Gözlemlere dayalı olarak yaptığım tahmine göre, bu sene sarımsak fiyatları çok yükselecek. Kıtlık bile baş gösterebilir. Cacığa, yoğurtlu makarnaya koyacak kadar sarımsak bulan sevinecek. Zira camide yanıma denk gelen ihtiyar, galiba Taşköprü’de üretilen sarımsakların yarısını yutup gelmiş.
Ayrıca sureleri de yanlışsız okuyabiliyor.
İmama yol gösterecek kadar önden gittiğini, ona duyuramasa bile en azından yakın çevresinde bulunanlara ispatladığını gördük.
*
Öte taraftaki de epeyce sıkıntılıydı.
Namaz boyunca oflayıp puflamasından anladım.
Arkada bulunan üç gençse, vaaz sırasında bol bol sohbet ettiler.
Cep telefonlarıyla oynadılar. Etraftan gelen uyarıcı bakışları ya anlamadılar, ya aldırış etmediler.
Safları sıklaştırmak gerektiğinde yanımda açılan boşluğa o gençlerden biri geldi, grupları bozulmuş oldu.
Hutbe sırasında yanıma gelen vatsapını açtı, kısa bir video izledi. Çok beğenmiş olmalı ki bir arkadaşına gönderdi.
Önümdeki orta yaşlılardan biriyse açık bel ile kıldı namazını.
Bütün rükû ve secdelerde gözlerimi kapatmayı tercih ettim.
O kötü manzaraya tahammül etmektense görmemek daha iyi.
*
Camiye git, günah kazan. Ne güzel.
Ne günahı demeyin, o çirkinliklerin dedikodusunu yapmak zorunda kalmak, sevap olamaz herhalde.
Şaka maka değil bunlar. Daha camide nasıl davranacağımızı bilmiyoruz.
Hepsi birden aynı anda denk gelir mi? Geldi işte. Bir tek kokulu çoraba rastlamadım. Onun için de ayrıca şükrettim.
*
İyi ki Yeni Zelanda’daki İslâm düşmanı ırkçı faşist, bir bildiri yayınladı.
İyi ki sonunda kendi kafasına dayayıp da tetiğe basmadı.
Yoksa ben onun, camide adaba usule aykırı davrananlara fena halde sinirlenmiş biri olduğunu düşünecektim.
*
Bunlar ufak meseleler. Bir de büyükleri, devasa boyutta olanları var.
İslâm dünyası böyle darmadağın, böyle parça parça, birlikten bütünlükten uzak olduğu müddetçe…
Başsızlık hüküm sürdükçe…
Bırakın beraberce hareket etmeyi, herhangi bir konuda ortak karar almak bile mümkün olmayacaktır.
Karşımızda kandan ve sömürüden beslenen bir dünya var.
Fırsat buldukça üzerimize çullanmak için bileniyor.
Biz daha ağzım yüzüm derdindeyiz.
*
Disiplin, ciddiyet, çalışmak, uzak olduğumuz kavramlar.
İslâm dünyası derin bir aymazlık içinde.
Kendi içindeki anlaşmazlıklar, düşmana ihtiyaç bırakmayacak kıvamda.
Prensi, prensesi, kralı, kraliçesi büyük bir şımarıklık içinde.
Bu tablo böyle devam ettikçe başımıza neler geleceğini tahmin etmek zor olmasa gerek.
*
Batılı birkaç serseri Ayasofya hakkında karar almaya kalkacaktır. Kalktılar.
Bize düşmanca tavır sergilemekten çekinmeyeceklerdir. Çekinmediler.
Siyasetçi, devlet adamı görünümlü teröristler, silah tacirleri, katliam planlayıcıları, uyuşturucu baronları bize saldırdıkça, aleyhimizde konuştukça, onlardan etkilenen birileri çıkar elbette.
Adına Hıristiyan terörü desek de demesek de böyle bir Haçlı saldırısına kimsenin dur demeye niyeti yok.
*
Ya aramızdakiler?
Onlar diğerlerinden daha azgın. Ezana protesto, selâya hakaret, imama müezzine dayak...
Açık açık PKK’lıdan, bölücüden, darbeciden oy isteme, 28 Şubatçılardan bile destek bekleme derdindeler.
Yeni Zelanda’daki faşist teröristin Türkiye’ye gelip bütün camileri taramasını isteyenleri gördük.
Daha ne görmek istersiniz?
Düzelir inşallah deyip bekleyelim bakalım; nereye kadar beklenecekse.
En başta, camide nasıl davranmak gerektiğini öğrenmemiz lâzım. O olmazsa, öteye varamayız.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.