CHP ve İyi Parti’de 24 Haziran seçimleri öncesi oluşan/oluşturulan kurgu şimdi bedel olarak geri dönüyor.
İki partide de yeni doğum sancıları yaşanıyor.
Doğum sancılarının özellikle İyi Parti açısından ölümcül riskler taşıdığı da görülebiliyor.
24 Haziran’a gidilirken temel motivasyonu Tayyip Erdoğan’ı indirmek olan ne kadar parti/grup/cephe varsa gelinen nokta itibarıyla bir konuda ortak bir duygu iklimi içerisinde oldukları söylenebilir.
Nedir bu duygu?
24 Haziran’ın sorumlusu olarak Meral Akşener’i görmek…
Akşener’in kendisi de açıklamıştı.
HDP dahil ‘hayır bileşenlerinin’ bütün paydaşları Erdoğan’ın karşısına Abdullah Gül’ü aday olarak çıkartacaklardı.
Uzlaşma sağlanmıştı.
Formülün işlemesi için bir tek Akşener’in cumhurbaşkanlığı adaylığından çekilmesi gerekiyordu.
Ama o direndi, “Gül için ikinci tur hesapları yapılıyorsa, niye benim için yapılmıyor. Pekala ikinci tura ben de kalabilirim” diyerek adaylıktan çekilmedi.
Çıtayı yüksek tuttu, Tayyip Erdoğan’ı devirebilecek en iyi ismin kendisi olduğunu düşündü.
Kendisinden başka kimseyi ön plana çıkarmamasına rağmen, partisinin aldığı oyların daha gerisinde kaldı.
Cumhurbaşkanı adayı olduğu için Meclis’in de dışında kalınca, zaten bünyesinde mebzul miktarda siyasi kurt barındıran partisini bir arada tutması iyice zora girmişti.
Meral Hanım’a içten içe en fazla öfke besleyen ismin CHP’deki koltuğu ilk defa ciddi bir şekilde sallanmaya başlayan Kemal Kılıçdaroğlu olduğu da düşünülebilir.
Şundan dolayı:
Eğer Akşener adaylıktan çekilmiş olsaydı, Abdullah Gül’ün adaylığıyla gidilecek seçimde Kılıçdaroğlu her durumda kazanmış olacaktı.
Gül kazansaydı “Bu projenin mimarı” olarak kahramanlaşacaktı.
Kazanamasaydı da, tıpkı önceki seçimlerin sonrasında olduğu gibi karşısında koltuğunu ıskartaya çıkartacak kimse olmayacaktı.
Ama Akşener’in çekilmemesi nedeniyle CHP’deki hesaplar da şaşınca, Kılıçdaroğlu Muharrem İnce’ye yönelmek zorunda kaldı.
Gelinen nokta ortada.
Şimdi dışa vurmasını pek beklemesek de Kemal Bey’in Meral Hanım’a karşı içten içe nasıl bir kızgınlık duyduğunu tahmin edebiliyoruz.
CHP yönetimi açısından kötü senaryo ufukta göründü.
Bundan sonrası ‘Çin işkencesi’ gibi olacak.
Çin işkencesinin uygulandığı kişinin düşünceleri, su damlası her damladığında, o garip ses nedeniyle içinden çıkılmaz hale gelirmiş.
-Acaba, bu defa en güvendiğim yerden mi vurulacağım?
-Acaba, kurşun askerlerim bana ihanet mi edecek?
-Acaba, güvendiğim hangi dağlara karlar yağdı?
Bu gibi soruların şimdiden akıllara düştüğünü tahmin etmek zor olmasa gerek.
Muharrem İnce ve ekibi, olağanüstü kurultay için gerekli olan 625 imzayı topladıklarını açıkladılar.
Arkasından bir de rest geldi:
“Topladığımız imzaları MYK, yani parti yönetimi de görebilir.”
Dün bu yazıya başlamadan önce Muharrem İnce’nin yakın ekibinden bir isimle görüştüm.
“Pazartesi’ye kadar imza toplamaya devam edeceğiz. İmzaların Kurultay için yeter sayının hemen üstünde kalmasını istemiyoruz. Ne kadar çok olursa o kadar iyi olur. Değişim isteyen delegelerin hepsinin iradesini göstermek istiyoruz” dedi.
İnce ve ekibi belli ki, “Güçlükle de olsa yeterli imzayı topladılar” bile dedirtmek istemiyorlar.
Partinin bütün hücrelerinde değişim talebi var dedirtmek için son güne kadar imza toplamaya devam edecekler.
Bu durumda önümüzdeki günlerin sorusu da şimdiden karşımıza çıkmış oluyor.
Olağanüstü kurultay toplandığı zaman Kemal Kılıçdaroğlu yeniden aday olur mu?
Yoksa artık bu rüzgarın önünü kesemem diye düşünüp İnce’nin önerdiği ‘Onursal Genel Başkanlığa’ rıza göstermek durumunda mı kalır?
CHP açısından yanıtı değerli olan soru bu.
İyi Parti’nin geleceği açısından ise, birden fazla değerli soru var.
-Meral Akşener gerçekten dediği gibi partinin başından ayrılıp torun bakmaya mı gidecek?
-O giderse yerine hangi isim gelecek?
-O giderse yerine gelecek isim, partinin bütünlüğünü koruyabilecek mi?
-Yoksa, yeni gruplaşmalar ya da kapılarını açık tutan partilere gidenler nedeniyle İyi Parti ölü doğmuş bir hareket olarak mı kalacak?
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.