Öyle söylüyor… Arabanın devri geçmiş. Şimdi bundan ne anlamak lâzım?
Motorun devri yükselmiş, vakit kaybetmeden vites değiştirmek gerektiğini mi?
Yoksa satışı yapılan arabanın, eski sahibinden yeni sahibine devredilmesinin vakti aşılmış, cezaya girmesi gibi bir durum mu söz konusu?
İkisi de değil.
Üretimden bahsediyoruz.
Arkadaşımızın kastettiği, artık araba üretmenin devrinin geçmesi imiş.
Bu zamanda, araba üretmek pek de mühim bir şey değilmiş. Yüz sene önce başlamalıymışız o işe. Dünya piyasasında kendimize ancak o zaman bir yer edinebilirmişiz.
Şimdi başlamanın bir anlamı yokmuş. Bütün markalar köşeleri tutmuşmuş.
Zaten artık bu tarz arabalar devrini tamamlamak üzereymiş.
*
Hayret etmek için her gün bin türlü şeyle karşılaşıyoruz. Alın işte, bu da bin birincisi. Yanına geceyi ve masalı da eklersek, daha fantastik olur.
Arabanın devri niye geçsin?
Nasıl geçsin?
Hazırsan birkaç soru gelsin…
1. Konfora düşkünlük yıllar itibariyle artıyor mu, azalıyor mu?
2. İnsanların bireyselleşmesi günden güne yükselişte mi, düşüşte mi?
3. Bir yandan toplu taşıma gelişirken, aynı zamanda özel taşıtların da sayısı artıyor mu, azalıyor mu?
4. Seyahat süreleri ne durumda? Her yıl daha fazla ivme kazanmıyor mu?
5. Mevcut otomobil firmaları birbiriyle sıkı bir rekabet içinde mi, değil mi?
6. Yeni pazarlara girmek için kıyasıya çatışıyorlar mı yoksa yan gelip yatıyorlar mı?
7. Yeni ihtiyaçlara göre araçlar üretmek için araştırma geliştirmeye milyarlar harcıyorlar mı, harcamıyorlar mı?
8. Bütün dünyada olduğu gibi, bizim ülkemizde de yüz kişi başına düşen araç sayısı giderek artıyor mu, artmıyor mu?
9. Aynı şekilde nüfus da her yıl yükseliyor mu yükselmiyor mu?
10. Bunları görmüyor musun, görüyor da görmezden mi geliyorsun?
İşte sana birbirinden cillop on soru.
İstediğinden başla ve sonra karar vermek için bir daha düşün.
*
Elbette yüz sene önceden başlasaydık, çok daha iyi olurdu ama o tren gitti.
O gecikmeye rağmen altmış sene önce başladık, çok kısa sürede harika bir otomobil yaptık fakat linç ettiler.
“Benzini bitti” gibi bir garip gerekçeyle, üretime geçmediler.
Yahu benzin bitince arabadan vazgeçilir mi?
Öyle olsa, herkes benzin bitince bıraksın arabayı yürüsün… Hiç farkı yok. Hatta üretimden vazgeçmek, ondan bile daha beter. Fazlasıyla rezilce.
Devrim adlı otomobilden bahsediyorum.
Bilmeyen iki tıkla bakıp öğrensin bir zahmet. Bilenler de derinden bir ah çeksin, of çeksin.
O zamanlar seri üretime geçseydik, şimdiye dünyanın en büyüklerinden bir markamız olacaktı.
Kim durdurdu? Niye durdurdu? Orasına bakmak lâzım.
*
Bunca gecikmeye rağmen, ileride otomobil ihtiyacı daha fazla olacağına göre, bugün de yapabiliriz. Nitekim kararlıyız.
Çalışmalar tam gaz sürüyor.
Zamanın ihtiyaçları farklılaşabilir.
O durumda şartlara göre üretim yapılır.
Elektriklisini yap… Fişini de unutma.
Suyla gideni yap… Lıkır lıkır içsin.
Yellenmeyle gideni yap… Aç camı, yellenerek git.
Düşünce gücüyle gideni yap… Düşün dur, düşün git.
Uçanı dene, kaçanı dene…
Elinden gelen ne varsa, çalış, ortaya koy.
Gerisini merak etme.
Geniş bir pazar da bulursun, takdir de görürsün.
Pazar bulamayız kimseye satamayız endişesini bir yana bırak, olmadı Pazartesi bulursun.
Anladın mı canımın içi?
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.