Algıların, olguların önüne geçtiği bir zamanda yaşıyoruz.
Son 10 gündür yapılan seçim tartışmaları da bu sözü doğruladı.
İşin gerçeği, 31 Mart’ta bir mahalli seçim değil de, bir genel seçim yapmış olsaydık, 24 Haziran’da yapılan bir önceki seçimlerden farklı bir sonuç çıkmamış olacaktı.
Ama son 10 gündür yürüyen tartışmalara baktığınızda, tuhaf bir şekilde Ak Parti’nin baraj altında kalmış bir parti muamelesi gördüğüne tanık oluyoruz.
Ben yine de biraz algılarınızın ayarlarıyla oynayıp, işin gerçeğini söyleyeyim;
Bir tarafta Ak Parti/MHP, öbür tarafta CHP/İyi Parti/HDP.
16 Nisan’da yapılan referandumun sonuçlarını 24 Haziran’a vurun, 24 Haziran’ı alıp 31 Mart’ın karşısına koyun, değişen bir şey olmadığını görürsünüz.
Şöyle de anlatabiliriz:
Yani seçmen kendisine yakın durduğu partiye sadakatini koruyor.
Buraya kadar böyle ama bu yazdıklarımız seçim sonuçları üzerinden çıkarılacak dersler bahsi üzerinden ilerlemeye bir mani teşkil etmiyor.
Takribi 4 yıl 2 ay sonra yapılacağı öngörülen bir sonraki seçime kadar seçmen davranışını etkilemeye dönük olarak köprünün altından daha çok sular akıp gidecek.
31 Mart’a giden yolda CHP yönetimi, toplam oylar anlamında etkisini belirgin bir şekilde göstermese de, bundan sonrasını yakından izlemeyi gerekli kılan iki önemli hamle yaptı.
Seçmen geçişkenliğinin daha kolay olduğu Ak Parti MHP ortaklığına karşı, daha fazla benzemezlerin bir arada olduğu karşı ittifakı bir arada tutabilen faktörler neler olabilir?
Ya da şöyle sorabiliriz:
İyi Parti’ye, CHP’ye gönül verdiği halde, HDP’nin gizli ortak olmasını öncelikli sorun olarak düşünmeyenlerin motivasyonu hangi başlıklardan oluşuyor?
Burada oluşan direnci kırmak için neler yapılabilir?
En kestirme haliyle kendi yanıtımı vereyim:
Ekonomide sıkıntıları azaltan, demokraside, hukukta yeni adımlar atan bir iktidar profili ortaya çıkarılabilirse, karşı tarafta bulunan birbirine daha az benzeyenlerin oluşturduğu ittifakın seçmen düzeyindeki direnci kırılabilir.
Bu anlamda 24 Haziran seçimleri öncesi Mayıs başında Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı manifestonun içeriği başlı başına bir referans olarak görülebilir.
O manifestodan 3 tane başlık alıp buraya taşıyarak noktayı koyalım:
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.