Zihnen dışarıya bağımlıysanız, bedenen ait olduğunuz yer, sizi milli ve yerli kılmaz.
Milli ve yerli olmak için bu topraklarda doğup büyümek yetmez; bu topraklara ait olmak gerekir. Bir başka deyişle, bu toprakların zihnine ve yüreğine sahip olmak gerekir.
Bedenen buralı, zihnen ve kalben başkasına ait iseniz, ülkenin sorunlarının ancak o öykündüğünüz başkalarının zihniyetiyle çözülebileceğine inanırsınız.
Bedeninizin üstünde taşıdığınız kafa size ait değilse, ülkeyi ithal zihniyetle idare etmekte hiçbir sakınca görmezsiniz.
Batıperest Türk aydınının, entelijansiyasının ve dahi siyasetçisinin trajedisi burada saklıdır: Kendi olamamak, ait olduğu zihni dünyayı düşman bellemek, kurtuluşu ve çözümü dışarıda aramak.
Bu aşağılık kompleksinin ötesinde bir zihni başkalaşımın ifadesidir.
Cengiz Aytmatov’un mankurtuna bile rahmet okutturacak bir başkalaşımın ifadesi…
İthal bir zihin…
İthal bir siyaset…
İthal bir ekonomi…
İthal bir idari sistem…
İthal bir hayat tarzı…
Kendi halkına yabancılaşan ithal zihinler, o yüzden halkı geri görüp dışlamışlardır…
Halkı beğenmeyip değiştirmeye kalkışmışlardır…
Halka yabancı bir düzeni, bir zihni ve hayat biçimini zorla kabul ettirmeye çalışmışlardır…
Direnenleri de kaba kuvvetle sindirme yoluna gitmişlerdir…
Bu ithal zihinler, kılık değiştirseler de, her dönem varlıklarını sürdürmek konusunda pek bir mahirdirler.
***
Şimdilerde halktan yana görünüyorlar.
Halkı kurtarmaktan söz ediyorlar.
Halkı kimden mi kurtarmak istiyorlar?
O zihnen ve kalben ait oldukları küresel müesses nizamın sahiplerinin kendisinden rahatsızlık duydukları Recep Tayyip Erdoğan’dan.
15 Temmuz’da FETÖ kılıklı askerleriyle deviremedikleri o milli ve yerli liderden.
Dışarıdan aldıkları bu talimatla ithal bir siyaset ikame etmeye çalışanlar, ekonomik kurtuluş olarak da dışarıyı açık açık göstermekte bir beis görmüyorlar.
Küresel müesses nizamın ekonomik reçetelerini yegane kurtuluş reçetesi olarak sunuyorlar.
***
Kemal Bey’in alay-ı vala ile duyurduğu 3 Aralık’taki vizyon toplantısını izlerken derinden hayıflandım.
Hiç kimsenin aslında çözüm adına somut hiç bir şey söylemediği, retorik-akademik sözlerin havada uçuştuğu, her şey çok güzel olacak vaatleri üzerinden görsel bir algı operasyonun çekildiği bir tür kandırmacaya dayalı siyaset tarzıyla karşı karşıya kalmak hakikaten de üzücü.
Kemal Bey ithal zihinlerle dışarıdan para bulacak ve ekonomi tamamen düzlüğe çıkacak…
Hatta parayı bulmuş bile.
İthal zihinler de hazır.
Parayı verecek olanlar elbette mutemet adamlarını da Kemal Bey’in yanına monte edeceklerdir.
Kemal Bey’in öve öve bitiremediği o ithal danışmanlar, paranın geleceği yerin adamları.
Dünyayı kurtarmışlar, Türkiye’yi mi kurtaramayacaklar?
Devrimci, solcu ve dahi Atatürkçü olduğunu söyleyen Kemal Bey’in, Cumhurbaşkanı’mızın isabetle dediği gibi, “ithal ekonomi komiseri”edasıyla konuşması eminim ki gerçek devrimcileri, solcuları ve Atatürkçü-ulusalcı CHP’lileri fena halde rahatsız etmiştir.
Bizzat teşrif buyurmayıp ABD’den görüntülü bağlanıp İngilizce nutuk irad eden o ithal danışmanın ne dediğini izleyenler/dinleyenler anlamamış olsalar bile ne önemi var ki! Adam dünyayı kurtaran adam sonuçta! Kemal Bey’in danışmanı olmayı kabul etmiş, daha ne olsun! Koskoca dünyayı kurtaran adamın Kemal Bey’in emrine girmesi yetmez mi? Kemal Bey’in büyüklüğünü görmeyen o yuvarlak masadakiler de umarım anlarlar gayrı…
***
Kemal Bey uluslararası finans çevrelerinin ve müesses nizamın adamı olduğunu bu toplantıyla göstermiş oldu.
Bu toplantı Kemal Bey’in şahsı adına önemli bir güç gösterisi olarak kabul edilebilir, lakin CHP ideolojisi açısından bakıldığında hayli netameli bir iş.
Bana göre, bu toplantının kazandırdığı bir şey varsa, o da şudur: Bu ülkede ithal zihniyete mensup kesimlerin hangi güç odaklarıyla nasıl derin ilişkiler içinde olduklarının Kılıçdaroğlu CHP’si üzerinden iyiden iyiye açığa çıkmış olmasıdır.
Kılıçdaroğlu CHP’sini hala Atatürk’ün CHP’si olarak görenler, Atatürkçü-ulusalcı CHP’nin eski karizmatik genel başkanı Sayın Deniz Baykal’ın değerli kızı Prof. Dr. Aslı Baykal’ın o toplantı dolayısıyla aktardığı Atatürk’ün şu sözüne kulak vermelidirler:
“…Hangi istiklal vardır ki ecnebilerin nasihatleriyle, ecnebilerin planlarıyla yükselebilsin?”
Evet, Atatürk aynen böyle diyor.
Peki, Kılıçdaroğlu CHP’si ne yapıyor?
“Ecnebilerin nasihatleriyle, ecnebilerin planlarıyla” hareket etmeyi şiar ediyor.
Sizce bu CHP, kimin CHP’sidir?
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.