Saadet Partisi (SP) lideri Temel Karamollaoğlu öyle diyor.
“Bugün Erbakan yaşasaydı CHP ile birlikte olurdu” diyor.
Erbakan Hocamızın CHP zihniyetini kanserli bir ura benzeten veya CHP’yi ahtapot metaforu üzerinden yerle yeksan eden sözlerini hatırlatacak değilim elbette. Çünkü biliyorum ne dersek diyelim Erdoğan karşıtlığıyla gözleri kör olmuş olanlara kâr etmez. “Dün dündür bugün bugündür” der çıkarlar işin içinden. Ne yazık ki Temel Bey’in şahsında somutlaşan Erbakancılık kaskatı ve hasmâne bir Erdoğan karşıtlığına dönüşmüş durumda.
Daha önce de yazdım. Tekrar hatırlatmakta yarar görüyorum. Temel Bey’in ve arkadaşlarının Erdoğan karşıtlığı üzerinden kendilerine yeni bir siyasi alan açmaya çalışmalarını anlayabilirim. Bu doğrultuda Erdoğan’a yönelik hiddetli ve şiddetli eleştirilerini de anlamlandırmakta hiç zorlanmam. Lakin Erdoğan’ı alaşağı etmek için CHP ile birlikte olmalarını, hele de bunu Erbakan’ın ismi arkasına sığınarak yapmaya kalkışmalarını anlamak ve anlamlandırmak mümkün değil. Zira buradan kendilerine yeni bir siyasi iktidar alanı çıkmıyor/çıkmaz da o yüzden.
Bu başka bir şey demek ki.
Temel Bey’in siyaseti başka bir proje besbelli.
İmam Şafii hazretleri “Düşmanın okunu takip edin, o sizi Hak ehline götürür!” derken fitne zamanlarında nasıl bir bilinci kuşanmamız gerektiğini salık verirken bir bakıyorsunuz içimizden birileri tam tersi bir bilinçle fitneyi derinleştirmeyi kalkışıyor.
Dışarıdaki bilumum düşmanların oklarına bakın, kimi hedef alıyor? Recep Tayyip Erdoğan’ı. Peki dışardaki düşmanların içerdeki dostlarının okları kimi hedef alıyor? Recep Tayyip Erdoğan’ı. Temel Bey’in oklarının hedefinde kim var? Recep Tayyip Erdoğan. Kiminle aynı siyasi amaçta birleşiyor Temel Bey? Ve siyaseten tek amacı ne Temel Bey’in: Erdoğan’ı devirmek! Niçin? Kendisi için olsa anlarım, zinhar gücenmem, hakkıdır der geçerim. İnananlar arasındaki düşmanlık siyasetini asla tasvip etmem eleştiririm elbette, lakin kendisi için iktidar talep etmesini meşru bir hak olarak görür anlayışla karşılarım. Ama Temel Bey CHP’nin oklarıyla sadece Erdoğan’ı değil hepimizi deşiyorsa ve bundan da kendisi için bir iktidar çıkmıyorsa işte orada dur derim. Buna bir de ömrümüzü adadığımız Milli Görüş hareketinin liderini payanda kılıyorsa gayrı yetti derim!
Bir tarafta Erdoğan olacak, öbür tarafta Kılıçdaroğlu. Veya benzeri biri. Ve siz kalkıp Erdoğan dururken o birilerini tercih edeceksiniz, e pes vallahi! Bunun adına da dindar siyaset diyeceksiniz, e pes vallahi! Kininize Erbakan Hocamızı alet etmeniz yetmiyormuş gibi dinimizi de alet ediyorsunuz, e pes billahi!
Temel Bey ne yazık ki besbelli başka bir proje.
Erbakan Hocamız bize hep şu hadisi hatırlatıp dururdu hiç unutmam: “Kişi sevdiği ile beraberdir. Ve kişi sevdiği ile beraber haşrolunacaktır.”
Rabbim Temel Bey’i bu dünyada siyaseten birlikte olduğu Kılıçdaroğlu CHP’si ile beraber haşretsin diyeyim, Erbakan Hocamızın o ses tonuyla ve anlayışıyla.
Sizi gidi sizi!
Nasreddin Hoca’nın meşhur fıkrasıdır.
Çeşmeye su almaya gönderdiği evladının suratına bir tokat atar. Görenler hayretle ve üzüntüyle sorarlar. Hocanın verdiği cevap pek bir ibretlidir: “Testi kırdıktan sonra tokadın ne faydası var!”
Nasreddin Hoca’nın bilgeliğini asıl siyasete taşımak lazım ki iş işten geçtikten sonra dizimizi dövmeyelim.
Kıssadan kim nasıl hisse çıkartır bilmem. Çıkartır mı onu da bilmem. Kendini güçlü gören kibir abideleri bilirim ki ne Nasreddin Hoca’nın ne de başkalarının aklına ihtiyaç hissetmez.
Testiyi defalarca kıranları hâlâ su almaya gönderenler biliyorum kıssadan hisse almazlar lakin ben gene de hatırlatayım istedim.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.