logo
EDISYON:

Siyaset-dava-nefis işleri

04:0027/09/2024, Cuma
G: 27/09/2024, Cuma
Mehmet Metiner

Bazı sözlerin tekrarında yarar vardır. O yüzden izninizle aşağıdaki sözleri aynen aktarıyorum. “Davalarını nefislerinin üstünde tutanlar, nefislerine ağır gelen imtihanlar karşısında susmayı tercih ederler. Uğradıkları haksızlıklar ne kadar ağır ve onur kırıcı olursa, davalarının selameti açısından susmasını bilirler. Bazen bir çığlık atarlar, nefislerini davalarının üstünde tutanlara karşı. Birileri gerçeği görsün diye. Bir bakarlar ki o çığlık bile birileri tarafından davasına zarar verecek şekilde


Bazı sözlerin tekrarında yarar vardır. O yüzden izninizle aşağıdaki sözleri aynen aktarıyorum.

“Davalarını nefislerinin üstünde tutanlar, nefislerine ağır gelen imtihanlar karşısında susmayı tercih ederler. Uğradıkları haksızlıklar ne kadar ağır ve onur kırıcı olursa, davalarının selameti açısından susmasını bilirler.

Bazen bir çığlık atarlar, nefislerini davalarının üstünde tutanlara karşı. Birileri gerçeği görsün diye. Bir bakarlar ki o çığlık bile birileri tarafından davasına zarar verecek şekilde kullanılıyordur… Bu, onları daha da üzer…

Bir yandan “Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır”, nebevî buyruğunu düşünürler, öbür yandan da bir haksızlığı dile getirirken birilerinin o bildirimi suistimal etmesinden korkarlar.

“Ya sabır!” çekerler, “Sabır, bismillah!” derler.

Elbette her şeyin bir vakti vardır, bilirler. Hesap sormanın da.

Bir yandan davalarının hukukunu korumaya çalışırlar, öbür yandan şahıslarının hukukunu.

O nefislerini her şeyin üstünde tutan insanlar, davalarını nefislerinden aziz tutan insanların alçak gönüllüğü karşısında onları zayıf zannedip hadsizlikte bulunurlar.

Dava adına hiçbir emekleri olmayan kibir abidelerinin siyasette baş tacı edildiği yerde dava adamlarının suskun kalmayacakları an geldiğinde, her şey değişir.

Siyaset bir dava adına yapılıyorsa, dava adamlarıyla heva adamları arasında fark gözetilmelidir. Heva adamlarını dava adamlarının başına geçirirseniz, davayı heba edersiniz.

Dava adamları evin oğlu gibidirler. Evlerine bir şey olmasın diye her fedakârlığı yaparlar. Heva adamları ise elin oğlu gibidirler. Bu gün buradalar, yarın oradalar. Nerede ne zaman olacaklarına hevalarıyla karar verirler.

Dava adamları göreve talip olmazlar. Göreve talip olanları veya yalnızca kendini her göreve layık görenleri dava adamı olarak görmezler.

Görevi isteyene veren siyaset adamları kaybetmeye mahkûmdur.

Hangi göreve kimin layık olup olmadığına lider karar vermelidir. Önemli görevlere heva ve heves adamları atandığında Hak darılır, halk küser.

Hak nedir bilmeyen, dava nedir bilmeyen, tek amacı kârına kâr, şöhretine şöhret katmak olan heva adamları, sözüm ona liyakatlerinden dolayı dava adamlarının önüne ve üstüne geçirildiğinde erdem ve ahlak küser göçer o diyardan.

Hasbilik yerini hesabiliğe, harbilik yerini dalkavukluğa bırakır.

(Mehmet Metiner, Siyasi Erdemler Risalesi, s.146-148)

#Siyaset
#Politika
#Mehmet Metiner

Günün en önemli haberlerini e-posta olarak almak için tıklayın. Buradan üye olun.

Üye olarak Albayrak Medya Grubu sitelerinden elektronik iletişime izin vermiş ve Kullanım Koşullarını ve Gizlilik Pollitikasını kabul etmiş olursunuz.