Türkiye, Suriye’deki savaşın insani yükünü en fazla sırtlayan ülke olmasına rağmen, bu alanda bile uluslararası propaganda saldırılarına muhatap olmaya devam ediyor.
Suçlamalara Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun’un verdiği yanıt, izlenen politikadaki devamlılığın yanı sıra, 2019’daki rakamları da öğrenme imkanı sağladı.
Buna göre, bu yıl içerisinde yaklaşık 70 bin yeni sığınmacı kaydı oluşturulurken, toplamda 102 bin göçmene de vatandaşlık hakkı verilmiş.
İdlib’de geçen hafta olup bitenlerden sonra, kuzeye yani Türkiye sınırına doğru kaçıp gelenlerin sayısının 500 bini bulduğu rapor ediliyor.
Sınırın öbür tarafında bu insanlara kumanya dağıtan Kızılay’ın Başkanı Kerem Kınık, sahadaki feci durumun ürettiği hayal kırıklığıyla şöyle diyor:
Sadece bu durumun Türkiye’yi yeniden nasıl sıkıştıracağına bakıyorlar.
Geçen hafta içerisinde İdlib’in güneyindeki Han Şeyhun kasabasının rejim güçlerinin eline geçmesi, o bölgede bulunan TSK’ya ait gözlem noktasının kuşatılması ve bu durumun yol açtığı göç krizi üzerine Cuma günü Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan Rusya Devlet Başkanı Putin’le bir telefon görüşmesi yaptı.
Görüşmede daha önce programda olmayan bir ziyaretin kararlaştırıldığı da anlaşılıyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Salı günü Moskova’ya günübirlik bir gezi yapacak ve iki lider İdlib krizini bu defa yüz yüze görüşecekler.
İdlib’deki Türkiye’ye ait 12 gözlem noktasının geçen yıl Eylül ayında yapılan anlaşmayla garanti altına alındığı biliniyor.
Bu anlamda, Rusların hava, İran’ın kara desteği olmadan ÖSO’ya karşı bile varlık sergileyemeyen Şam rejiminin son günlerdeki tehditlerini ciddiye almanın bir anlamı yok.
Ancak, belli ki Ruslar, geçen seneki anlaşmanın boşta bıraktığı alanları kullanarak Türkiye’yi bölgede sıkıştırma hamleleri yapıyor.
Bunu, Ankara’nın Fırat’ın doğusuna dönük operasyon seçeneğini rafa kaldırarak ABD ile işbirliğine yönelmesine bir misilleme olarak yorumlayan görüşler de var.
Ama bunun ötesinde, temel açmaz şu:
Türkiye, Suriye’nin kuzeyinde bir taraftan ABD ile, diğer taraftan Rusya ile pazarlık yaparken, çıkarların ve politikaların birbirine ters halde yürümesinin zorluklarını çekiyor.
Ama her durumda Türkiye’nin gelecek güvenliği için 3 yıldır devam eden tehditleri kaynağında karşılama tutumunu sürdürmesi büyük önem taşıyor.
Irak’ın kuzeyi için de bu böyle, doğusuyla batısıyla Suriye için de.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.