Birkaç gün önce Almanya Başbakanı Angela Merkel’in Türkiye Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı telefonla aradığı bilgisi televizyon kanallarına son dakika haberi olarak düşünce doğal bir refleks olarak saate baktım.
Yeni günün ilk dakikalarının başladığı gece yarısını bulmuştu vakit.
İnsanların çoğunun uyuduğu ya da uyumak üzere olduğu o saatte böyle bir görüşme yapıldıysa arkasında önemli ya da acil bir şeyler olmalı diye düşündüm.
Ertesi gün Alman Bild gazetesinde, “Merkel’in Erdoğan ve Yunanistan Başbakanı Miçotakis ile görüşmeler yaparak Türkiye ve Yunanistan arasında neredeyse çıkmak üzere olan bir savaşı durdurduğunu” iddia eden bir haber çıktı.
Acaba ne olmuştu?
Gerçekten çıkmak üzere olan bir savaş, Merkel’in araya girmesiyle mi durdurulabilmişti?
Bu gelişmeler üzerine bu işin perde arkasında ne var diye öğrenmek için biz de Ankara’da kendi kaynaklarımıza yöneldik.
Merkel’in Erdoğan’ı aramasının nedeni evet Yunanistan meselesiydi.
Daha doğrusu Atina’nın, Türkiye’nin Meis Adası açıklarında sismik araştırma faaliyeti yürütmek için ‘Navtex’ adı verilen seyrüsefer bildiriminde bulunması üzerine bu durumu savaş sebebi saymak gibi bir havaya girmesi yüzünden oluyordu bütün bunlar.
Bu bildirimin ardından Yunan ordusu alarm durumuna geçirildi, Güney Kıbrıs’ta bulunan Genelkurmay Başkanı apar topar Atina’ya çağrıldı.
Atina’nın bu tutumu yüzünden ortama, sanki her an Türkiye ile Yunanistan arasında bir savaş patlayacak gibi bir hava yayıldı.
Merkel’in Miçotakis ve Erdoğan’ı aramasının arka planında bu gelişmeler vardı.
Peki, Alman Şansölyesi Erdoğan’dan ne talep etti?
Görüşmenin içeriğinden haberdar olan çevrelerden aldığımız bilgilere göre, Merkel o görüşmede Avrupa Birliği liderler zirvesinin yeni tamamlanabildiğini dile getirdikten sonra Erdoğan’dan “Meis adası çevresinde yapılması planlanan sismik araştırma faaliyetlerini erteleseniz olmaz mı” diye talepte bulundu.
Ancak Cumhurbaşkanı Erdoğan, Merkel’in bu talebini karşılama anlamında bağlayıcı bir tutum sergilemedi, yani “Olur” demedi.
Zaten o görüşmenin ertesi günü Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy, hem Türkiye’nin kararlılığını yansıtan, hem de Meis Adasının Anadolu’ya ve Yunan anakarasına olan uzaklığını hatırlatan yazılı bir açıklama yaptı.
Açıklamada, “Yüzölçümü 10 kilometrekare olan, Anadolu’ya 2 kilometre, Yunan anakarasına ise 580 kilometre uzaklıkta olan bir adanın 40 bin kilometrekare genişliğinde kıta sahanlığı alanı yaratması rasyonel ve uluslararası hukuka uygun bir tez değildir” denildi.
Ankara’daki kaynaklar, Bild gazetesinin iddia ettiği gibi Merkel’in Miçotakis ve Erdoğan’ı araması sayesinde Türkiye ile Yunanistan arasında patlamak üzere olan bir savaşın önlendiği tezini doğru bulmuyor, bunu abartılı buluyor.
Savaş senaryosundan çok, Atina’nın, Avrupa’yı yanına çekmek için bilinçli bir şekilde böyle davrandığı dile getiriliyor.
Temas kurduğum üst düzey bir yetkili şunları söyledi:
“Gerilim artmadı aslında. Onlar (Yunanistan) bilerek tırmandırıyorlar. Yüksek sesle, abartılı, gürültülü bir şekilde bunu gündeme getirelim ki, Avrupa’yı yanımıza çekelim. Bilinçli yapıyorlar yani.”
Bu son olup bitenleri anlama bakımından şu yukarıda aktardığımız ifadelere bakınca taşlar yerli yerine oturuyor aslında.
Şöyle düşünün:
Brüksel’de yapılan Avrupa Birliği Liderler Zirvesi, anlaşma sağlanamaması nedeniyle 2 günde tamamlanması gerekirken 4’üncü gününe sarkmış.
Böyle bir ortamda, Akdeniz’de Türkiye’nin varlık göstermesini istemeyen Yunanistan, hem Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un desteğini arkasına alarak hem de birlik içindeki ihtilâflardan yararlanma çabasına girip ‘Çıngar çıkartıyor.’
Bir süredir Türkiye’nin taraf olduğu bölgesel gelişmelerin tümünde açıktan karşıt bir tutum sergileyen Macron’un Paris’te Kıbrıslı Rum liderle yaptığı görüşmeden sonra “Türkiye’nin AB sularındaki ihlâlleri cezasız bırakılamaz” sözünü hatırlamakta da fayda var.
Bu sözlere bakınca Yunanistan’ın Meis adası üzerinden tırmandırdığı bu son gerilimin arkasında ‘fitilleyici’ rolüyle Macron’un olduğunu düşünmek yanlış olmayacaktır.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.