Korona salgını ile mücadelede ikinci dönemdeyiz.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın ‘Kontrollü Sosyal Hayat’ diye tarif ettiği bu dönem aynı zamanda, salgın aşamalarının en kritik evresini oluşturuyor.
Neden böyle diyoruz?
Çünkü ilk aşamada, virüsü baskılayarak kontrol altına alma politikası güdülmüştü.
Bir nevi top sizin ayağınızdaydı.
Yasaklarla, sınırlamalarla, bu kontrolün sağlanabileceği görüldü.
Şimdi, yavaş yavaş kısıtlamaların kaldırılacağı bir döneme giriyoruz ve bu yeni dönemin geri dönüşünün nasıl olacağını kimse net olarak kestiremiyor.
Biz iyi tarafından bakalım.
Salgının Türkiye’ye geldiği ilk günlerde bilim adamlarının havaların ısınmasıyla birlikte virüsün etkisini yitireceği yönünde bir inancı vardı.
Acaba böyle olur mu?
Çanakkale 18 Mart Üniversitesi’nden enfeksiyon uzmanı Doç. Dr. Alper Şener virüsün son iki hafta içerisinde etkisinin zayıfladığını söylüyor.
Bu hafta bunun için iyi bir test olacak.
Sıcaklıkların 30 dereceleri bulmasıyla birlikte koronanın etkisinin azalıp azalmayacağını göreceğiz.
“Korona ailesi bir kış virüsüdür” diyen Alper hocanın dediği çıkarsa, yazı daha az endişeli halde geçirebileceğiz.
Dün Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’la korona gündemli eğitim meselelerini konuştuk.
Mart ortasından itibaren okullar kapalı.
Peki, Eylül döneminden önce açılma ihtimali var mı?
Bakan Selçuk, daha önce 1 Haziran’ı işaret eden sözler sarf etmişti.
Bunu kendisine sordum.
Şöyle dedi:
“1 Haziran bizim için bir hedef. Bilimin bir yol göstericiliği var. Kesinlikle açılamaz derse okulların açılması Eylül’e kalır. Ya da kısım kısım açılmalar olabilir. Seçeneklere bakıyoruz. Listelerimizi oluşturduk. Ama Milli Eğitim Bakanlığı tek başına karar almıyor.”
Bakan Selçuk’un ağzından “Kısım kısım açılmalar olabilir” cümlesini duyunca, bu konunun biraz daha üstüne gittim.
Korona salgının sıfırlandığı, ya da vaka tespitinin yapılamadığı iller olduğunu biliyoruz.
Buralarda Haziran öncesi okulların açılma ihtimali olabilir mi diye sordum.
Cevap şöyle geldi:
“Bazı illerimizde hiç vaka yok. Bazı illerimizde ise çok vaka var. Hangi illerde durum nedir diye bir çalışmamız var. Taşıyıcılık faktörü üzerinden de bakmak lazım. Eğer illere göre okulların açılımı olursa buna da hazırız.”
Alıntıladığımız sözlerinden de anlaşılacağı üzere Milli Eğitim Bakanı aslında “Şartlar oluşsa da okullar açılsa” diye özetleyebileceğimiz bir tutum içerisinde.
Doğal olanı da bu.
Ancak, yine kendisinin söylediği gibi, bu kararlar tek başına bakanlığın inisiyatifiyle alınmıyor.
Sağlık bakanlığının görüşleri birinci derecede önem arz ediyor ve anladığım kadarıyla, o cephede okulların Eylül ayından önce açılmasına sıcak bakılmıyor.
Bir ayda 20,5 milyon kişi işsiz kaldı, işsizlik oranı bir anda %14,7’ye fırladı.
Koronanın ABD ekonomisi üzerindeki yıkıcı etkisinin ilk sonuçlarından söz ediyoruz.
Halbuki salgından önce Trump ekonomi üzerinde ciddi bir başarı yakalamış, işsizlik oranlarını yüzde 4’ün altında tutmayı başarabilmişti.
Dün haber sitelerinde, ‘Hayatı tespih yapıp sallayan’ tarzıyla bildiğimiz Trump’ın moralinin nasıl bozulduğunu anlatan fotoğraflarıyla karşılaştık.
New York Times gazetesinde çıkan bir yazı ise bir başka kötü haber daha veriyor.
O haber de şu:
“İşten çıkarmaların çoğu geçici değil, kalıcı.”
Bu ne anlama geliyor?
Korona salgını geçtikten sonra bile işlerin öyle kolay düzelmeyeceği anlamına geliyor.
Ülkenin bazı eyaletlerinde sivil insanların ellerinde silahlarla sokaklara çıkmalarının, yerel meclisleri basıp ekonomik/sosyal hayattaki kısıtlamaların kaldırılmasını istemelerinin nasıl bir anlam taşıdığını bu rakamlar gösteriyor.
Malum, ABD’de Kasım ayında Başkanlık seçimleri var.
Korona belası ortaya çıkmadan önce Trump’ın durumu epeyce iyiydi.
İkinci dönem için şansı artmış görünüyordu.
Ancak şu an için gelinen nokta Trump açısından büyük bir belirsizliğe dönüşmüş görünüyor.
Takdir edersiniz, ABD’de olup bitenler, sadece bu ülkeyi değil bütün dünyayı ilgilendiriyor, ilgilendirmeli.
Ne demek istediğimizin daha iyi anlaşılması için “Koronadan sonra ABD nasıl bir ABD olacak” sorusu, “Koronadan sonra dünya nasıl bir dünya” sorusu ile uzaktan emmioğlu olur diyelim isterseniz.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.