Dünkü yazımıza aldığımız geri dönüşler, konuya bugün de devam etmemizi sağlayacak yeni birtakım verileri önümüze koydu.
O yüzden aynı başlıkla ikinci bir yazı daha yazmaya karar verdim.
Aktaracağım ama önce dünkü yazının ana çerçevesini yansıtan yeni bazı cümleler kurayım:
İYİ Parti yönetiminde görevi bulunan bir isim, dünkü yazımızda dillendirdiğimiz tezlere mukabil olarak, Meral Hanım’ın duruşunu yansıtan şöyle bir mesaj gönderdi:
Bu mesajdaki kritik ifadeyi herkes fark etmiş olmalı:
Bu ifade, Akşener’in adaylık kapılarını tümden kapamadığının açık bir işareti olarak görülebilir.
Yukarıda sözlerine atıf yaptığım İYİ Partili yönetici, CHP’yi geçerek ikinci parti olma, bunu da CHP’den de gelecek oylarla sağlama hedefini saklamıyor.
Demek istiyor ki, bizden CHP’ye oy gitmez ama CHP’den bize oy gelir.
Malum, Cumhuriyet Halk Partisi tabanında, partinin HDP ile stratejik işbirliğine yönelmesinden ve Atatürkçü çizgiden uzaklaşmasından dolayı rahatsızlık duyan ciddi bir kitle var.
Bu kitlenin, kendine en yakın adres olarak İYİ Parti’yi gördüğü biliniyor.
İYİ Parti’nin iktidar karşıtı cephede ve CHP ile aynı ittifakta yer alması da, bu geçişi kolaylaştırıcı/rahatlatıcı bir faktör olarak devreye girebilir.
CHP’den İYİ Parti’ye gelecek oylar, İYİ Parti’nin iki türlü işine yarayacak.
Kendilerini yukarı doğru taşırken, CHP’yi aşağıya doğru çekecek.
Peki, İYİ Partili ismin dile getirdiği gibi üç dört ay sonra, İYİ Parti’nin CHP ile aradaki farkı kapattığı ve ikinci parti olabilecek kapasiteye ulaştığına dair bir takım kamuoyu araştırmaları karşımıza çıkarsa ne olur?
Şu olur bir defa:
Kılıçdaroğlu kendi aday olmak isterse, Akşener daha rahat bir ortamda o halde ben de adayım der.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.