“Açıkçası…”“Yani…“Şimdi şöyle…”“Doğrusunu söylemek gerekirse…”“Senin anlayacağın…”“Her zaman söylerim…”“Uzun lâfın kısası…”“Dediğim gibi…”“Basitçe anlatmak gerekirse…”“Amiyane tabirle söylersem…”“Sizin anlayacağınız…”“Şairin dediği gibi…”“Kestirmeden söylersek…”“Bana kalırsa…”“Daha önce dediğim gibi…”“Lâf lâfı açıyor…”“Zannımca…”“Hattı zatında…”“Efendime söyleyim…”“Ondan sonra…”“Velhâsılıkelâm…”“Fikrimi sorarsanız…”“Nerede kalmıştık?”“En yalın hâliyle ifade edeyim…”“Öyle sanıyorum ki…”“Sana bir
“Açıkçası…”
“Yani…
“Şimdi şöyle…”
“Doğrusunu söylemek gerekirse…”
“Senin anlayacağın…”
“Her zaman söylerim…”
“Uzun lâfın kısası…”
“Dediğim gibi…”
“Basitçe anlatmak gerekirse…”
“Amiyane tabirle söylersem…”
“Sizin anlayacağınız…”
“Şairin dediği gibi…”
“Kestirmeden söylersek…”
“Bana kalırsa…”
“Daha önce dediğim gibi…”
“Lâf lâfı açıyor…”
“Zannımca…”
“Hattı zatında…”
“Efendime söyleyim…”
“Ondan sonra…”
“Velhâsılıkelâm…”
“Fikrimi sorarsanız…”
“Nerede kalmıştık?”
“En yalın hâliyle ifade edeyim…”
“Öyle sanıyorum ki…”
“Sana bir şey söyleyeyim mi?”
“Eeee…”
“ Iıııııı…”
“Aaaa…”
“Tenni tenni tennenni tenenen…”
“Derken efendim…”
“Kanaatime göre…”
“Aynı zamanda…”
“Toparlayacak olursak…”
“Terdilli, terdilli…”
“Efendiiim, ne diyorduk?”
“Başa dönersek…”
“Açıkçası…”
*
Bir böylesi var, lâfı ağzında eveleyip geveleyen, inatçı bir sakız gibi ağzında dolaştırıp duran, bir türlü diyeceğini diyemeyen…
Bir de langırt topu gibi tek vuruşta kaleyi bulan.
Her iki türün de örneği çok.
*
İkincisine son örnek, ABD’den geldi.
Fetö firarisi bir densizin, MHP Lideri Bahçeli’nin sağlık durumuyla ilgili yazdığı mesaja, ABD Ankara Büyükelçiliği resmî hesabından destek verildi.
Herhangi bir ülkenin büyükelçiliği olsa, belki bu kadar önemsenmezdi.
Özellikle Ankara Büyükelçiliği olması, yapılan saygısızlığın, edepsizliğin, ölçüsüzlüğün boyutunu kat kat fazlalaştırıyor.
*
O langırt masasındaki minik topun kaleyi bulmasına verilen cevapsa, daha şıktı.
Adeta yeşil sahadaki gerçek kaleye atılan şut sonrası topun ağlarla buluşmasına şahit olduk.
Dışişleri, o resmî hesaptan teröriste verilen desteğin hesabını sordu.
MHP Genel Sekreteri Büyükataman’ın yaptığı açıklama ise penaltıdan atılan gol sayılır.
*
“Bu ‘vatansız’ firarinin yaptığı paylaşımın ABD’nin Türkiye Büyükelçiliği resmî Twitter hesabından beğenilmesi, ederi 1 dolar olan meczubun sözlerinden daha vahimdir ve ABD destekli yeni bir operasyonun da başladığının delilidir. Büyükelçilik bu hamlesiyle Türkiye düşmanlarını cesaretlendirme, FETÖ’cü hainleri sahaya sürme gayesindedir. Bu alçakça girişim ABD’nin haddine olmadığı gibi, Orta Doğu’yu kan gölüne çeviren ABD bunun sonuçlarına katlanmak zorunda olacağını da iyi bilmelidir.
Dün bu hadsiz müdahale teşebbüsüne gösterdiğimiz tepkinin ardından mezkûr tweetten beğenisini kaldıran Büyükelçilik güya özür dilemiştir. ‘Bugün büyükelçiliğimizin Twitter hesabından ilgisiz bir mesaj yanlışlıkla beğenilmiştir. Söz konusu hatadan ve yaratmış olabileceği kafa karışıklığından dolayı özür diliyoruz’ şeklindeki özür metninin içeriğine bakıldığında ciddiyetten uzak, üçüncü dünya ülkelerinde bile görülemeyecek bir nezaketsizlik barındırdığı görülmektedir.”
*
Dışişleri’nin hesap sorması da…
ABD Büyükelçiliği’nin özür dilemesi de…
MHP’den yapılan açıklama da…
Hiçbiri yapılanları yok sayma imkânı sağlamaz.
Bu gibi saygısızlıkların son bulacağı, bundan sonra benzer durumlarla karşılaşmayacağımız anlamına gelmez.
Yine buldukları ilk fırsatta, ülkemize saldırmaya devam edeceklerdir.
Ardından defalarca özür de gelse, anlamı yok.
Çömlek kırılmıştır.
Yapıştırılsa bile izi görünür ve hep içindekini sızdıracaktır.
Gözü de rahatsız eder, gönlü de.
#ABD
#FETÖ
#MHP
#Ankara
#Twitter
