Kemal Bey en az yüzde 60 bekliyor

04:0027/03/2018, Salı
G: 27/03/2018, Salı
Mehmet Şeker

İnci, istiridye içine giren yabancı maddenin sedefle kaplanması neticesi oluşur. Üç beş yıl gerekir.Değerli taşlar ve madenler arasında, inciden başka bir canlı tarafından üretileni yoktur.İnsan cinsi, tabiata hükmetmeyi ve kısa yoldan daha fazla kazanmayı kafasına taktığından, inci çiftlikleri kurmayı da başardı.Sudan çıkardıkları istiridyelerin içine yabancı madde yerleştirip, seri üretim yapıyorlar.Japonlar bu işte usta.Tabii onlar da yıllarca beklemek zorunda.Kısa sürede oluşmuyor inci.*Eğer

İnci, istiridye içine giren yabancı maddenin sedefle kaplanması neticesi oluşur. Üç beş yıl gerekir.

Değerli taşlar ve madenler arasında, inciden başka bir canlı tarafından üretileni yoktur.

İnsan cinsi, tabiata hükmetmeyi ve kısa yoldan daha fazla kazanmayı kafasına taktığından, inci çiftlikleri kurmayı da başardı.



Sudan çıkardıkları istiridyelerin içine yabancı madde yerleştirip, seri üretim yapıyorlar.

Japonlar bu işte usta.

Tabii onlar da yıllarca beklemek zorunda.

Kısa sürede oluşmuyor inci.

*

Eğer daha çabuk ve daha bol inci üretimi hakkında bilgi sahibi olmak isterlerse, Türkiye’ye gelmeleri gerekir.

Buraya gelecekler ve hemen Kemal Bey ile tanışacaklar.

Her konuşmasında nasıl inciler saçtığını gördüklerinde hepsinin ağzı açık kalacaktır.

Kemal Bey’in yaptığı bütün açıklamalar, Japonların ve diğer Uzakdoğuluların çiftliklerde ürettikleri incilere kesinlikle fark atar.

Ondan duyduğumuz son inci, seçimde yüzde 60 oy almak hakkındaydı.

“Yüzde 60 kesin” diyor, en azı bu.

Üst sınır ise on puan yukarısı.

Diyor ki “yüzde 70 bile olabilir.”

İnsaflı çok şükür.

Ya yüzde 90 deseydi?

*

Maalesef, Kemal Bey’in ve bu tür incilerinin kıymeti yeterince bilinmiyor.

Allah geççe versin, büyük ihtimal öldükten sonra anlaşılacak.

*

Gelelim gerçek dünyaya.

CHP, bir seçimde yüzde 60 veya 70 oyu nasıl alır?

Genel Merkez binasına sandık koyulsa, vekillerin ve personelin oy vermeleri istense, oradan bile o kadar yüksek oy alamaz.

Ya da en fazla o kadar alır.

Araştırma yapmaya, anketlerle uğraşmaya veya uzman olmaya gerek yok.

Görünen köy, karşımızda.

*

Çünkü hiç değilse yarısı, HDP’ye basar mührü.

Tereddütsüz.

“Biz ailecek HDP’ye oy verdik” diyenler…

Hiç çekinmeden kendi partisine oy kullanmadığını söyleyenler…

Oy pusulasının fotoğrafını çekip belgeleyenler…

HDP barajı geçtiği için şehrin meydanlarında baklava pilav dağıtanlar…

HDP eş başkanına “beraber iyi salladıklarını” söyleyenler hangi partidendi?

Kimi belediye başkanı, kimi milletvekili, kimi partinin üst yönetiminde görevli.

*

1946’da yaptıkları gibi “açık oy, gizli tasnif” diye bir yöntem uygulansa ve sandık başlarında sadece CHP’liler görev alsa yine yüzde 60-70 aralığına ulaşamazlar.

Hatta…

CHP seçime tek parti olarak girse bile o oranda oy toplayamazlar.

*

O halde Kemal Bey nasıl oluyor da böyle konuşuyor?

E bu da onun görevi.

Danışmanları var, akıl verenleri var.

“Konuş da ne söylersen söyle” diye tavsiye almış olsa gerek.

Söyledikleri saçma sapan da olsa, bir şekilde gündemde olmayı başarıyor.

Aksi halde, hangi icraatıyla, hangi fikriyle, hangi projesiyle söz konusu edilebilir?

*

Bakın, biz de uzun bir aradan sonra ister istemez onun sözlerine kulak verdik.

Mecburen incilerine dikkat çektik.

Yoksa ne işimiz olur bizim inciyle mercanla?

Yahut bir türlü “zat-ı devletleri” olamayan fakat seri halde inciler döktüren müzmin bir muhalefet lideriyle?

#CHP
#Kemal Kılıçdaroğlu