Büyükçekmece’de pekçok sahte seçmen kaydı yapan bir memur, aylar önce tespit edildi. Yakalandı. Şimdi cezaevinde tutuklu. Mahkeme devam ediyor.
Belediyedeki görevinden, Nüfus Müdürlüğü bünyesine gönderilerek orada görevlendirilen bir kişi bu.
Kaydırılmış.
A noktasından B noktasına giderken, üzerine düşen görevin ne olduğunu bildiği, çalışmaya başladığında o bilgiye göre davrandığını tahmin etsek, yanlış mı olur?
Değişiklik iyi gelir düşüncesiyle gönderilmemiştir herhalde.
Peki, ondan böyle bir sahtekârlık yapmasını kim istedi?
Bu nokta karanlık. Bilinmiyor.
*
Açığa çıkması için, cep telefonundaki kayıtlarının incelenmesi büyük ihtimal işe yarayacak.
Fakat her ne hikmetse, elemanın telefonu kapalı ve şifresini kimseye söylemiyor.
“Söyle de açalım şu telefonu” diyorlar…
“Olmaz” diyor.
“Lütfen söyle.”
“Mümkün değil.”
“Allah aşkına.”
“Söyleyemem.”
“Ölümü gör.”
“Şifre çok gizli, söylemem doğru olmaz.”
“O zaman kendin aç.”
“Beni serbest bıraktığınız zaman açarım. Başka türlü olmaz.”
*
Belediyeden Nüfus Müdürlüğü’ne kaydırılan eleman, Büyükçekmece’de oturmayan binlerce kişiyi o ilçeye kaydırmış.
Neden böyle yaptığı soruluyor mahkemede.
“İş yoğunluğundan” diye cevap veriyor.
Çok doğru. Ne kadar yoğun çalıştığı ortada.
Kolay mı binlerce kişi için hep aynı yanlışa düşmek, hep aynı yöntemi kullanarak maddi hata yapmak?
Aşırı yoğunluk olduğu belli.
Çok çalışmış memurcuk. Salın gitsin.
*
Kaydırılan o memurun kaydırdıkları haricinde, seçim sonucunu etkileyecek nitelikte başka vahim kaydırmalar da var.
İlçedeki bazı seçmenlere ait kayıtların buharlaştırılması.
Ülkenin hiçbir ilinde, hiçbir ilçesinde, hiçbir sandığında kayıtlarının bulunmaması ve dolayısıyla oy kullanamamaları söz konusu.
*
Bu kadar değil tabii. Devamı var. (Pilav üstüne keşkül gelmezse yarım sayılır.)
Sandık başında görevlendirilen başka birileri oyları kaydırmış.
Düzgünce kullanılan bazı oy pusulaları yok yere geçersiz sayılmış.
Aynı zamanda seçim tutanaklarında kaydırma yapılmış.
Sandık kurulları birleştirme tutanakları üzerinde oynamış, falancanın aldığı oylar, filancaya kaydırılmış.
Artık, bugün geldiğimiz noktada, falanca kimdir, filanca kimdir, söylemesek de olur.
Sağır sultan da duydu, kör hafız da öğrendi.
*
Öte yanda, olan bitenler etrafında çok bilgi sahipleri ve çokbilmişler yorum üstüne yorum patlatıyor.
Duayen sanılanlardan biri şöyle buyurmuş:
“Sahte seçmen kütüklerinin tespit edilmesi yetmez, o sahte isimler adına oy kullanılmış
olması lazım”
He ya… Kamera kayıtları da getirilsin, herkesin önüne konulsun.
İsterseniz, seçim yapılan kabin içinden çekilmiş olsun.
Mührü bastığı kâğıdı da görmek ister misiniz?
Yahu elbette öyle. Oy kullanılmamışsa ne anlamı var?
*
Peki, binlerce kişinin kaydı, sahte seçmen vasfıyla ortada duruyorsa, onların seçim günü sandık başına gitmeyeceklerini düşünebilir misiniz? Herkesten önce koşmuşlardır merak buyurmayın.
İmza kontrolü yapılınca bir dakikada ortaya çıkar.
Bu tür laflar işi sulandırma niyeti taşımıyorsa, hafiften rampaya vurmak demektir.
Bakalım sonu nereye varacak…
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.