Türkiye’nin uzay programı hakkında çıkan çatlak sesleri keyifle takip ediyoruz.
“Bir Uzay Masalı” diyerek akıllarınca eğleniyorlar.
Böylece millî meselelerde nerede durduklarını sergilemiş, bir anlamda “konum atmış” oluyorlar.
Biz de kenara not ediyoruz.
Yarın hedeflere bir bir ulaşıldığında oturup ağlayacaklar mı yoksa yine gülecekler mi, hep beraber göreceğiz.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın söylediklerini hatırlamak isterim.
“Biz Samanyolu galaksisinden bahsediyoruz, onların aklı hâlâ samanda…”
Ülkenin her tarafında korona yoğunluğu aynı olmadığına göre, “Yerinde karar” yerinde bir karar.
Tedbirler de, kısıtlamalar da her ile göre, hattâ her ilçeye göre değişebilir. Değişmelidir.
Her tarafta aynı uygulanması, bu saatten sonra mantığa aykırı.
İstisnasız herkese aynı numara ayakkabı giydirmek, aynı numara kıyafete mecbur tutmak, saç tıraşlarını tek tip dayatmak gibi olur.
Salgının çok düşük olduğu yerlerde esnafa zulüm etmek anlamına gelir.
Öğrencilere de tabii ki.
*
Zaten bu uzaktan eğitim konusu benim kafama pek yatmıyor.
Mecbur kaldık, o başka.
Başka çare yoktu.
Fakat aslını sorarsanız, uzaktan eğitim, eğitim değildir. Sadece bir parçasıdır.
Bir defa çocuklar büyük oranda kendini veremiyor, memnuniyetsiz davranıyor.
Okulun koridorlarında, bahçesinde koşturmadan, arkadaşlarıyla oynamadan, sınıfta yan yana oturmadan, o havayı teneffüs etmeden, heyecanı neşeyi yaşamadan ekrandan ders işleyince verim yarıdan fazla düşüyor.
Salgının azaldığı yerlerde yüz yüze eğitime geçilince, hepsinin yüzünde çiçekler açacak.
Gara operasyonu ardından, İçişleri Bakanı Soylu ile Millî Savunma Bakanı Akar, muhalefet partilerini ziyaret ederek, bilgilendirme yaptılar.
Gitmedikleri bir parti var.
Kimse niye gitmediklerini sormuyor.
Onlar da “Bize niye gelmediniz, biz de bilgilenseydik” demedi bildiğimiz kadarıyla.
Herkes neyin ne olduğunu biliyor.
Parodi gibi bir şey.
Gara operasyonuyla ilgili biri çıktı, “İsteseydiler, rehineleri kurtarabilirlerdi” dedi.
Hendek çatışmaları sırasında ve Suriye’deki operasyonlarda asker ve polisimizin nasıl titiz çalıştığını, sivillere zarar vermemek için tereyağından kıl çeker gibi ince eleyip sık dokuduğunu bilmiyor, haberi yok sanki.
Askerlerimizin bu konuda gösterdiği gayreti dünyada başka hiçbir ülkenin askeri gösteremez.
Yanına bile yaklaşamaz.
*
Türk Ordusu o operasyonda sağ kurtarabilecek bir imkân ve ihtimal görseydi, emin olun, canını dişine takar, kesinlikle kurtarırdı.
Bizim yiğitler arazi şartları, mağaranın konumu gibi sebepler yüzünden yapamadıysa, yeryüzünde o işi yapabilecek bir kuvvet yoktur.
Uzaktan konuşmak kolay.
Fakat böylesi, suçlamak anlamına geliyor.
Arkasında yatan kötü niyeti de aşikâr ederek.
Parazit gibi bir şey.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.