|
Direnmeyin, köleliğe razı olun!

Suret-i haktan görünen birilerinin dediği şu: “İsrail’i yenemezsiniz. HAMAS’ın İsrail’e yönelik saldırıları Gazze halkına daha ağır bedeller olarak geri dönüyor. HAMAS zaten bir İsrail projesi. HAMAS İran planı doğrultusunda hareket ediyor. İran’ın niyeti belli. Sadece Filistin halkı değil, başta Türkiye olmak üzere İslam dünyası kaybedecekleri bir savaşın içine çekilmek isteniyor.”

Hızlarını alamayıp ekliyorlar: “Rasyonel akıl gerekli. İsrail’le çatışmak veya İsrail’e başkaldırmak çözüm değil. Bu yıllardan beri yapılıp da daha çok kan dökülmesine sebebiyet veren bir yöntem. İşin gerçeği şu: ABD ikna edilmeden bu sorun çözülmez.”

İsrail’e yönelik Türkiye’de ve dünyada başlayan demokratik tepkiler için de bu “rasyonel akıl” sahiplerinin dediği şu: “Bunlar sonuç alıcı şeyler değil. Lüzumsuz çabalar.”

İsrail vahşetine görünürde karşı çıkan ama “rasyonel akıl” gibi afili söylemlerin arkasına geçip “Ama HAMAS” deyip son tahlilde dökülen kanların müsebbibi olarak HAMAS’ı hedef tahtasına oturtan bu akıl sahipleri, bence İsrail vahşetini kurnaz bir biçimde haklılaştıran bir yerde duruyorlar.

Onca lafazanlıkların sonunda bize dedikleri şu: “Filistinliler ne yaparlarsa yapsınlar boş. Sonuç değişmez. Silahlı direniş yöntemleri de sadece daha çok kaybettirir. Sizin de burada İsrail eleştirileriniz boş, protestolarınız da. Hiç biri çözüme katkı sağlamaz. Tek çözüm, ABD’nin ikna edilmesidir. ABD ikna edilmediği sürece her şey sonuçsuz kalmaya mahkûmdur.”

“Rasyonel akıl” adına müthiş(!) bir analiz değil mi bu?

İsrail’in bir şey yapmasına gerek yok.

Direniş ruhunu öldürmek veya ebedi köleliğe razı etmek için içimizden birilerine bunu söyletmeleri büyük bir başarı.

Hem HAMAS İran güdümlü bir terör örgütü olarak lanse edilip mevcut katliamın müsebbibi olarak gönüllerde mahkûm edilir, hem İsrail’in yenilmezliği miti gönüllere yerleştirilir, hem İsrail’in yaptığı vahşet zımnen meşrulaştırılmış olur, hem de çözümün yegane adresi olarak ABD gösterilerek ABD’ye rağmen değil ABD’yle birlikte yol yürümenin gerekli olduğu inancı beyinlere zerk edilmiş olur!

Bu büyük bir başarı değil de nedir?

Sizce ABD-İsrail bloku başkaca ne ister ki?

***

Filistinlilere, “Oturun oturduğunuz yerde, sizi ateşe sürükleyen HAMAS gibi örgütlerden uzak durun, kaderinize ta ki ABD ikna edilinceye kadar razı olun!” tavsiyesinde bulunan bu “rasyonel akıl” sahipleri, Türkiye başta olmak üzere İslam ülkelerine de, “Bu işi bir tek ABD’yi ikna ederek çözebilirsiniz!” hatırlatmasında bulunuyorlar. Tabii büyük bir kurnazlıkla, “Aman ha, İran piyonu HAMAS’ın sizi çekmek istediği tuzağa düşerek İsrail ve ABD ile karşı karşıya gelme hatasına düşmeyin. Rasyonel hareket edin!” telkininde bulunmayı ihmal etmiyorlar.

İşin içine İran’ı soktuklarında Türk milletinin nasıl bir tepki vereceklerini bildikleri için o yüzden ABD-İsrail değirmenine su taşıyan bu telkinlerini İran-HAMAS denklemi üzerine bilerek oturtuyorlar.

Yani İran-HAMAS söylemi, oltanın ucundaki yem sadece.

***

Biden Tel Aviv’i ziyaret etti. Hem de soykırımın en koyulaştığı bir günde.

Ne dedi: “HAMAS DEAŞ’tan daha tehlikeli bir terör örgütüdür. Sonuna kadar İsrail’in yanındayız. Buraya da durduğumuz yeri göstermek için geldik. Saldırılar devam etmeli. Sonuna kadar İsrail’in destekçisiyiz.”

Hatta İsrail’in hunharca vurduğu hastanenin de HAMAS tarafından vurulduğuna inandıklarını açıkladı.

