EDISYON:

İsrail: Tasmasız pitbul

04:0024/09/2024, Salı
G: 24/09/2024, Salı
Mehmet Şeker

Fabrikada patronun yeğeni için bir masa ayırırlar. İyi de bir maaş verirler. Görev olarak bir şey uydurmuşlardır ama kimse ne iş yaptığını bilmez. Kendisi de bilmez. Çünkü bir iş yaptığı yoktur. Bütün gün bilgisayar karşısında vakit geçirir. Daha büyük işletmelerde bir masa ile yetinilmez. Bir oda, bir sekreter, bir araba ve şoför de verilir. Ne iş yaptığı ise mühim değildir. Kendi kafasına göre takılır. Hiçbir işe yaramaz fakat çok önemli bir konumda görünür. Bu tablo, ne kadar da Birleşmiş Milletler


Fabrikada patronun yeğeni için bir masa ayırırlar. İyi de bir maaş verirler. Görev olarak bir şey uydurmuşlardır ama kimse ne iş yaptığını bilmez. Kendisi de bilmez. Çünkü bir iş yaptığı yoktur. Bütün gün bilgisayar karşısında vakit geçirir.

Daha büyük işletmelerde bir masa ile yetinilmez. Bir oda, bir sekreter, bir araba ve şoför de verilir.

Ne iş yaptığı ise mühim değildir. Kendi kafasına göre takılır.

Hiçbir işe yaramaz fakat çok önemli bir konumda görünür.

Bu tablo, ne kadar da Birleşmiş Milletler yöneticilerini andırıyor!

BM Genel Sekreteri ve yanındaki görevliler, dişe dokunur hiçbir iş yapmasa da görünüşe göre çok önemli makamlarda bulunuyorlar.

Kâğıt üstünde sadece.

Etkisi, yetkisi solda sıfır.

Böyle olmasaydı, İsrail bu kadar azamazdı.

Tasmasız pitbul cinsi köpek gibi etrafa saldıramazdı.


SAHİL GÜVENLİK

Yunan Sahil Güvenlik botu hızını alamamış… Bodrum kıyısına kadar geldi. Yirmi metre mesafeden döndü. Az daha karaya çıkacaktı.

Belli ki kendi görev kapsamını yanlış anlamışlar.

Bizim sahilleri değil, kendi sahillerini korumak onların işi.


KEMAL BEY BİLE BU KADARINI YAPMADI

“Özgür Özel iktidara gelirse, müskiratın litresini 140 lira yapacakmış.”

“Ne zaman? İktidara gelince mi?”

“Hayır. İktidar olduktan on yıl sonra.”

“Bir daha söyle!”

“İktidar olduktan on yıl sonra.”

“Ben de seni!”

“Anlamadım.”

“Ziyanı yok, ben anladım da ne oldu?”

*

Hoca Nasreddin’in ‘Ölme eşeğim ölme, yaz gelince yonca bitecek’ demesi daha gerçekçi.

Akşamcılar ve her vakit içenler, ucuzluğa kavuşmak için, Hoca’nın eşeği gibi yaza kadar değil, tamı tamına on yıl bekleyecekler demektir.

İktidar olunca değil, birinci ikinci yılında değil, beş yıllık dönemin sonunda da değil.

Hesaba göre tekrar seçilecek, o dönemde de değil…

Ne zaman ki o dönemin sonuna gelinecek, işte o zaman, -tam anlamıyla giderayak- bahsettiği şekilde müskiratın fiyatı düşecek.

Buna can mı dayanır?

*

Bizim akşamcı tayfası bu düşük fiyat bahsine pek sevinmişler ama galiba “on yıl” kısmını duymamışlar yahut anlamamışlar.

Yanlış alarm gibi yanlış sevinç yaşamışlar.

Bu durumu fark etmeleri de zaman alacak gibi görünüyor.

Yazıktır… Yoksul müptelaların duygularıyla oynamak, bu şekilde sahte umut vermek, boş beleş vaatte bulunmak, yakışıyor mu çiçeği burnunda bir genel başkana?

Hele Özgür Bey’in iktidara gelmesi için de bir on yıl gerektiği dikkate alınırsa, yirmi yıllık bir vaatten söz ediyoruz demektir.

O vakte kadar, bugün sevinenlerin yarısı, servi dibine çoktan uzanmış olur.

“Servi dibi çukur bostan, yan gel yat Osman” deyip boylu boyunca yakasız gömlekle uzatıverirler çukura.

“Hani ucuza içeceğidik, ne oldu?” diye soracak kimse bile bulunmaz.

Dahası “Burada soruları ben sorarım” diyenler gelir, başına dikilir.


KURULTAY

“Beni konuşturmadılar… Beni konuşturmadılar…”

“Bu bir tüzük kurultayı idi arkadaş! Konuşma kurultayı değil. Mızıkçılık yapan, yol arkadaşımız sayılmaz.”

#İsrail
#Soykırım
#Mehmet Şeker

Günün en önemli haberlerini e-posta olarak almak için tıklayın. Buradan üye olun.

Üye olarak Albayrak Medya Grubu sitelerinden elektronik iletişime izin vermiş ve Kullanım Koşullarını ve Gizlilik Pollitikasını kabul etmiş olursunuz.