Birileri bilerek kavramları çarpıtıyor. Sözgelimi, “Rejim” gibi.
İdari sistem ile rejim değişikliği arasındaki farkı bilenler şayet art niyetli değillerse milletin hür oylarıyla karar kıldığı Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ni “rejim değişikliği” biçiminde sunmaz. Ne yazık ki kimileri bilerek bu çarpıtmayı çok daha kaba ve düşmanca yaparken kimileri de çok daha sofistike bir biçimde ve en kötüsü de dost kılığında yaparak ülkede idari sistem değişikliğiyle birlikte diktatoryal bir rejime geçildiği algısını oluşturmak için yapıyor.
“Mevcut rejim” söyleminin arkasına “Şayet isterlerse CHP’yi PKK ile ilişkilendirip kapatabilirler, CHP’nin ulusalcı olmayan ileri gelenlerini de tutuklayabilirler” iddiasını iliştirirseniz yaptığınız hem sofistike düşmanlıktır, hem de düpedüz çarpıtmadır. Burada oluşturulmak istenen algı gayet açıktır. İstenirse CHP gibi bir partinin kapatılabileceği ve CHP ileri gelenlerinin de tutuklanabileceğini söylemek ülkede diktatoryal bir rejimin var olduğunu söylemek değil de nedir?
Gerçek şudur: Türkiye’de bir rejim değişikliği değil, idari sistem değişikliği yapılmıştır. Rejimimizin adı cumhuriyet, yönetim şeklimizin adı da demokrasidir. Demokrasi ile idare edilen ülkelerde başkanlık sistemi de, yarı başkanlık sistemi de, parlamenter sistem de vardır. Her ülkenin başkanlık sistemi de parlamenter sistemi de birbirinin tıpkısının aynı değildir; farklılık arz eder. Türkiye demokratik bir cumhuriyettir. Türkiye’de sandıkla gelen sandıkla gider. Türkiye’de millet kendi cumhurbaşkanını doğrudan sandıktan seçer. Seçtiği cumhurbaşkanı da hükümetini kendisi kurar. Bu idari sistemin adı da Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’dir. Dolayısıyla bu sistem değişikliğini “mevcut rejim” diyerek takdim etmek, bilinçli bir çarpıtmanın ürünü değilse, diktatörlük algısı oluşturmak isteyen çevrelerin değirmenine su taşıyan bilinçsiz bir tanımlamanın ürünüdür.
ABD’de içlerinde FETÖ’cülerin de bulunduğu “Demokrasi Forumu”nun hangi amaçla kurulduğu sır değildir. İçeride eş zamanlı olarak “Demokrasi yerle bir edildi” iddialarına yaslanan ve “mevcut rejim” söylemi üzerinden diktatoryal bir rejimin inşa edildiği savlarına dayanan bir siyasetin amacı da bellidir. Böylesi bir süreçte gerekirse Türkiye’ye demokrasi üzerinden malum uluslararası güçlerin/odakların müdahalelerini meşru/haklı gösterebilecek bir argümantasyonun adıdır bu “mevcut rejim” ve “isterlerse CHP’yi de kapatabilirler” söylemi.
PKK’nın siyasi partisi olduğu ayan-beyan ortada iken HDP bile öyle kolayca kapatılamazken istenirse CHP’nin PKK ile ilişkilendirilerek kapatılabileceği ve ulusalcı olmayan ileri gelenlerinin de tutuklanabileceği iddiasını gündeme taşımak da neyin nesidir?
“PKK ile ilişkilendirmek” ne demek?
Bu söz, Türkiye’de Erdoğan’ın emrindeki güçlerin istediklerinde kendilerine muhalif herkesi suçla irtibatlandırıp tasfiye ettiği iddiası üzerinden diktatörlük suçlaması getiren malum odakların söyleminin doğruluğunu teslim eden bir söz.
“CHP’nin ulusalcı olmayan ileri gelenlerinin tutuklanabilecekleri” iddiası, Türkiye’deki siyasi tutuklanmaların hukuk temelinde değil, “tek adam”ın keyfine göre yapıldığı iddiasına yaslanan bir bühtan sadece.
Durdukları yer neresi olursa olsun kim ki bu iddiaları gündeme taşıyorsa bilesiniz ki onlar sadece Erdoğan’ın algısını bozmakla kalmıyorlar, daha fenası Türkiye’ye çok büyük kötülük etmiş oluyorlar.
Kılıçdaroğlu CHP’sinin HDP ile olan ilişkileri her türlü eleştiriyi hak ediyor. Suriye’nin kuzeyinde komşu olarak PKK’yı daha tercihe şayan bulduklarını açıklayan sözleri de ziyadesiyle sorunlu. Lakin buna bakarak “CHP’yi PKK ile ilişkilendirip kapatma” fikri, kimsenin aklının ucundan dahi geçen bir şey değil. O birileri nereden çıkartıyorlarsa artık.
Kim ki CHP’yi kapatmayı aklının ucundan dahi geçirirse karşısında bizi bulur. Kim ki suç olmadığı halde suç imal ederek birilerini tutuklamaya kalkışırsa karşısında hepimizi bulur. Bunların dillendirilmesini bile çok yanlış ve tehlikeli buluruz. “PKK ile ilişkilendirme” lafı üzerinden “suç imal etme” cinayetini hukuk sistemimize atfedenler, “mevcut rejim” söylemi üzerinden de Erdoğan başkanlığındaki Türkiye’yi “diktatoryal” göstermeyi amaçlayanlar zinhar iyi niyetli değillerdir, biline!
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.