İstanbul’da İHA üretimi yapılan ve tabii aynı zamanda SİHA üretilen tesis civarında iki Rus yakalandı.
Raj Kapoor filmindeki gibi “Avara hu, avara hu” diye şarkı söyleyip söylemediklerini bilmiyoruz.
O konuda bir açıklama yok ama avare dolaştıkları kesin.
Aleksey Petruşko ve kameraman İvan Malişkin, BAYKAR tesisleri yakınlarında çekim yaparken gözaltına alındılar.
*
Gazeteci oldukları iddia edildi.
Bizim aklımıza sanayi casusluğundan başka bir şey gelmezken, Rus NTV kanalının yöneticisi ‘elemanlara’ sâhip çıktı.
Takmenev adlı yönetici, “Bence ortada bir yanlış anlama var. İki gazeteci de bizim kanalın kadrolu elemanları. Onları Türkiye’ye hazırlamakta olduğumuz yeni yıl programının çekimleri için gönderdik. Türkiye’nin yeni yılı karşılamaya nasıl hazırlandığı üzerinde çalışacaklardı” diye açıklama yaptı.
*
Aşk olsun… O nasıl söz?
Rus televizyon kanalının yöneticisinin söze ‘bence’ diye başlaması garip.
Bu bahsin sencesi-bencesi varsa, herkes kendi fikrini ortaya sürebilir.
Ne çekimi, ne programı? Öyle şey mi olur?
Kıvırmaya gerek yok.
Bence arsa bakmaya gitmişlerdir. Kesin.
*
Rusya Dışişleri Bakanlığı da yumuşak inişe geçti.
Gazeteci oldukları yönündeki açıklamaya sarıldı.
Türkiye’den yardım beklediklerini söyledi.
“İşbirliği yapalım, bu işi çözelim, tatsızlık çıkmasın” mealinde açıklamadan tatmin olan varsa, bir adım öne çıksın.
Elbette öyle diyecekler.
Casus olduklarını mı söyleyeceklerdi?
Bu İHA’lar, SİHA’lar ne menem bir şeymiş bir anlayalım dedik, o sebeple gönderdik… Beceriksizlik yaptılar, hemen yakayı ele verdiler.
Hapse tıkın, yirmi yıl yatsınlar, akılları başlarına gelsin. Kabak gibi yakalanmak neymiş görsünler. Bu yaşananlar da diğerlerine ders olsun mu diyecekti?
*
Casusların, ekseriyetle ‘gazeteci’’ kimliğinde giriş yapması yüzünden, gerçek gazeteciler yurt dışı gezilerde sıkıntıya giriyor.
“Aha, geldi bir casus daha” der gibi, bir kaşını kaldırarak bakan gümrük polisleri karşısında, zerre kadar bile o işlerle ilgisi bulunmadığı, üzerinde casusluğun c’si bile olmadığı hâlde, zorlu bir psikolojiye giren nice gazeteci var, biliyor musunuz?
Polis de açık açık soramıyor tabii.
“Gazeteci kılığında casus musun, gerçekten gazeteci misin mösyö” diye sorulur mu?
Dünyadaki işini seven bütün casuslardan rica etsek…
Artık bırakın bu gazeteci kılığına girmeyi… Pastacı olun, fırıncı olun yahut marangoz olun desek, ciddiye alırlar mı?
Hiç sanmam… Kıs kıs güler geçerler.
*
Ayıp olmasın söylemesi, kaç kere peşimize iki ekip taktıklarını gördük.
Bir defasında, grup kalabalık olduğu için, bir ekiple yetinmemişlerdi.
Bizim ekipten bazıları kalabalıktan ayrılıp başka tarafa gitmek istediğinde, onlar da ikiye bölünüyordu.
Nasıl olduysa, bir gün üçe bölündük. Ne yapacaklarını bilemediler. Panikle koşuşturduklarına, yardım istemek için telefona sarıldıklarına şahit olduk.
Neyse, bu uzun hikâye; biz konumuza dönelim.
*
Azerbaycan ile Ermenistan arasında çatışma başladığında, esasen Türkiye ile Rusya mücâdelesi olduğunu burada yazmıştık.
Savaş Azerbaycan’ın zaferiyle sonuçlanınca, pek çok ülkede (özellikle Avrupa) Türk SİHA’larının Rus savunma sistemlerini perişan ettiği yazıldı.
Bazı Yunanlılar, yaşananları görünce, “İşimiz zor” diye endişelerini dile getirmeye başladılar.
Haklı adamlar.
Ne çâre, böyle endişelenenler, nedense hep eski yöneticiler.
Biraz da şimdikiler görse, kârlı çıkarlar.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.