ABD’de iki polisin siyahî bir genci tutuklayıp karakola götürmeleri tepki çekti.
O genç adam, bir araziye izinsiz girmiş.
Evsizlerden olduğu açıklandı.
Polislerin atlı olması ve zanlıyı kelepçeli hâlde yürütmeleri, hiç de hoş görünmedi.
“1719’da değiliz, 2019’dayız… Kölelik dönemindeki uygulamaların bugün de devam ediyor gibi algılanması bu ülkeye yakışmıyor…” türünden açıklamalar yapıldı.
ABD’de evsizlerin sayısı hızla artıyor. Yüzbinlerce evsiz var. Altı yüz bin civarında.
Mülk sahipleri ise kendi arazilerine başkalarının girmesinden fazlasıyla rahatsız oluyor ve hemen şikâyette bulunuyorlar.
Öyle olunca bu gibi durumlara sıkça rastlanıyor.
Atlı iki polisin siyahî genci yürütmelerine gösterilen tepki haklı elbette.
Kendileri at üstündeyken, öyle yürütmeleri, hiç de şık bir hareket değil. Fakat bir de onların açısından bakmak lâzım.
***
Biraz Nasrettin Hoca ve oğlunun, eşekle yaptıkları yolculuğa benziyor.
İkisi yaya, karakaçan yanlarında giderken, görenler “Ne akılsız adamlarsınız, hayvan boş gidiyor, siz yürüyorsunuz” diyorlar.
Hoca biniyor, oğlu yürüyor.
Bu sefer “Koca adam eşeğe binmiş, ufacık çocuğu yürütüyor” diyorlar.
Yer değiştiriyorlar. Oğlu biniyor, Hoca yürüyor. Görenler yine eleştiriyor.
“Yaşlı başlı adam yürürken, haylaz oğlu eşeğin sırtında… Hiç hürmet kalmadı, hiç…”
Hoca bakıyor ki ne yapsalar beğenilmiyor.
“Gel oğlum” diyor, “şu eşeği sırtlanıp taşıyalım.”
***
Polislerinki de o hesap. Siyahî genci yakaladıklarında, o şekilde götürmek yerine, ne yapmalıydılar?
1) Zanlıyı polislerden biri kendi atına bindirsin, kendi yürüsün. Yarı yolda, diğer polis.
2) Polislerden biri, zanlıyı terkisine bindirsin. Atlardan sadece birini yormamak için, yarıdan sonra diğer polis alsın.
3) Hiç biri ata binmesin, karakola kadar üçü de yürüyerek gitsinler.
4) Sadece zanlıyı ata bindirsinler, polisler yaya olarak devam etsin.
5) Zanlı genç için de merkezden bir at talep edip gelene kadar beklesinler.
6) Merkeze telsizle bildirip zanlı için bir ekip otosu gelmesini beklesinler.
Hangi birini yapsalar haber olmaktan kurtulabilirlerdi?
Hiç birini. Her durumda habere konu olacaklardı.
***
Polislerin kelepçeli hâlde yürüterek karakola götürdükleri siyahî gencin aynı zamanda ‘bipolar’ olduğuna ilişkin bilgi yer alıyordu haberde.
Ne demek bipolar?
İki uçlu duygu durum bozukluğu olarak tanımlanıyor kısaca.
Diğer adıyla manik-depresif. Kişinin duygu durumunda, enerjisinde ve sosyal aktiviteleri tamamlama yetisinde bozulmalara yol açan psikolojik hastalık.
***
Bipolar bozukluğu bulunanlar, keskin iniş-çıkışlara bağlı olarak işyerinde, aile içinde, okulda ve arkadaş ortamında ciddi sıkıntılar çekiyor.
İnişli çıkışlı süren günlük hayat içinde, kendi iç ritimlerini çevresine uyduramama gibi problemler baş gösteriyor. Başka ne gibi belirtiler varmış, bakalım:
Sosyal uyumsuzluk yüzünden eleştirilere tahammül gösteremez.
Uyku bozukluğu yaşar, gittikçe daha az uyur.
Bir konuya odaklanmakta zorlanır.
Para hesabı bilmez, çok harcamaya meyillidir.
Yerinde duramaz, devamlı hareket hâlindedir.
Değerlendirme yapmakta ve hüküm vermede zorluk çeker.
Konuşmasında ölçüsüzlükler vardır.
Başkalarını rahatsız edecek davranışlarda bulunur.
Cinsel istekte artış görülür.
Alkol ve uyuşturucu maddeye yönelir.
Böyle bir durumda olan kişi, tedaviye ihtiyaç duyar.
Bir de evsiz kalmışsa, sokakta yaşamak zorundaysa, daha fazla itinayla yaklaşılması gerekir.
Cezalandırılması, kelepçeyle sokaklarda yürütülmesi, onu daha saldırgan hâle getirir.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.