1998 yılının Ekim ayında genç bir muhabir olarak Azerbaycan’a, o zaman için proje safhasında olan Bükü-Ceyhan boru hattı konulu bir dosya çalışması için gitmiştim.
Gittim ve sefalet içinde yaşayan bu gözü yaşlı insanların çilesini haber yaptım.
Hem gençlik yıllarımdaki kendi hatıralarım gözümde canlandığı için, hem de o insanların o günkü çaresizlikleri aklıma geldiği için hüzünlendim.
Kaçkınlarla ilgili yaptığım haberin son iki cümlesini buraya alayım.
Demişiz ki:
Demek ki Minsk Grubu’na ümit bağlayarak 6’ncı baharda bu işin çözülebileceğine dair bir umudu yansıtmışız o haberde.
Halbuki biz o haberi yazdıktan sonra, aradan 22 yıl daha geçmiş oldu ve Kaçkınlar için ancak şimdi gerçek anlamda bir bahardan söz edebiliyoruz.
Onlar adına evlerine dönme umudu doğduğu için çok sevindim.
Şuşa düşerse Karabağ düşer deniyordu, öyle oldu.
Ermenistan Başbakanı’nın ifadelerinden de anlaşılacağı üzere Anlaşma Azerbaycan için net bir zafer anlamına geliyor.
Ayrıca, aynı anlaşmaya göre Azerbaycan ordusu bugüne kadar kurtardığı mevzilerde kalmaya devam edecek.
Bu durumu hazmedemeyen öfkeli gruplar, hükümet binasını işgal ederek etrafa zarar verdiler.
Demek ki, bu durumu kabullenmeleri hiç de kolay olmayacak.
Ama zor oyunu bozuyor işte.
Haksız yere bir ülkenin topraklarını işgal ettiğiniz zaman, günü geldiğinde böylesine ağır faturalarla yüzleşmek durumunda kalabiliyorsunuz.
Malum, Karabağ’daki Azerbaycan ilerleyişini endişeyle izleyen bir ülke daha var:
Fransa.
Bu son anlaşmanın ardından Paris yönetimi adına yapılan açıklamanın içinde yine Türkiye’yi hedef alan cümleler yer aldı.
Diğer yandan dün içinde yine Fransa’dan geçen bir haberi hayli dikkat çekici buldum.
Eylül sonunda Azerbaycan ordusu Karabağ’ı kurtarmak için operasyonlara başladığında en çok merak edilen sorulardan biri Rusya’nın bu işe nasıl bir tepki vereceği sorusu idi.
Fransız elçi belli ki, Rusların Ermenistan lehine bu işe bodoslama dalacağını düşünmenin hayal kırıklığını yaşıyor.
Ama dediği gibi Rusların bu konudaki tutumlarında pek çok tuhaflıklar olduğu da ortada.
Moskova, bu son anlaşmada Türkiye’nin de net bir rolü olmasına rağmen, Ankara’yı oluşacak yeni statükodan uzak tutma niyetiyle hareket ettiğine dair işaretler de var.
Azerbaycan’ın sevincine ve zaferine ortak olurken, bu konuda da dikkat elden bırakmamak lazım.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.