İstanbul için nefes kesen taktik savaşları

04:004/04/2019, Perşembe
G: 4/04/2019, Perşembe
Mehmet Acet

Pazartesi sabahından itibaren İstanbul seçimleriyle ilgili yürüyen eylem ve tartışmalara baktığımızda, tarafların pozisyonlarının da bir fotoğrafını çekebiliyoruz.Adil bir yaklaşım biçimiyle düşündüğümüz takdirde, binde üçten daha az bir orana tekabül eden 20 bin civarındaki oy farkının, geride olan parti açısından itiraz konusu edilmesinden daha doğal bir şey olamaz.Ak Parti adına konuşan isimlerin açıklamalarının çerçevesine baktığımızda, bu doğal hakkın kullanılması, tek bir seçmenin dahi oyunun

Pazartesi sabahından itibaren İstanbul seçimleriyle ilgili yürüyen eylem ve tartışmalara baktığımızda, tarafların pozisyonlarının da bir fotoğrafını çekebiliyoruz.

Adil bir yaklaşım biçimiyle düşündüğümüz takdirde, binde üçten daha az bir orana tekabül eden 20 bin civarındaki oy farkının, geride olan parti açısından itiraz konusu edilmesinden daha doğal bir şey olamaz.



Ak Parti adına konuşan isimlerin açıklamalarının çerçevesine baktığımızda, bu doğal hakkın kullanılması, tek bir seçmenin dahi oyunun zayi olmaması niyetiyle hareket edildiği net bir şekilde görülebiliyor.

Ayrıca, kullanılan cümlelerin aralarına
“İtirazların sonuçlanmasıyla ortaya çıkacak tabloya rıza göstereceğiz”
anlamına gelen ifadelerin de sıkıştırılması, karşı cephenin ‘
Hile
’ argümanını zayıflatıyor.
Ak Parti sözcülerinin
“Sandıkta kaybettiklerini masada geri almak istiyorlar”
şeklindeki bir algı ve kampanyaya karşı bu şekilde dikkatli bir dil ve tarz benimsemesi önemli.
CHP’NİN TUTUMU KENDİ İÇİNDE ÇELİŞİYOR

CHP ise, bütün bu itirazlar dikkate alınmadan, geçersiz oyların durumuna yeniden bakılmadan, bir an evvel Ekrem İmamoğlu’na mazbatanın verilmesini istiyor.

Bu anlamda İmamoğlu’nun Anıtkabir’i ziyaret edip, imza defterine
‘İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı’
yazmak gibi kural dışı hareketleri de oldu.

CHP’nin Büyükşehir seçimiyle ilgili bu tutumunu kendi içinde çelişkiye dönüştüren bir başka gerçek daha var.

İstanbul’un Sancaktepe İlçesi’nde kullanılan oylar, CHP’nin itirazı ve bu itirazın kabulüyle yeniden sayılmaya başladı.

Ekrem İmamoğlu’nun
“İtiraz etmekten vazgeçin, elimizi havaya kaldırın”
şeklindeki beyanatlarının kendi partisinin başka bir yerde hak arama çabalarıyla nasıl bir tenakuz içine düştüğü ortada değil mi?
HUKUK İŞLİYOR, OYLAR YENİDEN SAYILIYOR BIRAKALIM HAK YERİNİ BULSUN
Kendi adıma son üç gündür seçim sonuçlarıyla ilgili
‘Güven verici’
bir sürecin ilerlemekte olduğunu gözlemlediğimi söyleyebilirim.

İstanbul’da Ak Parti’nin büyükşehir oylarıyla ilgili olarak ilçe seçim kurullarına yaptığı itirazların bir kısmı kabul edildi, bir kısmı reddedildi.

Kabul edilen yerlerle ilgili CHP, İl Seçim Kurulu’na başvurdu.

İl Seçim Kurulu, oy sayım işleminin tedbiren durdurulmasına karar verdi.

Aynı gece Ankara’da YSK Ak Parti’nin başvurusu üzerine, 11 üyesiyle olağanüstü bir toplantı yaptı, daha önceki uygulamalardan yola çıkarak
“Oylar sayılmaya başlamışsa durdurulamaz”
hükmüne vardı.

Bu trafiğe bakınca, herkesin kendi işini düzgün bir şekilde yapmaya çalıştığı şeklinde bir hükme varabiliyoruz.

Dün saat 16:00 civarında 16 ilçede geçersiz oyların, bazı ilçelerde ise oyların tamamının yeniden sayılma işlemi devam ediyordu.

GEÇEN YIL YAPILAN DÜZENLEMEYE DİKKAT! OYLARIN GEÇERSİZ SAYILMASI ZORLAŞTIRILDI

Ak Parti teşkilat çevrelerinden aldığım nabzı da aktarayım.

Öncelikle sonuca dönük
‘Umutlu bir çaba’
olduğundan söz edeyim.

Toplamda geçersiz oyların oranı Ekrem İmamoğlu ile Binali Yıldırım arasındaki oy farkının 15 katını buluyor.

Bir başka deyişle 300 binden fazla geçersiz sayılan oyun 20 binde biraz fazlasının Ak Parti lehine geçerli sayılması halinde sonuç değişecek, Binali Yıldırım öne geçecek.

Bu noktada, geçersiz sayılan oyların hangi gerekçelere dayandırıldığı konusu da büyük önem taşıyor.

Haziran 2018 seçimlerine gidilmeden önce Ak Parti ile MHP’nin birlikte yürüttüğü çalışmalarda oyların
‘Geçersiz olmasını’
zorlaştıran bir takım yenilikler de getirilmişti.

Örneğin, 2014 seçimlerinde muhtarlık için kullanılan oyların aynı zarfa konulmaması nedeniyle yüklü miktarda oy zayi olmuş, seçmenin iradesi ideal haliyle sonuçlara yansımamıştı.

Geçen yıl yapılan düzenlemede bu türden iptal gerekçeleri kaldırıldı.

Seçmen iradesine taalluk etmeyen usul hataları, oyların iptal gerekçesi olmaktan çıkarıldı.

İstanbul’daki yeniden sayım işlemleri nasıl sonuçlanır, şu dakika itibarıyla bilmiyorum ama bu yeni düzenlemenin Ak Parti’nin itirazlarını destekleyici yönde sonuçlar vermesi beklenebilir.

Eğer, 2014 seçimlerinde olduğu gibi, doğrudan seçmen iradesine dokunmadığı halde usulle ilgili sorunlar nedeniyle geçersiz sayılan oy miktarı yüksek çıkarsa, bu durum seçim sonuçlarını değiştirebilir.

Şu an için durumu Ak Parti lehine çevirebilecek iki teorik görüş dillendiriliyor.

1-Geçersiz oyların Ak Parti’nin güçlü olduğu ilçelerde daha fazla olması.
2-Geçersiz oy kullanma ihtimali daha yüksek olan daha az eğitimli kesimin tercihlerini ağırlıklı olarak Ak Parti’den yana kullanıyor olması.

Başta dillendirdiğimiz düşüncemizi tekrar edelim.

Seçimler, binde üçten daha az bir farkla sonuçlanmışsa, geçersiz oyların miktarı bu farkın 15 katına kadar çıkıyorsa, oylara yeniden bakılmasından daha doğal bir şey olamaz.

Ortaya çıkacak nihai sonucun taraflardan biri için büyük hayal kırıklığı getireceği kesin.

Önemli olan o noktada, o nihai sonuca razı olma erdemini gösterebilmek.

#İstanbul
#AK Parti
#CHP
#Seçim
#YSK