Siyasetin kirli ve incitici dili… Hakaret ve küfür, sahibinin aynasıdır…

04:0021/12/2021, Salı
G: 21/12/2021, Salı
Mehmet Metiner

Hakaret etmeden konuşamayanlar bilesiniz ki fikri olmayanlardır.Fikri olan hakareti aklının ucundan dahi geçirmez.Hakaret, fikrin düşmanıdır.Hakaretin olduğu yerde fikre yer yoktur.Zira hakaret, fikir karşısındaki acziyetin en kötü şekle bürünmüş halidir.Küfür, fikir yoksunu olanların başvurduğu ahlaken sorunlu bir yoldur.Bu yolun erbaplarında iki şey belirgindir: Fikrî yoksunluk ve ahlâkî düşüklük.Fikri olmayanın siyaseti, hakaret ve küfürledir.Bir siyasetçi hakaret ve küfrü siyasetinin merkezine

Hakaret etmeden konuşamayanlar bilesiniz ki fikri olmayanlardır.

Fikri olan hakareti aklının ucundan dahi geçirmez.

Hakaret, fikrin düşmanıdır.

Hakaretin olduğu yerde fikre yer yoktur.

Zira hakaret, fikir karşısındaki acziyetin en kötü şekle bürünmüş halidir.

Küfür, fikir yoksunu olanların başvurduğu ahlaken sorunlu bir yoldur.

Bu yolun erbaplarında iki şey belirgindir: Fikrî yoksunluk ve ahlâkî düşüklük.

Fikri olmayanın siyaseti, hakaret ve küfürledir.

Bir siyasetçi hakaret ve küfrü siyasetinin merkezine yerleştirmişse bilesiniz ki onun bu ülkenin sorunlarının çözümüne dair fikri yoktur.
O yüzden kandırmaya dönük boş vaatlerin yanına yerleştirdiği hakaret ve küfür silahı ahlâkın da katline sebebiyet verir.
KENDİNE SAYGISI OLMAYANDAN KORKULUR
Ahlâkî üstünlük ile ahlâkî düşüklük, kişinin kendisine saygısıyla alakalıdır. Kendine saygısı olanın başkasına da saygısı olur. Başkasına karşı saygısız olanın en başta kendisine saygısı yoktur.
Kendisine saygısı olan biri asla kendisine söylenmesini istemediği bir şeyi bir başkasına söylemez.
Zira kendisine rücu eden o sözlerin kendi saygınlığını en basitinden örseleyeceğini bilir.

Ahlâkî üstünlük, evvela bu öz saygıyla alakalıdır.

Kimden korkulur bilir misiniz?

Kendisine saygısı olmayandan. Zira o her şeyi söyler ve her şeyi yapar. Bu ahlâkî düşüklüğün artık dip noktasıdır. Böyleleriyle muhatap olmak, öz saygıyla bağdaşmaz. O yüzden Yüce Rabbimiz bu tür insanlarla hemhal olmayı yasaklar. Onlardan yüz çevirmeyi salık verir.

Ahlâk nedir bilir misiniz?

Şudur: Kendin için ne istiyorsan başkaları için de onu istemen. Sana yapılmasını istemediğin bir şeyi başkalarına zinhar yapmamandır.

ELİNDEN VE DİLİNDEN EMİN OLUNAN KİŞİ

Peygamberimiz o yüzden mü’min insanı şu şekilde tanımlar: “İnsanların, elinden ve dilinden selamette olduğu kişi.”

“İncinsen de incitme!” diye boşuna söylenmemiş elbet.

Hem bunu diyen o yüce Hünkâr’ın
izinden gittiğinizi söyleyeceksiniz hem incitmeye devam edeceksiniz. Başka bir deyişle işiniz gücünüz incitme üzerine olacak. Diliniz hakaret ve küfürle dolu olacak. Eliniz en çirkin davranışları sergileyecek.

Helalleşmeye herkes önce kendi nefsinden başlamalı.

Kendisinin söyledikleri ve yapıp ettikleri için özür dileyip helalleşme talebinde bulunamayacak kadar nefsini aziz bilenlerin, başkalarının cürümleri üzerinden helallik dilemesi pek bir anlam ifade etmez.

Hem helalleşmek bir daha aynısını dememek ve yapmamak içindir. Anlamı da gereği de budur.

Helalleşme, helal bir dil ve davranışla mümkün olabilir.

Ağzı hakaret, kin ve küfür kusan birinin helalleşme talebine herkes acıyarak bakar.

Bir yola çıkmışsanız o yolun gereğine uygun davranmak zorundasınızdır. Azığınızı da yoldaşlarınızı da ona göre seçmek zorundasınız.
Gayrısı hüsran getirir.

Fikrine güvenen birinin dilinden hakaret ve küfür sadır olmaz.

SİYASETİN HARAMİ DİLİ, GÖNÜL DÜNYASINI YIKIYOR

Siyasetin dilinin giderek haramileşmesi, siyaset haramilerinin giderek çoğalması anlamına geliyor.

Tek tek örneklendirmemize gerek yok.

Kimin ne söylediği herkesin malumu.

Hakaret ve küfürleri sahiplerine iade ederken dahi utananlar ile ağza alınmayacak hakaret ve küfürleri boca ederken utanmayanların farkını görmek lazım.

Utanması olmayanın ağzı lağım kokar.

Sürekli diliyle incitir.

Yerle yeksan eder gönül dünyasını.

Hakaret onun için gayet normaldir. Küfür, mubahtır.

Yalan, amaca ulaşmak için gereklidir.

İftira ve itibar suikastı olması gerekendir.

Boşuna “Çamur at, tutmazsa izi kalır” denmemiş elbet.

Siyaseti çamurlaştıran fikir yoksunu zavallılar gündemimize o kadar çok yalan, iftira, hakaret ve küfür taşıdılar ki siyaset giderek itibarsızlaşmaya başladı.
Korkum o ki bunu eleştirenlerin de günün sonunda dönüşmesi.

Onlarla baş etmek için onların yöntemine başvurduğunuz an hem ahlaki üstünlüğünüzü hem de farkınızı kaybedeceğinizi unutmamamız lazım.

Onlara benzediğiniz gün bitersiniz asıl.

ONLARIN TUZAĞINA GELMEMEK

Siyasetin dilinin nasıl temiz olması gerektiğini göstermek bize düşer.

Fikir ve çözüm odaklı siyaset asıl bizim tarzımız olmalı.

Her küp içindekini sızdırır.

Herkes kendine yakışanı yapar.

O birileri bizi kendilerine benzettiği zaman, işte o zaman temelli kaybederiz.

İşimiz şahıslarla değil, fikirlerledir.

Bir yanlış, bir başka yanlışla düzeltilmez.

Herkese anladığı dilden konuşmak gerek.

Bir sövgüyü karşılıksız bırakmak olmaz. Lakin o karşılığın bir edebi yoksa, o sövgü
sahibiyle aynı derekeye kendini düşürmüş olursun.

Edepsizle edepsiz olunmaz, lakin edepsizliğine de edebince karşılık verilir.

Önemli olan, her daim en ağır saldırılar karşısında bile ahlaki ve edebi üstünlüğü koruyarak karşılık vermeyi bilmektir.

Değilse ötekinden bir farkımız kalmaz bizim.

Zaten o birilerinin istediği de bu.

Bizi çekmek istedikleri tuzak da bu.

#küfür
#fikir
#ahlak