Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu sözlerdeki maksadın ne olduğunu hemen fark ettiği için sert bir şekilde karşılık verdi.
Hem siyasi iradeyi, hem de Meclis kararını, kriminal bir zemine taşıyarak, FETÖ’nün siyasi ayağı bağlamına oturtma arayışı.
Doğrusu bu kadarı, siyasi ayak tartışmalarını sık sık AK Parti’nin ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın üstüne yıkmaya çalışan CHP lideri Kılıçdaroğlu ve parti sözcülerinin bile bugüne kadar aklına gelmemişti.
Başbuğ’un, asker-sivil ilişkilerini yeniden 2010 öncesine taşımaya hevesli vesayetçi odakların değirmenine su taşıma niyetiyle hareket ettiği ortada.
Son çıkışından önce yaptığı bir takım açıklamalar da bu konuda fikir veriyor.
Hatırlayalım.
15 Temmuz’un üzerinden kısa bir süre geçtikten sonra Başbuğ’un o düzenlemelere ilişkin yorumlarından iki tanesini paylaşalım.
Başbuğ, darbe girişiminden 15 gün sonra CNNTürk’te yayınlanan Tarafsız Bölge programında yeni darbeler olmasın niyetiyle yapılan o düzenlemelere karşı olduğunu dile getiriyor ve bu adımların TSK’nın yapısını bozduğunu savunuyor:
Bir didişme hali, siyasetten rol kapma çabası ve günün sonunda vesayet düzenine dönüş arayışlarının yansımaları.
Bu tezlerin çıkış noktasında, bu türden yapısal değişikliklerle Türk Silahlı Kuvvetleri’nin zayıflatıldığı, görevlerini yapamaz hale geldiği savunusu var.
Oysa, 15 Temmuz’un üzerinden geçen 4 yıla yakın süre, bu tartışmalarla ilgili hükümler vermek için önümüze yeterli ölçüde veri sundu.
Şöyle bir soru ile devam edelim:
Normal şartlarda generallerinin yarısı darbeye karışmış bir ordu gerçekten fonksiyonlarını icra edemeyen bir yapıya dönüşme riskiyle karşı karşıya kalabilirdi.
Ordunun kendi görev sahasıyla ilgili alanlara yöneldiğinde, aslında çok daha başarılı olduğunu gösteren bir hikâye.
15 Temmuz’dan 40 gün sonra başlatılan Fırat Kalkanı Harekâtı, devamında Afrin’in temizlenmesi için yürütülen operasyonun beklenenden çok daha erken bir süre içerisinde tamamlanması, Ekim 2019’da ise, Barış Pınarı Harekâtı’yla bu zaferlerin taçlandırılması.
Bunlara PKK’ya yönelik sınır ötesi operasyonlarla örgütün nefes alamaz hale getirilmesini de eklemeliyiz.
Sivil asker ilişkilerinin dengeye oturmaya başladığı ve bunun bu ülke için yapılmış en büyük iyiliklerden biri olduğunun anlaşıldığı bir dönemde, vesayet rejimine dönüş niyetiyle hareket edenlere daha fazla dikkat edilmeli.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.