Bizi bekleyen yol

04:0019/08/2017, Cumartesi
G: 17/09/2019, Salı
Mehmet Şeker

Bütün İslâm âleminin birlik ve beraberliği için, sıhhat ve selâmeti için, günde en az beş vakit, yüz milyonlarca Müslüman dua ediyor.Amma velâkin, halimiz duman.Ya bir de o dualar olmasaydı?Ak sakallı tertemiz ihtiyarların…Beyaz yaşmaklı ninelerin…Bin bir dert içinde şifa bekleyen hastaların…Masum yavruların…Anaların, babaların…Erenlerin, ereceklerin…Darda kalmış gariplerin…Yolda kalmış yolcuların…Samimiyetle el açıp yalvarmaları olmasaydı, o zaman ne durumda olurduk?Düşünmek bile istemeyiz.*Müslüman

Bütün İslâm âleminin birlik ve beraberliği için, sıhhat ve selâmeti için, günde en az beş vakit, yüz milyonlarca Müslüman dua ediyor.

Amma velâkin, halimiz duman.

Ya bir de o dualar olmasaydı?


Ak sakallı tertemiz ihtiyarların…

Beyaz yaşmaklı ninelerin…

Bin bir dert içinde şifa bekleyen hastaların…

Masum yavruların…

Anaların, babaların…

Erenlerin, ereceklerin…

Darda kalmış gariplerin…

Yolda kalmış yolcuların…

Samimiyetle el açıp yalvarmaları olmasaydı, o zaman ne durumda olurduk?

Düşünmek bile istemeyiz.

*

Müslüman coğrafyada kan kokusu hâkim.

Birbirini boğazlayanlar artıyor.

Birlik yok, beraberlik yok.

Sıhhat ve selâmet görüntüsü almak imkânsız.

Anlayış noksan.

İz’an zayıf.

Biri diğerinin gidişini, yürüyüşünü ve gittiği tarafı beğenmiyor.

Mezhep, neredeyse dinin önüne geçmiş denecek halde.

Sahtekârlar türemiş.

Şarlatanlar, şarlatmaya devam ediyor.

*

Kelime oyunu sanmayın bu sözü.

Anlamına bakalım ki ne demekmiş: “Mallarını ya da kendi bilgisini, niteliklerini överek saf insanları aldatan, dolandıran kimse.”

Bu durumda diyebiliriz ki şarlatılanlar, kendi durumlarının da farkında değil.

Veya şarlatılmaktan memnun haldeler.

Tetiği çeken “Allahuekber” diyor, kurşunu yiyen “Allahuekber” diyor.

İslam ile terörü kendi zihninde eşitleyenler, bunu bütün dünyaya kabullendirmek için gayret ediyorlar ve her gün bir adım daha ileri gidiyorlar.

*

Bizim de hatalarımız, yanlışlarımız, günahlarımız her gün biraz daha artıyor.

Beraber olmak gerekirken, ayrılıyoruz.

Kardeş olmak gerekirken, kötü nazarla bakıyoruz.

El ele tutuşmak gerekirken, yumruklarımızı sıkıyoruz.

Dişlerimiz gıcırdıyor.

O gıcırtıyı duyan güvercinler, serçeler, kanat vurup yanımızdan kaçıyor.

Bu işte bir yanlışlık var.

*

“En doğrusunu ben bilirim” demekten vazgeçsek.

Her şeyi yeni baştan anlamaya çalışsak…

Bütün bildiklerimizi yeniden gözden geçirsek…

Huzuru bulacağımıza inanarak, hayırlısını dileyip Besmele ile bir hamle yapsak…

Belki geç değildir.

Belki ilk adımdan itibaren hayırlı bir neticeye ulaşırız.

*

Bunca yanlıştan sonra, belki doğruyu bulmak kalmıştır geriye.

359 derecenin her birinde yanlış yöne yürüdükten sonra, belki 360 derecede bizi bekleyen bir istikamet vardır.

Hak yol odur mutlaka.

Oradadır, bizi bekliyordur.

Oraya yönelmemizi, ilerlememizi bekliyordur.

#Türkiye
#Hayat