, gazi olanlara, sokağa çıkıp elde bayrakla tankların üstüne yürüyenlere, vızıltıyla kulağının yanından geçen kurşunlara aldırmadan vatanına sahip çıkan yiğitlere borçluyuz.
Rabbim hepsinden razı olsun.
Ne çok bayramımız var diye düşünenlere de akıl fikir versin, en çok da izan ve basiret nasip etsin.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.