Kartalların yüksek uçtuğu malûm. Yine de sınırları vardır, bir yere kadar yükselebilirler. İrtifanın fazlası, onlar için de tehlikeli. Bir de kartal taklidi yapan ve daha ileri giderek kendini kartal gibi gören, dahası öyle göstermeye gayret edenler var. Onların yüksek uçtuklarını sanmaları ne büyük yanılgıdır. Karganın kartal gibi davranmaya kalkması neye yarar? * Küçük çetelerin kendilerini mafya görmesi de farklı sayılmaz. Kaç çapulcu, gerçek hayatta Korleone rolüne büründü kim bilir… Neredeyse
Kartalların yüksek uçtuğu malûm. Yine de sınırları vardır, bir yere kadar yükselebilirler. İrtifanın fazlası, onlar için de tehlikeli.
Bir de kartal taklidi yapan ve daha ileri giderek kendini kartal gibi gören, dahası öyle göstermeye gayret edenler var.
Onların yüksek uçtuklarını sanmaları ne büyük yanılgıdır.
Karganın kartal gibi davranmaya kalkması neye yarar?
*
Küçük çetelerin kendilerini mafya görmesi de farklı sayılmaz.
Kaç çapulcu, gerçek hayatta Korleone rolüne büründü kim bilir…
Neredeyse haftada bir, mafyaya özenen çetelerin çökertildiği haberine rastlıyoruz.
Meğer ne çokmuşlar diye düşündürüyor sıradan vatandaşları.
*
Sicilya örgütlerine yahut Güney Amerika kartellerine benzediklerini düşünenlerin, günün birinde iki yanında polislerle başı yere eğdirilerek, elleri arkadan kelepçeli şekilde hızlıca götürüldükleri sırada “ne kötü bir son” diye düşünebiliriz ama aslında o sonun başlangıcı sayılır.
Devamında yaşayacaklarının daha kötü olacağını tahmin etmek zor değil.
*
Polislerin yakaladıkları çete üyelerinin başlarını eğdirerek iki büklüm götürmelerini anlamayanlar için birkaç satırla açıklama gerekebilir.
Öyle yapmayınca, efe gibi gerine gerine yürümeye çalışıyorlar.
Kanunlara ve dolayısıyla toplum düzenine meydan okur tarzda davranmaları hoş durmuyor.
Bir de etraftaki kameralara bağırıp küfürler savurmaları var ki tahammüle gelmez.
Kendilerini çok akıllı, çok güçlü sandıkları için yakalanmayacaklarını düşünerek organize şekilde peş peşe suç işleyenlerin, polislerin arasında mahkemeye veya cezaevine götürülürken efelenmeleri, haberi takip eden insanlarda yanlış bir izlenim bırakır.
Ayrıca ciddi ölçüde üzer.
Zoraki rüku pozisyonunun sebebi budur.
*
Kartalların yüksek uçuşuna tekrar dönelim ve göz ardı edilen bir hususa işaret edelim.
Kartallar ne kadar yüksek uçarsa uçsun, neticede yine yere konar.
Hiç inmeden havada kalamazlar.
Geçen sene 6 Şubat’ta yaşadığımız yüzyılın en büyük depreminin yaralarını sarmaya çalışırken, ülkemizin farklı yerlerinde yeni depremlerin olması, bütün şehirlerde tedirginliğe sebep oldu.
Önceki gün Malatya, dün Sivas sallandı.
Çok şükür ki can kaybı yok.
*
Biz depremi bazen aklımızdan çıkarsak da deprem bizi unutmuyor.
Sık sık hatırlatıyor kendini.
Ve tabii almamız gereken tedbirleri.
Cenabı Allah hepimizi büyük depremlerden korusun. Yapılması gerekenleri yerine getirecek akıl ve güç versin.