Soruyorum: Bu ABD’yi nasıl ikna edeceksiniz?

Suriye’nin kuzeyinde yıllar yılıdır Türkiye ile savaşım halinde olan terör örgütüne bilerek hamilik yapan ve o örgüte devlet kurdurtmaya çalışan ABD’yi Türkiye nasıl ikna edebilir?

Türkiye’nin SİHA’sını terör örgütüne hamilik yaptığını göstermek için bile isteye düşüren bir ABD’yi Türkiye nasıl ikna edebilir?

Zahiren ABD-İsrail karşıtı görünüp özünde ABD-İsrail değirmenine su taşıyan bu zevatın bizim televizyon kanallarımızda tam da bu süreçte uzman diye konuk edilip baş tacı edilmeleri elbette üzücüdür.

Biden’ın ve Netanyahu’nun ağzıyla HAMAS’ı hedef tahtasına oturtmak sorarım size hangi akla hizmettir?

İsrail’in işgalini ve vahşetini konuşacağımız bir günde dikkatleri HAMAS üzerine çekmek ve HAMAS için malum merkezlerde üretilmiş dezenformasyonu suret-i haktan görünerek Türk milletinin üzerine boca etmek, sorarım size, hangi akla veya kime hizmettir?

HAMAS’ın El-Fetih hareketini bölmek için İsrail tarafından desteklenip palazlandırıldığı iddiası, yani HAMAS’ın bir İsrail projesi olduğu iddiası, FKÖ çevrelerinin bilerek yaydığı bir iddiadır. HAMAS’ın terörist olduğu iddiası da ABD-İsrail odaklı malûm çevrelerin tedavüle soktuğu bir iddiadır. Tıpkı AK Parti’nin Milli Görüş hareketini bölmek için ABD tarafından desteklenen bir proje olduğu iddiası gibi. AK Parti’nin “Siyasal İslamcı” olduğu iddiası gibi. AK Parti ve Erdoğan liderliği için üretilen dezenformasyonun merkezi neresi ise HAMAS’a yönelik dezenformasyon merkezi de aynısıdır, bilesiniz.

Erdoğan’ın “One Minute” çıkışından sonra ne tür dezenformasyonlarla itibarsızlaştırılmak istendiğine hepimiz tanık olmadık mı? Hâlâ ABD’nin başını çektiği Batı blokuna boyun eğmediği için ne tür iddia ve ithamlarla karşı karşıya kaldığı hepimizin malumu değil midir?

Diyeceğim o ki ABD-İsrail aklının HAMAS için ürettiklerini bizim ülkemizde ve en kötüsü kendi televizyon ekranlarımızda suret-i haktan görünerek tedavüle sokanlar, bilerek veya bilmeyerek o üst akla hizmet ediyorlar demektir. Televizyonlarımızın yöneticileri bu konuda daha bir özenli ve dikkatli olmalıdırlar.

Direniş ruhunu ve bilincini yok etmeyi amaçlayan, en kötüsü de son tahlilde ölmemek için köle gibi yaşamayı salık veren telkinler bilesiniz ki ziyadesiyle ABD-İsrail blokunun amacına hizmet eden telkinlerdir.

***

İtidale eyvallah.

Barışa eyvallah.

Sağduyuya eyvallah.

İki devletli çözüm için ateşkese eyvallah.

Ama nereye kadar bu işgal ve vahşet!

“ABD ikna edilinceye kadar oturun oturduğunuz yerde, yoksa kendinize daha çok zarar verirsiniz!” demek, insanlık adına kabul edilecek bir durum değildir asla.

HAMİŞ

Söylemek bile gereksiz: İşbu yazı HAMAS’ı savunma yazısı değildir. Biliyorum o birileri böyle yorumlayacaklardır. Varsın yorumlasınlar. Gün ABD-İsrail ağzıyla HAMAS eleştiri yapılacak gün değildir. Çünkü HAMAS yok iken de işgal ve zulüm vardı.

“İsrail soykırımına karşı çıkarken HAMAS’ı da eleştirmesem o birileri bana HAMAS’çı der!” kaygısıyla konuşanlardan değilim. Erdoğan liderliğine inanan bir AK Partiliyim ben, HAMAS’çı değilim! Ama HAMAS eleştirileri üzerinden o beyaz efendilere selam gönderme ihtiyacı duyan eziklerden veya zenci ruhlulardan da değilim çok şükür.

#HAMAS
#Gazze
#İsrail
#Mehmet Metiner
1 yıl önce
Direnmeyin, köleliğe razı olun!
Transfer kaosu
Bu oyun gelişir
Gannuşi’den Gazze’ye giden yolu kim kapatıyorsa?
Dünya bize gebe, biz hakikate…
“Ya kezzabi ya a’milil Amrikani / yallah irhal ya Sisi”