|
Rusya işgalci de İsrail ne peki?

Peşin peşin belirteyim:

NATO ABD’nin silahlı sopasıdır.

ABD başkanları ne ferman buyurursa ona göre hareket eden yani dünyada ABD’nin çıkarları için harekete geçen askeri bir ittifakın adıdır.

Gerisi kamuflajdır.

Hatta kandır-macadır.

Rusya’nın geçmişte başını çektiği VARŞOVA ittifakı tarihe karıştığı halde NATO’nun genişleyerek varlığını sürdürmesi ABD’nin küresel imparatorluk emelleriyle alakalıdır.

Dünya barışını tehdit eden bu askeri ittifak Ukrayna’da Rusya’ya karşı bir üçüncü dünya savaşı sürdürmektedir.

Kim ne derse desin üçüncü dünya savaşı başlamıştır.

Bu savaşın en önemli ve merkezi cephesi Ukrayna’dır.

Suriye bu savaşın bir başka cephesidir.

Gazze bir diğer cephesini oluşturmaktadır.

Bu savaş Ukrayna’da farklı biçimde sürerken Suriye ve Gazze’de farklı biçimde sürmektedir.

İşin içinde kuşkusuz ekonomi de vardır.

Bir başka deyişle ekonomik savaş bu askeri savaşın önemli bir boyutunu oluşturmaktadır.

Rusya’yı destekleyen Çin’in ekonomik bir savaşla çökertilmek istenmesi bu yeni dönem savaşının pek görünmeyen sebeplerinden biridir.

Karadeniz ve Doğu Akdeniz’deki güç gösterisi bu savaşın aynı zamanda ekonomik boyutunu ilgilendiren tezahürlerinden biridir.

ABD’de yapılan yeni NATO zirvesinin sonuç bildirisinde Çin’e yönelik “Rusya’ya desteğini çek!” uyarısı bu savaşın ulaştığı tehdit boyutunu göstermesi bakımından çarpıcıdır.

Benim asıl değinmek istediğim husus şu: NATO bildirisinde işgalci olarak düşmanlaştırılan Rusya’ya karşı Ukrayna’nın topyekûn destekleneceğinin açıklanmasıdır.

İyi de Rusya işgalci de İsrail işgalci değil mi?

BM kararları ortada.

İsrail’in işgal ettiği Filistin topraklarından derhal çekilmesine yönelik kararları ortada iken İsrail devleti hem işgal politikasını sürdürüyor hem de soykırıma devam ediyor.

Kimden güç alarak bunu yapıyor peki?

Başta NATO’nun asıl patronu olan ABD’den ve diğer NATO üyesi ülkelerden.

Tam bir aldatmaca politikası.

“Dünya barışını korumak” veya “işgale karşı durmak” iddiaları tamamen birer kamuflaj.

Türkiye gibi NATO’nun askeri anlamda en güçlü ordusuna F-16 uçaklarının modernizasyonunda bile yardımcı olmayan, Türkiye’ye parasını verdiği F-35 uçaklarını vermekten kaçınan, Türkiye’yi hava savunma sisteminden mahrum bırakmaya çalışan, dahası ve en kötüsü Türkiye’ye karşı yıllar yılı savaşım halinde olan terör örgütüne Suriye’nin kuzeyinde devlet kurdurmaya çalışan, bunun için o örgüte ultra-modern silahlar veren, o örgüt elemanlarını eğitip donatan ABD nedense Ukrayna’ya her türlü askeri ve mali yardımı yapmaktan kaçınmıyor.

NATO içindeki ittifak ortağı Türkiye’ye düşmanca davranan ABD ve diğer NATO üyesi Avrupa devletleri nedense Rusya’ya karşı Ukrayna’ya topyekûn destek çağrısında bulunuyor.

Başkaları ne der bilmem ama bana göre NATO dünya barışını asıl tehdit eden bir ABD silahlı aparatıdır.

Türkiye’nin başkaca şansı olmadığı için bulunmak mecburiyetinde olduğu bu askeri ittifak son kertede Türkiye’nin de ulusal güvenliği ve toprak bütünlüğü açısından bir tehdit unsurudur.

Rusya’ya ve Çin’e boyun eğdirebilirlerse bütün dünya ABD imparatorluğunun siyasi, ekonomik ve askeri anlamda sömürgesine dönüşecektir.

İsrail terör devletinin işgalci ve soykırımcı politikalarına destek çıkan ABD’nin NATO üzerinden Rusya ile sürdürdüğü üçüncü dünya savaşının gerekçeleri birer yalandan ve kandırmacadan ibarettir.


AK PARTİ’MİZE ZARAR VERENLER AYIKLANMALI!

Adam son yerel seçimde belediye başkan adayı olarak gösterildiği ilde kaybetmiş ama hala Cumhurbaşkanımızın ve bakanlarımızın adını kullanarak bürokrasiye hükmetmeye çalışıyor.

Düne kadar AK Parti’mizle hiç alakası olmayan ama seçim sürecinden itibaren kendini partimizin üstünde görerek bürokrasiyi de kafasına göre şekillendirmeye çalışan biri.

Her yerde Cumhurbaşkanımızın adını kullanıyor.

Bakanlarımızdan sanki emrindeki memurlarıymış gibi bahsediyor.

“Ben ne dersem onu yaparlar!” demekten kaçınmayan biri.

Değerli Adalet Bakanımızın ve yardımcılarından birinin adını kullanarak hakim ve savcı atamalarını kendisinin şekillendirdiğini söyleyerek güç gösterisinde bulunan biri.

Bürokratları ayağına kadar çağırıp onlara patronuymuş edasıyla konuşan biri.

Şimdi herkes bilmem nerenin adliye teşkilatının onun emrinde olduğunu konuşuyor.

Bürokratların ondan çok çekindiğini söylüyor.

Adalet kurumu yara almış durumda.

Millet o kişinin bu tarz davranışından dolayı AK Parti’ye fena halde kızgın,

AK Parti içindekiler de hayli tepkili.

AK Parti’mize zarar veren bu tip insanlar hakkında gereken yapılmazsa korkarım ki partimizle beraber devlet kurumları da, özellikle adliye gibi herkesin güven duyması gereken kurumlarımız da fena halde zarar görür.

Bu tipler hemen her yerde varlar.

Konumum gereği hemen her yere gidiyorum.

Hem teşkilatlarımız hem halkımız bu tiplerden fena halde rahatsız, biline!

#NATO
#AK Parti
#Mehmet Metiner
1 month ago
Rusya işgalci de İsrail ne peki?
Ramazan Medeniyeti-3: “Kur’ân” olarak Ramazan
Kara dinlilerle milletin savaşı
Siyasi istikrar için refahın adil paylaşımı zorunludur
Memur sendikalarına güven düşüklüğü ya da çıkarılması gereken dersler
Kursk üzerine…