Muamma

04:005/01/2019, Cumartesi
G: 5/01/2019, Cumartesi
Mehmet Şeker

Şair, âşık. Aynı zamanda sabırsız ve sakince duramayan biri; ne kadar istese de sükûnet bulamamış. Anlaşılan, aklı fikri vuslatta.Ancak sevdiği vefâsız. O derece ki karıncanın gözbebeği ebadı kadar edecek kısmı bile yok vefânın.Şöyle söylemiş:“Bende yok sabr u sükûn, sende vefâdan zerreİki yoktan ne çıkar, fikredelim bir kerre…”Böylece bir ‘muamma’ ile ismini hem söylemiş, hem gizlemiş.*Çözmek için ‘yok’ların ne olduğunu bilmek gerek.Bîçâre, bîhaber kelimelerinde olduğu gibi ‘bî’ olumsuzluk bildiren

Şair, âşık. Aynı zamanda sabırsız ve sakince duramayan biri; ne kadar istese de sükûnet bulamamış. Anlaşılan, aklı fikri vuslatta.



Ancak sevdiği vefâsız. O derece ki karıncanın gözbebeği ebadı kadar edecek kısmı bile yok vefânın.

Şöyle söylemiş:

“Bende yok sabr u sükûn, sende vefâdan zerre

İki yoktan ne çıkar, fikredelim bir kerre…”

Böylece bir ‘muamma’ ile ismini hem söylemiş, hem gizlemiş.

*

Çözmek için ‘yok’ların ne olduğunu bilmek gerek.

Bîçâre, bîhaber kelimelerinde olduğu gibi ‘bî’ olumsuzluk bildiren Farsça kökenli ön ek.

Bir diğeri ise nâ.

Nâçar’daki gibi. O da Arapça’dan gelmiş.

Bu iki ön eki alacağız, ‘nâ’ ve ‘bî’’ ile şairin kim olduğunu anlayacağız.

Ya da erbabının dilinden öğreneceğiz: ‘Nâbî’. Meşhur şair... İmzasını bu şekilde atmış.

“Sakın terk-i edebden kûy-i mahbûb-i

Hudâdır bu

Nazargâh-ı ilâhidir Makâm-ı Mustafa’dır bu” diyen Urfalı Nâbî.

(Cenâb-ı Hakk’ın nazargâhı ve O’nun sevgili peygamberi Hz. Muhammed Mustafa’nın makâmı olan bu yerde edepsizlikten sakın.)

Ki hikâyesi efsane hâlini almış, dilden dile dolaşmıştır.

*

İyi, güzel… Yalnız oraya gelene kadar başka yerleri de dolaşmak mümkün.

Bî ile nâ’yı bulduk diyelim; bir de ‘lâ’ var.

Elimizde üç tane olumsuzluk bildiren ön ek öylece dururken, ismi hemen bulamayabiliriz bize kalsa.

Evvelce dolaşılacak mekânlar var, ‘lâ’, ‘bî’ ve ‘nâ’ ile kurulabilecek.

Lâbî, Lânâ, Bîlâ, Bînâ, Nâbî, Nâlâ.

Hatta iki ‘yok’un farklı olacağı kesin sayılmaz.

Aynı hecenin tekrarı da olabilir.

Lâlâ, Bîbî, Nânâ.

*

Muamma, her mümkünün muhtemel olacağı anlamına gelmez elbette.

Yüzyıllardır halkın dilinde söylenegelen şiirleriyle bilip tanıdığımız Nâbî varken, adeta aramızda yaşarken, diğer ihtimaller, sadece hatırdan geçmekle yetinecek, ihtimal olma şansını bile yakalayamayacaktır. Vesselâm.

OTURMA EYLEMİ

İttifak etmek, teoride kolay. Gerçekleştirmekse epeyce müşkül.

Neredeyse, ittifak da bir tür ‘muamma’.

Müttefik olmanın zorluğunu, başına gelen bilir.

Türkiye’nin müttefik bildiklerine bakın, bir de onların yaptıklarını gözden geçirin, mesele anlaşılır.

Dost bildiklerimiz, düşmanımıza silah verir.

Üç beş tane hatıra olsun diye değil; tırlar dolusu silah ve cephane, bize karşı kullanılması maksadıyla hibe edilmektedir.

İadesini istediğimiz teröristleri koruyup

kolluyorlar vs.

*

Bir de seçim ittifakları var malûm.

Burada siz bizi destekleyin, orada biz sizi destekleyelim. Güçlü olan kazansın. Oyları bölüp başkasına kaptırmayalım.

Ancak bazına uymadı bu elbise. Kimine dar geldi, kimine bol.

Tepki gösterenler, büyük ihtimal daha sonra yaşanacakları tahmin ediyor ama galiba kendilerini tutamıyorlar. Dilin kemiği misaldir.

*

Bir ilçede ittifak kararını beğenmeyen CHP’liler, tepkilerini göstermek için, ilginç bir yöntem bulmuşlar.

Partinin ilçe teşkilatında “oturma eylemi” yapmaya başlamışlar.

Allah aşkına, oturmakla eylem olur mu?

Sair zamanlarda o teşkilat binasında ne yapıyordunuz ki?

Her zaman yapılan iş, eylem sayılır mı?

Posta müvezziinin mahalleyi yürüyerek dolaşması gibi…

Hiç değilse aksini yapın ve bir süre ayakta durun da bir parça anlamlı olsun.

#Ön ek
#Na
#Bi
#La
#İttifak
#Muamma
#CHP
#Oturma eylemi