Cenaze provası

İngiltere Kraliçesi 2. Elizabeth için cenaze provası yapıldı.

Hazır o kadar uğraşmışken, gömüverseydiler.

Kraliçe 92 yaşında. Tahtta en fazla oturma rekoru elinde. Dünyada görmediği olay, tanımadığı lider, görmediği savaş kalmadı.

Savaş için ‘girmediği’ demek daha isabetli olacak belki.

Dünyanın neresinde bir karışıklık, bir çatışma varsa, orada mutlaka bir İngiliz parmağı vardır.

Ya kol uzatmışlardır, ya el atmışlardır, ya parmak sokmuşlardır.

*

Cenaze töreni için prova ne demek?

Kraliçeye bir hatırlatma olmasa gerek. Başka bir anlam taşımalı.

Kadın gerçekten öldüğünde, İngilizler ne yapacağını bilemeyecek miydi?

Cenazesi ortada mı kalacaktı?

Eyvah, öldü… Demek kraliçeler de ölürmüş. What will we do now? Ne yapacağız şimdi diyorum, ne bakıyorsunuz? Daha önceki cenazelerde nasıl davranıyorduk? Bu da mı onlar gibi olacak?

Gömelim mi, nehre mi atalım? Nasıl bir tören düzenlenmeli? Hay aksi unuttuk bak!

Bütün bunlar, gösteriş için.

Biz cenazenin bile provasını yaparız demeye getiriyorlar.

Plansız, programsız iş yaptığımız görülmemiştir.

Hiçbir şeyi akışına bırakmayız.

*

Dünyanın başka yerlerindeki hanedanları yok etmek için kırk türlü dolap çevirenler, kendi hanedanları üzerine titriyor.

Neden?

Çünkü onlardan başkası hak etmiyor.

Böyle bir sisteme lâyık olan sadece sivri burunlu, sarı kafalı, leylek bacaklılar.

Diğerleri mi? Çekiver kuyruğunu.

Seçim sonuçlarına bakınca her partinin memnun görünmesi, kendilerinin kazandığını iddia etmesi, işin yeşillik kısmı.

Gerçek öyle değil. İpi göğüsleyen sadece bir kişidir.

Bu cumhurbaşkanlığı için. Milletvekilliği kısmında ise bir parti.

AK Parti yine birinci ama oy oranında ciddi düşüş var.

Cumhurbaşkanı Erdoğan da Başbakan Yıldırım da “Mesajı aldık” dediler.

Millet hakikaten yine ince ayar yaptı.

Bu mesajı iyi değerlendirmek, iyi anlamak lâzım.

*

Salonda keyifli keyifli otururken, şangır diye cam kırılıyor. Avuç iriliğinde bir taş. Dışarıdan atılmış. Üstüne bir kâğıt sarmışlar. Kâğıtta bir yazı:

“Partiniz ciddi miktarda oy kaybetti. Aklınızı başınıza alın. Gerekli tedbirler için geç kalmayın.

İmza: Bir Dost”

Olay bu mudur?

Değildir ama aşağı yukarı böyle sayılır.

Mesaj telefonla da gelse, kurye ile de gelse, sandıktan da çıksa, önemli olan iyi anlamak ve gereğini yerine getirmek.

*

Halka tepeden bakmak gibi kronik bir sorun vardır ki geçmişi çok çok eski.

Bazılarında bu hastalığın belirtilerinin görülmesi, hayra alamet değil.

Kibir ki hiç yakışmayandır bize.

Bugünkü iktidarın temelinde, efsane bir belediyecilik anlayışı yatar.

Halkla iç içelik yatar.

Yer sofrasında gösterişsiz ve samimiyet içinde, çorbaya kaşık sallamak, yalnızca birkaç kişiye mahsus olamaz.

Eğer bu anlayışa aykırı davranılırsa, gelecek seçimler yatar.

Kanser hastalarıyla ilgili alınan karar, bütün kesimlerin takdirini kazandı.

Tedavi masraflarını karşılamak için evini satanlar biliriz.

Arabasını da yok pahasına elinden çıkarmak zorunda kalanlar biliriz.

Bundan böyle kanser hastaları tek kuruş ödemeyecek.

Bu uygulamaya şapka çıkarmayacak tek kişi, ancak ve ancak şapkası olmayandır.