Terörist başı Öcalan’ın Meclis’e gelip PKK’nın silah bıraktığını açıklamasını teklif eden Bahçeli, bu haftaki konuşmasında, sözünün arkasında olduğunu söyledi. Teklifini tekrarladı. “Cesedimi çiğnerler” çıkışı yapan Dervişoğlu’na -ismini anmadan- cevap verdi. “İmralı’dan vaz mı geçtik? Orası Türk toprağı değil mi? Meclis’te Dem vekili olarak 57 tane Öcalan gölgesi var. Farkında değil misiniz? Ceset edebiyatı yapanlar, sınırda Mehmetçiklerin yanına gitsinler, orada nöbet tutsunlar. O zaman göreyim
Terörist başı Öcalan’ın Meclis’e gelip PKK’nın silah bıraktığını açıklamasını teklif eden Bahçeli, bu haftaki konuşmasında, sözünün arkasında olduğunu söyledi. Teklifini tekrarladı.
“Cesedimi çiğnerler” çıkışı yapan Dervişoğlu’na -ismini anmadan- cevap verdi.
“İmralı’dan vaz mı geçtik? Orası Türk toprağı değil mi? Meclis’te Dem vekili olarak 57 tane Öcalan gölgesi var. Farkında değil misiniz?
Ceset edebiyatı yapanlar, sınırda Mehmetçiklerin yanına gitsinler, orada nöbet tutsunlar. O zaman göreyim alayının ense tıraşını.”
***
O konuşmayı ekranda seyreden yaşlı bir Anadolu kadını şöyle diyordu:
“Ah sen neden öyle ehdiyarladın gardeşcağzım, acık daha genç olaydın eyiydi ama…”
***
Esas olanla esas olmayanı karıştırmak, ana yol ile tali yolu aynı görmek hatasına düşenler Bahçeli’nin maksadını kavramakta zorlanıyor.
İstediğimiz terörün son bulması, kanın durması mı yoksa Öcalan’ın adasından çıkmaması mı?
Terazi iki kefeli.
Kefenin birinde terörist başının adada oturması ve terörün devam etmesi var.
Diğerinde ise Öcalan’ın konuşması ve terör örgütünün silahtan vazgeçmesi.
Hangisi ağır basar?
***
Terör örgütünün silah bırakmasıyla bu vatanın çocukları can vermeyecekse, isterse kalkıp gelsin Hitler konuşsun.
Gelsin, Kazıklı Voyvoda konuşsun.
Vaktiyle Anadolu’yu kasıp kavuran Hülâgû Han keferesi konuşsun.
Savaş baltaları gömülecekse, kim gelip konuşursa konuşsun ülkenin hayrına olacaktır.
Romantik bir inatla Bahçeli’nin teklifine karşı çıkanlar, “Bilge Kral” Aliya’nın yerinde olsaydılar, Bosna savaşını sonlandıran acı ilaç niteliğindeki Dayton anlaşmasını asla kabul etmez, savaşa devam kararı alırlardı.
Bu kadarını belki kendisi bile beklemiyordu. Sebep, anketlerde son güne kadar başa baş gösterilmesi. Kazanan çok az farkla önde olacak diye açıkladılar hep.
“Sildi süpürdü” desek abartmış olmayız.
Baydın’ın Cumhuriyetçileri eleştirirken çöp benzetmesi yaparak aşağılaması üzerine Tramp’ın çöp kamyonuyla halkın önüne çıkması işe yaradı.
O kamyonun kaç puan fark ettirdiğini şimdi anketçiler araştırsın çok merak ederlerse.
***
Bizim için adaylardan biri kötüydü, diğeri daha kötüydü.
Ama Tramp’ın her konuşmasında savaşları durduracağını söylemesi dünya için bir umut sayılır.
Seçim sonucu üzerine pek çok yorum yapıldı. En iyi yorumlardan biri Fikri Akyüz’ün mesajıydı:
“Harris/Biden kaybetti. Sevindim.
Trump kazandı. Sevinmedim.
Bir sonraki seçimde Trump kaybederse sevineceğim.
Rakibi kazandığında sevinmeyeceğim.
Biri diğerinin ehvenişerri değildir. Alayı şerdir. Şerrinden Allah’a sığınırım.”
Tramp bir sonraki seçimde aday olamayacak ama o kısmı Cumhuriyetçi aday şeklinde anlayabiliriz.
Biz burada okunduğu gibi yazıyoruz, isteyen yazıldığı şekilde kullanır. Tramp-Trump fark etmez.
***
Derin devlete rağmen kazandığını iddia edenler, Tramp’a yapılan suikastı hatırlatıyor.
Ve tekrar deneyebileceklerinden bahsediyorlar.
Endişelilerin sorduğu soru şu: “Tramp tekrar suikasta uğrar mı?”
Büyük ihtimal uğramaz. Çevre yolundan transit geçip gider.
