Kasım başında seçim yapıyorlar, kazanan kişiye Ocak ayı sonunda koltuğu teslim ediyorlar. Saçma sapan bir usul. Devir teslim bir türlü gerçekleşmeyince, vaziyet biraz şuna benziyor: Bir yanda kesin sonuca bağlanmış bir boşanma davası, öte yandaysa yeni kıyılmış bir nikâh. Bir eski eş var, bir de yeni eş. Fakat eski eşten ayrılma yok, yeni eşle kavuşma yok. İki buçuk-üç ay beklemek şart. * Böyle ülke mi yönetilir? Kim akıl ettiyse, kafayı peynir ekmekle yemiş olmalı. Diyelim birileri bunu düşündü.
Kasım başında seçim yapıyorlar, kazanan kişiye Ocak ayı sonunda koltuğu teslim ediyorlar. Saçma sapan bir usul.
Devir teslim bir türlü gerçekleşmeyince, vaziyet biraz şuna benziyor:
Bir yanda kesin sonuca bağlanmış bir boşanma davası, öte yandaysa yeni kıyılmış bir nikâh.
Bir eski eş var, bir de yeni eş.
Fakat eski eşten ayrılma yok, yeni eşle kavuşma yok.
İki buçuk-üç ay beklemek şart.
*
Böyle ülke mi yönetilir?
Kim akıl ettiyse, kafayı peynir ekmekle yemiş olmalı.
Diyelim birileri bunu düşündü.
Diğerleri nasıl kabul etti?
Ve bunca yıl kimse itiraz etmeden uygulamaya devam ediyorlar.
Kendilerince bir mantığı vardır ama işleyişi nasıl aksattığı ortada Adapazarı kabağı gibi duruyor.
Eskisine “gitti gidiyor” diye bakarken, yenisine ise “gelemedi gelecek” gözüyle bakmak, Amerikan vatandaşlarına normal geliyor mudur?
Hâlbuki makul yöntem şudur: Kazanan mührü alır, mühür kimdeyse Süleyman odur.
*
Eski başkanın tarzını devam ettirmek isteyen bir yapı, yenisinin fikirlerini beğenmediği için ona tezgâh kurma gayretinde.
Gördük işte.
ABD yine klasik numaraya başvurdu.
Son derece şüpheli bir terör eylemiyle hamlesini yaptı.
Vaktiyle iki kule feda ederek iki ülkeyi işgal eden ABD, şimdi on-yirmi kişiye mi kıymayacak?
Saldırgan’ın adı Cabbar’mış, eski askermiş, 42 yaşındaymış. Arabasında DAEŞ bayrağı asılıymış.
*
Olayın perde arkasına bakınca, maksat hemen belli oluyor. Perde tiril tiril, şeffaf. Neredeyse perde asmayı unutmuşlar.
Kör göze parmak.
Maksat Suriye’den asker çekmemek ve PKK’ya destek olmaya devam etmek.
Çünkü tehlike -güya- büyük!
Bitti, eylem gücünü kaybetti dedikleri DAEŞ, Amerika’da ilk defa olmak üzere, tarihinin en büyük saldırısını yapıyor.
Yersen pilav var, yanına da ayran veririz diyorlar adeta.
*
Memuriyetteki “eş durumundan faydalanma” gibi, ABD de her zaman ve her zeminde DAEŞ durumundan faydalanmak için çırpınıyor.
Kim başkan seçilirse seçilsin... Fikrini ne şekilde açıklarsa açıklasın… Fark etmiyor.
Asker çekmekle ilgili açıklama yaptığına pişman edecekler adamı.
Bakalım, yeniden seçilen ve 20 Ocak’ta göreve başlayacak olan taze damat Tramp, pilav ile ayrana razı olacak mı?
AKILLI ADAMLAR
Putin: “Tramp çok akıllı bir adam.”
Tramp: “Erdoğan çok akıllı bir adam.”
Bu durumda Cumhurbaşkanı Erdoğan “Putin çok akıllı bir adam” demeli ki döngü tamamlansın.
GÜVENLİK İÇİN
Valilikten yapılan açıklamaya göre, yılbaşı gecesi İstanbul’da 60 bin 68 personel görev almış.
Personel dediklerinin çoğu polis.
Eğer polis amcalar olmasaydı, yılbaşı gecesi ülkenin en büyük şehrinde kim bilir nice çirkin hadiseler yaşanırdı.
Mesela biri kamyonetiyle kalabalığa dalar, sonra da insanlara rast gele ateş açabilirdi.
DÜŞEN DÜŞENE
Yılın son haftasında dünyada 8 uçak düştü. Boeing firması zorda.
Böyle giderse firma da yere çakılır.
Hey Corç…
Doing doing, vat ar yu doing?
SENEYE DE GİDEMEYİN İNŞALLAH
Geçen yılın ilk günü olduğu gibi bu sene de 1 Ocak’ta Galata Köprüsüne yüzbinler akın etti.
Filistin’e destek olmak, İsrail’e lânet okumak içindi o anlamlı buluşma.
Gitme imkânı olmadığı için gönlü orada olanlar ekrandan takip etti.
İkisine de katılmak istediği hâlde türlü sebeplerle gidemeyen fakat bir sonrakine kesinlikle katılması gerektiğini düşünenler…
Kaçırdınız.
Seneye de gidemeyeceksiniz.
İnşallah o mesele çözülecek, Galata’da toplanmaya gerek kalmayacak.
#ABD
#seçim
#Mehmet Şeker
