Seçim zamanını hatırlıyorum. Her yere boy boy kendi afişini astıran adaylar. Afrayla tafrayla dolaşanlar. Burnundan kıl aldırmayanlar. Yeryüzünde böbürlenerek yürüyenler. Teşkilatlarda görev alan hasbiler gece-gündüz demeden çalışırken onların dahi gönlünü kırmakta sakınca görmeyenler. Her yerde herkesin sadece kendi adını anmasını isteyenler. Her yerde boy boy kendi artistik posterlerinin asılmasını isteyenler. Orada-burada benim posterlerim niye yok diyerek teşkilatlara ateş püskürenler. Hatta
Seçim zamanını hatırlıyorum.
Her yere boy boy kendi afişini astıran adaylar.
Afrayla tafrayla dolaşanlar.
Burnundan kıl aldırmayanlar.
Yeryüzünde böbürlenerek yürüyenler.
Teşkilatlarda görev alan hasbiler gece-gündüz demeden çalışırken onların dahi gönlünü kırmakta sakınca görmeyenler.
Her yerde herkesin sadece kendi adını anmasını isteyenler.
Her yerde boy boy kendi artistik posterlerinin asılmasını isteyenler.
Orada-burada benim posterlerim niye yok diyerek teşkilatlara ateş püskürenler.
Hatta yasak olmasına rağmen havaalanlarının girişlerinde bile fotoğraflarının asılmasını talep edenler.
Bunun gerçekleşmesi için müdürler üzerinden baskı oluşturanlar.
O müdürleri karşılarında el-pençe divan durmadıkları için görevden aldırmakla tehdit edenler.
Reis yerine kendi adını konuşturanlar.
AK Parti’nin adayı olduğunu unutup şahsını her şeyin güvencesi olarak sunanlar.
Aday oldukları AK Parti’nin logosunu göstermemek için şahıslarını narsisizmin ötesine taşıyan bir anlayışla göze sokmalar.
Kerameti kendinde görenler.
Güç gösterisine gelince Reis’in adının arkasına sığınanlar.
Reis’in kendilerine verdiği adaylık görevini şahsi iktidarları için kullananlar.
Şimdi neredeler?
Seçim bitince sırra kadem bastılar.
Sahada görünmez oldular.
Teşkilatlara uğramaz oldular.
İl danışma meclisi toplantılarına bile tenezzül edip gitmez oldular.
Genel konuştuğuma bakmayın.
Birbirinden değerli milletin adamı olan belediye başkan adaylarımız üstüne alınmasınlar.
Onlar seçimden sonra da seçim varmış gibi teşkilatlarla ve halkla olan ilişkilerini sürdürdüler.
Sürdürüyorlar.
Sözüm son anda AK Partili olanlara.
AK Parti’ye güç devşirmek için gelenlere.
Şimdi onlardan hiçbiri yok.
Sahada yoklar.
Teşkilatlarda yoklar.
Teşkilatların düzenlediği toplantılarda yoklar.
Asıl sorgulanması gereken konulardan biri bu.
Teşrih masasına yatırılması gereken bir husus bu.
Seçim bitti.
İşleri de bitti.
Seçilmedikleri için işleri bitti.
Ya seçilselerdi?
Hadi ben söyleyeyim açık açık: Böylelerinin yanına teşkilat mensupları asla yanaşmazdılar.
AK Parti’ye oy verenler kapılarına ulaşamazdı.
Padişah gibi davranırlardı.
Daha aday iken öyle davrananlar seçildikten sonra krallık tesis ederlerdi.
Fatura da Reis’e ve AK Parti’ye kesilirdi.
Görmemiz gereken ve dahi sorgulamamız gereken hususların başında geliyor bu.
Nerede düştüğümüzü ve niçin düştüğümüzü bilmezsek nasıl kalkacağımızı da bilemeyiz.
Biliyorum birileri kızacak bu sözlerime.
O kerameti kendinden menkul zat-ı nâ-muhteremler de.
Varsın kızsınlar.
Biz ki Hakk’ın hatırını âli tutanlardanız.
