Bu açıklamalar CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na sorulunca, şöyle yanıt veriyor:
Hangisinde toplam menfaati gözeten, hangisinde grup çıkarlarını önceleyen bir tutum var sizce?
Taşınabilir bir yanının olmadığı en baştan biliniyordu.
Ama önemli olan günü kurtarmaktı.
Sonuçta 8 yıl sonra sistem iflas etti, devlet emeklilerin maaşını ödeyemez hale geldi.
Bazı tabularla açık yüreklilikle yüzleşmek gerekiyor.
Türkiye’de emekli sayısı zaten olması gerekenden çok daha fazla.
Sağlıklı bir sosyal güvenlik sisteminde 5 çalışana 1 emekli düşüyor.
Türkiye’de bu oran 2’ye 1 bile değil.
Devletin vergi olarak, prim olarak çalışanlardan topladığı gelirlerin yaklaşık üçte biri emekli maaşlarına gidiyor.
Tahmin edersiniz, sadece bir puanlık artış, birkaç milyar Türk Lirası ediyor.
Muhalefet, oy deposu olarak gördüğü için emeklilerimizin temiz duygularıyla oynuyor.
Gazeteler, alıp okusunlar diye birçoğu uydurma haberlerle emeklinin paçasından tutup çekiştiriyor.
Yunanistan yakın zaman öncesi krize girdiğinde emekli maaşlarını yarı yarıya düşürmek zorunda kalmıştı.
100 bin memur işten çıkarılmıştı.
Nüfusla karşılaştırırsanız bu rakam Türkiye’de 800 bin çalışana tekabül eder.
Bu örnek bize ne anlatıyor?
Yanlış politikalar, popülizm, ayakları yere basmayan sosyal güvenlik politikaları, gün gelir çok daha acı reçeteleri önünüze bırakıverir.
İnsanlar, gençler, devleti tek iş kapısı olarak görmekten vazgeçmeliler.
Bu konuda da açık bir yüzleşmeye ihtiyacımız var.
Türkiye’de her yıl iş piyasasına 1 milyon kişi giriyor.
Bu kadar insanın devlette iş bulması mümkün mü?
Devlete memur olmak, emekli olana kadar iş garantisine sahip olmak anlamına geliyor tabii.
Bir telefon başı, masa başı bir iş, çocuklarını devlet işinde görmek isteyen ebeveynlerin hayallerini süslüyor.
Dün, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli ile sohbet ettik.
Bakan Pakdemirli, gençleri tarıma davet ediyor, şöyle diyor:
Tarım Bakanı böyle diyor ama yaptığımız televizyon programına böyle bir teklifin ne anlama geldiğini merak edenler değil, atama bekleyen veteriner adayları hücum ediyor.
Binlerce genç, bütün umudunu buna bağlamış.
Bütçenin gelir kaleminin büyük bölümü, özel sektör çalışanlarından, işverenlerden gelen prim ve vergilerden oluşuyor.
Ama özel sektörde çalışan kimsenin iş garantisi bulunmuyor.
İş sahibi iken işini kaybedenler arasında devlet memurları yok.
Olan özel sektör çalışanlarına oluyor.
Devleti iş kapısı olarak görenler için işin en büyük cazibesi de bu zaten.
Yüzleşmeye ve bu konuları açık bir şekilde tartışmaya ihtiyacımız var.
Yusuf Has Hacip diyor ki:
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.