Türkiye’nin Libya atağı, Akdeniz dengelerini yeni bir düzleme taşımış görünüyor.
İki yeni haber var.
Habere göre, Mısır’da darbeyle yönetime el koyan Abdülfettah Es Sisi, Libya’daki darbeci general Hafter’e kızdığı için, kendisiyle yapmayı planladığı bir toplantıyı iptal etti.
Middle East Eye sitesi, bu gelişmeyi yorumlarken, Sisi’nin Hafter’e olan desteğini geri çekebileceği görüşüne yer veriyor.
Bu haberler, darbeci general Hafter’in arkasındaki iki önemli aktör olan Mısır ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin Libya özelinde saha da ve masada ortaya çıkan son gelişmeler üzerine açığa düştüğüne işaret ediyor olabilir.
Önce Moskova, ardından Berlin’de yapılan iki ayrı konferans, uluslararası aktörlerin Libya’da savaş değil, siyasi çözüm aradığına dair güçlü bir irade beyanını ortaya koydu.
Her iki zirvenin de Dubai ve Kahire’de hoşnutsuzlukla karşılandığı yukarıda aktardığımız haberlerden anlaşılabiliyor.
Bu 9 aylık takvimi üç kritik gelişme üzerinden ele alabiliriz.
Sisi ve Muhammed Bin Zayed’i Hafter’e destek konusunu yeniden gözden geçirmeye zorlayan temel faktörü Moskova ve Berlin konferansı ile ortaya çıkan atmosferle ilişkilendirmek mümkün.
Nedir bu?
Bu tezi kıymetlendirmek için Haziran 2019’a kadar geri gitmemiz gerekiyor.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan G-20 zirvesi için gittiği Osaka’da, Türk heyetinin önüne, hiç hesapta yokken bir Libya gündemi gelmişti.
Trablus’u Türkiye’nin sağladığı yardımlar nedeniyle ele geçiremeyen Hafter, sözcüsü üzerinden Türkiye karşıtı zehir zemberek bir açıklama yapmış, Libya’daki Türk varlığının bütün unsurlarıyla hedef haline getirileceğini duyurmuştu.
Açıklamanın hemen üstüne Libya’da yaşayan, Türkiye Cumhuriyeti pasaportu taşıyan bir grup gözaltına alınmıştı.
Hemen akabinde, bu açıklamanın etkisiyle gözaltına alınan Türkler serbest bırakılmıştı.
Haziran sonunda dillendirilen bu görüşlerin bugün için de geçerliliğini korumadığını söylemek mümkün değil.
Yani Libya’daki Türk varlığının doğrudan hedef olması demek, Türkiye’nin meşru cevap hakkını kullanmasının önünü açabilecektir.
Şöyle diyebiliriz:
Haziran sonunda Ankara’nın mesajını aldığını, gözaltına alınan Türk vatandaşlarını hemen serbest bırakarak gösteren Hafter, bugünkü şartlarda da Libya’daki Türk varlığının hedef haline gelmesinin ne tür maliyetler üreteceğinin farkında olmalı.
Kahire ve Dubai’nin kendisine karşı öfkesinin arkasında biraz da böyle şeyler aranabilir.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.