Partimize ve hareketimize kaybettireler bize kızacaklar diye susacaklardan değiliz.
Testi tamamen kırıldıktan sonra konuşmanın da gereği yok zaten.
İşte söylüyorum.
Bulunduğum ildeki 15 Temmuz etkinliğine katılma gereği duymazlar.
Çünkü 15 Temmuz duyarlılıkları yok.
Çünkü Reis’in alaşağı edilmek istendiği ve milletimizin yiğit evlatlarının şehit edildiği o 15 Temmuz gecesinde onlar yoktular yanımızda.
Karşı tarafta idiler.
O darbe girişiminin başarılı olmasını yürekten dileyen o şer cephesinin içinde.
Reis’in en fazla hassasiyet gösterdiği Gazze/Filistin meselesinde İsrail terör devletini eleştiren ve Hamas direnişine arka çıkan bir yek paylaşımlarına rastlayamazsınız bunların.
Öyle ki şehadetinden dolayı Reis’in bir günlük milli yas ilan ettiği İsmail Heniyye için bir başsağlığı mesajı yayınlamaktan bile kaçınırlar.
Ama tek amaçları Reis üzerinden güç devşirmek olduğu için vıcık vıcık yalakalık kokan paylaşımlar yaparlar bir tek.
Madem Reis’i bu kadar çok seviyorlar niçin Reis’in sevdiklerini de sevmezler, niçin Reis’in davasını zihnen sahiplenmezler, yürekten sahiplenmezler diye sorası geliyor insanın değil mi?
Heniyye’nin şehadeti dolayısıyla Gazze için düzenlenen bir gösteriye katılmaktan kaçınırlar.
Çünkü Hamas’a ve Heniyye’ye bakışları Reis’inki gibi değil Netanyahununki gibidir de ondan.
Ama buna rağmen Reis nerede ise bir bakarsınız ki onlar da orada!
AK Parti’mizin il danışma meclisine gidersiniz, bu yaz günü o zatların beğenmediği teşkilatın tüm emektarları salonu tıklım tıklım doldurmuş iken kendileri yoklar.
Çünkü yaz aylarında çok daha önemli işleri veya görüşmeleri ve/ya da ziyaretleri vardır.
Bağırıp çağırıp alın teri dökmek onların işi midir Allahaşkına?
Ama bir bakarsınız Reis’in hemen yanı başında poz vermek için görünürler.
Çünkü bu beyler her daim makam beklerler.
Güç sahibi olduklarının herkes tarafından bilinmesini isterler.
Kulis yaparlar.
Seçilmedikleri için mağduriyet edebiyatı yaparlar bir de.
Yeni görevler beklerler.
Maksat halka hizmet değil.
Reis nezdinde ne kadar vazgeçilmez olduklarını göstermek.
Reis’ten aldığı gücü başka güç sahiplerinin hizmetine sunmak ama teşkilat mensuplarına ve AK davanın emektarlarına karşı da sopa olarak kullanmak.
Daha ötesini demeyeyim.
Evet, içim dolu.
İçi dolu olan sahadaki kardeşlerimizin ve Reis sevdalılarının dolu olan içini taşımak için yazıyorum.
Böylelerine yeni makamlar, yeni görevler, yeni unvanlar verilirse hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır.
Reis’in dava dediği şeyle başka güç sahiplerinin yanında gülüp eğlenen, Reis’ten devşirdiği gücü asıl o Reis karşıtı menfaat odaklarının emrine koşan adamlara gayrı kapıyı göstermenin vakti geldi de geçiyor.
Yeni dönemde bu tür adamların Parti’de, Hükümet’te ve Külliye’de önemli makamlara getirildiği görülürse korkarım ki milletin vereceği tepki bu kez çok daha ağır olacaktır.
Sahadaki Reis sevdalılarının ve Reis’ten dolayı AK Parti’ye sadakatle sarılanların duygularını söz verdiğim üzere buradan iletiyorum.
Varsa kızan kızsın, gönül koyan koysun.
AK Parti’miz eskisinden daha olsun da bizim için gerisinin bir önemi yok.
Vız gelir tırıs gider!
