Bekleyin, geliyoruz

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, 3851. defa ABD’nin terörle bağını kesmesi ve askerlerinin Menbiç’ten çekilmesi gerektiğini söyledi.

Cümlenin içinde en uygun yere bir de ‘derhal’ kelimesi ekledi.

Cevap gecikmeden geldi.

ABD Merkez Kuvvetler Komutanı imiş, General Votel, Menbiç’ten ayrılmayacaklarını açıkladı.

Sağlık olsun.

Biz uyarımızı yaptık.

İster ayrılın, ister kalın.

*

Madem gitmeye niyetiniz yok, bekleyin geliyoruz.

Yaklaştığımız zaman çaldırıp kapatırız, çay suyunu ısıtırsınız.

Yalnız biz öyle sallama çay sevmeyiz.

Türk usulü demlenmiş Rize çayı olacak.

İnce belli bardak da şart.

Sağlık olsun dedik ama emin olun o lâfın gelişi.

Mehmetçik oraya vardığında, sağlık mağlık biraz zor bulur sizinkiler.

Çok güvendiğiniz Coniler ne yapacağını şaşırır.

Dikkat edin, onlar da korkudan fistan giymeye kalkmasın.

Holivut filmlerindekine benzemez gerçek savaş.

Rambolar mambolar, bizim aslanlar karşısında kâğıttan kaplan sayılır.

En sağlamı mukavva.

Var gerisini sen hesap et.

*

Senelerce söyledik, dinlemediniz.

Terör örgütlerine yardım etmeyin. Silah vermeyin. Suriye’nin kuzeyinde güvenli bölge oluşturalım ki göç olmasın. Verdiğiniz silahları geri alın.

Siz ne söylediysek tersini yaptınız.

Bize parasıyla satmadığınız silahları terör örgütlerine bedava dağıttınız.

Kaç tır etti?

Biz saymaktan yorulduk.

En son beş bine yaklaşıyordu.

Belki şimdi geçmiştir.

*

Silah vermekle yetinmediniz, bir de eğitim verdiniz.

Kusurlu mal satışıyla ilgili düzenlemelere uymayan çarşı esnafının satılan mal geri alınmaz levhası gibi, “Verilen silahlar geri alınmaz” diyorsunuz.

Zaten almak isteseniz nasıl alacaksınız, orası da ayrı bir problem.

Ama siz bu alış veriş işlerinde usta olduğunuz için hangi silahın nerede olduğunu bilirsiniz.

Evvelce güvenli bölge oluşturulmasıyla ilgili taleplerimizi duymazdan gelirdiniz, şimdilerde iyi fikir olarak görüyorsunuz.

Hatta kendi düşüncenizmiş gibi açıklamalar yapıyorsunuz.

Demek istediğim, günün birinde silahlar konusunda da ileride fikriniz değişir ve üvendireden sonra çizgiye gelen öküz gibi sözümüze gelirsiniz.

Fakat o zaman da terör örgütü “Alınan silahlar geri verilmez” derse ne olacak?

Vermesini bilen, almasını da bilir mi?

*

Şu terör örgütlerinin isimleri konusunda da epeyce kafanız karışık görünüyor.

Aslında çok iyi farkındasınız aralarında fark olmadığını.

Ama bir gün PKK diyorsunuz, bir gün başka bir şey.

Hangisi olursa olsun, biz hepsiyle baş edebiliriz.

Hiç endişe etmeyin.

Biz harf seçmeyiz.

Terör örgütleri arasında ayrım yapmayız.

İster PKK olsun, ister PYD, ister YPG, ister LPG.

*

Sahi, sormadan edemeyeceğim.

Biz bu terör örgütleriyle uğraşırken, Yunanistan’a siz mi tavsiye ettiniz Kardak’a çıkmalarını?

Çok şapşalcaydı, hatırlatayım.

Gül gül sabahı ettik.