Ben külümü uzun tutarım/ Upuzun/ Bir gül tutarım
kırmızı/ Kıpkırmızı
Âh kalbim/ Kalbim/ Esselâmu aleyküm
*
Aleyküm selâm. Kalbine selâm veren şair Cemal Sayan’ın mısralarıyla söze başladık.
Yeryüzünde alınmamış hiçbir selâm kalmamalı.
O yüzden aldık.
Sırf o yüzden değil, biz okurları ve arkadaşları olarak, onun kalbiyiz aynı zamanda.
Farz olduğunu da unutmamak gerekir.
“Selâm almayana yiğit denir mi?”
*
Yıpranmış bir bulut getirsen diyorum/ Mutlaka biraz ben/ Masalarda bırakılmış ağır uyku/
Kıpırdamadan öyle öyle dingin/ Yağmur nasıl iniyorsa yalın/ Geceleri bir yerde buluşup yüreğine koy beni
Gökyüzü kopsun mu kopsun mu dünya/ Kalkıp gidecek oluyor deniz ayakuçlarımdan/ Ne zaman güzellik tutacak olsa beni
Kuruyan dallarıma neft sürgün/ Kaşlarıma sürme/ Nasılsa hain ve yaralıyım şimdi
Seni iyi diyarlara seni nehirlere/ Ama neden ben hep yadırgarım ölümü/ Adım geçince
*
Bir minik şişe gülyağı çıkarmak için nasıl binlerce kilo gül gerekiyorsa şairin mısraları için de çok nefes şart.
Cemal Sayan’ın şiiri söz konusu olunca, ilk aklıma gelen bu örnektir.
Acıyla damıtılan mısralar görürüz onda.
En çok karşımıza çıkanlar ise çocuklar, çiçekler, bilhassa gül, anne, acı ve ölüm olur.
*
Üstünde ol gözün
Karakaş var deyi
Karanlık yazdı tarihim
El kadar çocukları
*
El kadar çocuklar, bir zamanlar teröre kurban gidenlerdi.
Sabah evden çıkarken, akşam eve dönüp dönemeyeceği belli olmayan.
O yüzden her kapının dualarla kapandığı…
Fakat gidenlerin arkasından el sallamanın ayıp sayıldığı vakitler.
*
Sonra darbeler geldi.
Ve hiç beklenmedik şekilde darbe teşebbüsleri.
Hainlerin kurşunlarına hedef olan bu ülkenin çocukları, yanı başımızda düştü toprağa.
Tankların, uçakların ve helikopterlerin ölüm kustuğu.
Vatan sevgisinin imandan olduğunu bilenlerdi onlar.
Korkusuzca hainlerin üstüne yürüdüler.
İçimiz yanarak kurbanlarımızı kara toprağa emanet ettik.
Pervaneydi her biri.
*
“Sahiden, söndürebilir yıldızları/ Ateşler yakabilirim/ Issız mekânlarda can gözlerini/ bulabilmek için/ Alıp türkülerimi kanatlarıma/ Tüneyebilirim kuşlar gibi/ Bir yerde/ Ebedî
*
Gün geldi, “Beklemesinler” diyen yiğitler gördük.
Bu defa onlar sıradaydı.
Kızılelma için yola çıkanlar.
Ay yıldızlı bayrağa sarılarak döndüler.
Şimdi sırada “Bizimleydi” diye haykıran kahramanlar var.
Bakalım daha ne günler göreceğiz…
Ne günler…
*
Gün’dür belki gün/ Gençliğimiz gibi/ Uzayıp giden bir tünelde/ Kaybolan
Ay’dır belki ay/ O kadar arzulamışken hayatı/ Ölümü bir sevgili gibi kapımıza/ Bırakan
Gül’dür belki gül/ Yenilgiyle çıktığımız/ Her kavgadan sonra/ Sunulan
Kan’dır belki kan/ Sıcak iklimlerde/ Bir yerlerimizden/ Damlayan
Ölümler birikiyor/ Ölümler birikiyor Dağ dağ/ İstila için dünyamızı/ An be an
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.