Koronavirüs tablosu değişiyor. Yeni tabloda hangi veriler olacak?

04:0023/09/2020, الأربعاء
G: 23/09/2020, الأربعاء
Mehmet Acet

Geçen Cumartesi günü bu köşede yayınlanan ve korona verilerindeki değişikliği konu ettiğim yazıdan sonra çok sayıda mesaj ve telefon aldım.Eş dost çevresinden arayanların dışında, televizyonlarda, gazetelerde görüşlerine başvurulan bilim adamlarından mesaj atarak soru sorunlar, görüş bildirenler oldu.Yazı aslında, 29 Temmuz 2020 tarihinden itibaren günlük koronavirüs tablosunda yapılan değişikliği anlatıyordu.Ama anlaşılan tabloda ‘hasta sayısı’ olarak yapılan değişiklik ‘vaka sayısı’ olarak algılanmaya

Geçen Cumartesi günü bu köşede yayınlanan ve korona verilerindeki değişikliği konu ettiğim yazıdan sonra çok sayıda mesaj ve telefon aldım.

Eş dost çevresinden arayanların dışında, televizyonlarda, gazetelerde görüşlerine başvurulan bilim adamlarından mesaj atarak soru sorunlar, görüş bildirenler oldu.

Yazı aslında, 29 Temmuz 2020 tarihinden itibaren günlük koronavirüs tablosunda yapılan değişikliği anlatıyordu.

Ama anlaşılan tabloda ‘hasta sayısı’ olarak yapılan değişiklik ‘vaka sayısı’ olarak algılanmaya devam ettiği için çoğu kimse işin aslını anlayamamıştı.

Telefon ya da mesajla ulaşanların bazıları, verdiğim bilgiler üzerinden ilave sorular sordular.

Bazıları ise, “Kafamda sorular vardı. Bunların cevaplarını buldum” diyerek teşekkür etti.

83 milyonu ilgilendiren önemli bir konu üzerinde duruyoruz.

Yeni bilgiler de elde ettim.

Birazdan onları da sizlerle paylaşacağım ama önce, geçen günkü yazı konusu üzerinde biraz daha duralım

Dediğimiz şuydu:

29 Temmuz’dan itibaren;

1-Tablonun sol tarafındaki bölümde yer alan “Toplam Yoğun Bakım Hasta Sayısı” ile “Entübe Hasta Sayısı” çıkarıldı, onların yerine “Hastalarda Zatürree Oranı” ve “Ağır Hasta Sayısı” paylaşılmaya başlandı.

2-Tablonun sağ tarafında yer alan bölümde ise, “Bugünkü Vaka Sayısı” ifadesinin yerini “Bugünkü Hasta Sayısı” aldı.

Şöyle de diyebiliriz:

Tablonun sol tarafında yapılan değişiklikle hastalığı ağır geçirenlerin ve zatürree olan hastaların sayısını öğrenmeye başladık.

Tablonun sağ tarafında ise, testi pozitif çıkanların sayısını yansıtan ‘vaka sayısı’ yerine, günlük hasta sayısını veren, günlük olarak hastanede tedavi altına alınanların sayısını yansıtan ‘hasta sayısını’ görmeye başladık.

29 Temmuz’dan beri testi pozitif çıkıp da tedavisi evde yapılanların sayısı ise açıklanmıyor, o veriler günlük korona verilerine yansıtılmıyor.

Konuyu araştırırken “Bu değişiklik neden yapıldı” sorusunun cevaplarına da ulaştım.

Toplumda daha büyük bir paniğe yol açmama, pandeminin ekonomi ve iş hayatı üzerinde daha büyük tahribatlar oluşturmasını engelleme gibi bana göre makul gerekçeler var bu işin arkasında.

Bir başka gerekçe de rakamları uluslararası rakamlarla uyumlu hale getirmek.

Bu noktayı açmak için Cumartesi günkü yazıdan bir alıntı yapayım:

“Yurtdışında tarama yani filyasyon uygulaması yapılmıyor. Hasta ancak solunum sıkıntısı geliştiğinde hastaneye alınıyor ve o durumda test yapılıyor. Üstelik bu dönemde hastada zatürree geliştiği için, yani virüs boğazdan akciğerlere inmiş olduğu için, yapılan testlerin %70’i de negatif çıkıyor.

Türkiye’de ise yaygın tarama ve filyasyon yapılıyor. Test sayısı arttıkça taşıyıcı olanların sayısı da artıyor. Dolayısıyla yurtdışındaki uygulamadan farklı bir veri ortaya çıkıyor.

Peki, hasta sayısı açıklanırken, taşıyıcılar kendi haline mi bırakılıyor? Tam aksine, yoğun filyasyon ve izolasyon tedbirleriyle taşıyıcıların başkalarına bulaştırması engelleniyor. Yani sağlık sistemimiz hem tedavi noktasında hem de taşıyıcıları izole etme noktasında son derece titiz.”

Bu işi ‘veri saklama’ anlamında bir tartışma üzerinden yürütenler de var.

Ancak kişisel olarak ben bu durumu ‘veri saklama’ olarak değil ‘veri politikasının’ çıktıları olarak görüyorum.

Ona bakarsanız sağlık bakanlığı işin başından beri elde ettiği verilerin tümünü toplumla zaten paylaşmıyor.

Elde edilen veriler belli bir süzgeçten geçirilerek paylaşılıyor.

“Veri politikası” derken bunu kast ediyorum.

Bu bağlamda, kendi anladıklarım üzerinden konuyla ilişkili birkaç şey daha ekleyeyim:

-Bütün dünyada, korona sonrası ‘post travmatik stres bozukluğu’ hastalığında patlama olacağından endişe ediliyor.

-Bu pandemiyle yakından ilgilen Bill Gates, daha geçenlerde milyonlarca insanın korona nedeniyle değil ama korona etkisiyle başka hastalıklardan dolayı hayatını kaybedeceği öngörüsünde bulundu.

-Birkaç gün önce İngiltere’den pandemi önlemlerine tepki gösterenlerin yaptığı gösterinin görüntüleri yansıdı.

-Korona nedeniyle dünya genelinde on milyonlarca insan işini kaybetti. Açlık ve fakirlik ya da iflaslarda büyük artışlar söz konusu.

‘Korona politikası’ derken biraz da böyle şeylerin göz önünde bulunduruluyor olmasından söz ediyorum.

Şimdi de konu üzerinde yaptığım yeni araştırmalar üzerine elde ettiğim yeni bir bilgiyi paylaşayım:

Bu yeni bilgi, yine aynı konu yani, günlük korona tablosu ile ilgili.

Muhtemelen önümüzdeki hafta, bu tabloda bir değişiklik daha yapılacak.

29 Temmuz’daki değişikliğin daha iyi anlaşılacağı, detaylandırılmış bir günlük koronavirüs tablosu olacak bu.

Özellikle filyasyon çalışmalarının sonuçlarına dair veriler paylaşılacak.

Sayıları 11 bini geçen filyasyon ekiplerin neler yaptığı, nerelere ulaşabildikleri aktarılacak.

Ayrıca, o değişiklikten sonra sağlık kuruluşlarının hasta yükünün biraz daha detaylandırıldığı bilgiler paylaşılacak.

Bu şekilde, 29 Temmuz’da yapılan değişikliğin gerekçelerinin toplum tarafından daha iyi anlaşılacağı söylenebilir.

#Koronavirüs
#Tablo
#Veri
#Salgın